bir bok çukurudur ve gençlerimizin çoğu bu çukura düşmüş durumdadır. gerçi popüler kültürü sözlükten eleştirmek ne kadar akıl karıdır o da tartışılır ama neyse.
insanın kendi benliğini, sınırlarını, güçlerini ortaya koymasındaki en büyük engeldir. Popüler kültür, çalıntı düşünceleri getirir. Okuduğu felsefik kitaplarda ki alt metini anlamayan insanlar, insta, face , tw. üzerinden filozof kesiliyor. bir bakmışız ki önemli olan tabii ki doğanın, kitabın, kadının, ruhun güzelliği değil tamamiyle kendi egolarımız olmuş. Eğer kendiniz için değil de başka şeyler uğrunaysa uğraşlarınız, acilen düzeltmeniz gereken şeyler vardır.
isteseniz de istemeseniz de bir sekilde iletisimde bulundugunuz kultur. izlediginiz dizi, film. dinlediginiz muzikler. hepsi populer kulturun bir parcasi. ama ben surekli dostoyevski okuyorum, bach dinliyorum diyorsaniz tabi haklisiniz.
ama aksi durumda iseniz millete bos insandir diye laf atacaginiza donup kendinize bakin cakma devrimci arkadaslar.
icinde yasadigimiz yuzyilin bir parcasi olan kultur.
kapitalizmin parayla satamadığını insanlara sunma şeklidir. "şu müziği dinleyin", "böyle bir dizi var onu izleyin", "bu kitabı okuyun" diyerek ya bedava ya da fazla masraflı olmayan şeyleri insanların önüne sunarak herkese bir şekilde ürünlerinin adını duyurur. aralarda popüler kültürden etkilenmeyen veya popüler kültürün sunduğundan daha kaliteli işler ortaya çıksada çoğu kişi bunların farkına varmaz zira popüler kültürün en önemli silahlarından biriside reklamdır, reklam ise parayla yapılır. döngünün sonunda yine parası olan konuşur hesabına gelinir. popüler kültürün ürünleri ne kadar boş ve anlamsız olsada, sanat eserinde derinlik aramayan insanlar için hem çıtayı kendisinin belirlemesi, hemde fazla alternatif bırakmaması sonucunda insanlara istediğini satar, tek tip bir model yaratır. ne kadar gereksiz olduğuna dair bir örnek için ;
--spoiler--
- yeni bir dizi başlayacakmış, çarşamba akşamları şu kanalda bi dizi var ya, oradaki elemanda başrolde olacakmış.
+ hangi dizi ? ben televizyon izlememki.
- ya televizyon izlemesende tanırsın, var ya hani, başka dizilerde de oynamıştı.
+ dizi falan izlemiyorum ben, nereden bileyim.
- ya hani şeyin klibinde oynamıştı.
+ onuda dinlemiyorumki, adını duydum ama bilmiyorum hiç müziğini falan.
- oha. sen bu zamana kadar nerede yaşadın ? hiç bişeyden haberin yok.
+ televizyonu hiç açmayınca nasıl haberim olsun ?
- ne yapıyon o zaman akşamları falan ?
+ yeni bi kitap aldım, 1 haftadır onu okuyodum işte. ondan öncede başka kitapları okuyodum.
- kimin kitabı onlar ? ne anlatıyo ?
+ descartesin kitaplarını okuyorum bu aralar. felsefi kitaplar, biraz ağır, pek anlaşılmıyo ama yinede daha sonra üzerinde düşününce baya iyi oluyor, sonradan anlayabiliyorum.
- descartes kim ?
+ fransız bi filozof işte. onun kitaplarını okuyodum.
- kitap okuyup entel gibi takılıyon yani. hiç dizi falan izlememeler falan.
+ yoo, izlediğim diziler var ama televizyondan izlemiyorum.
- hangi diziler mesela ? konusu ne ?
+ hapishaneye giden bi adamın durumunu anlatıyo. hapise girmeden önce yazdığı bi günlüğü var, her gün sırayla bi sayfasını okuyup hapishanede geçirdiği günle kıyaslıyor.
- kim oynuyor ? tanıdık ?
+ bilmiyorum pek isimlerini ama dizi güzel.
- bak adamın ismine başka dizileride vardır güzel belki, onlarıda izlersin işte.
+ ben adam için izlemiyorum ki, konusu güzel, durumu güzel anlatıyo onun için.
- bak sen şu diziyide izle, oda güzeldir. konusu böyle değil ama yinede beğenirsin, herkes onu izliyo bu aralar.
+ herkes izliyo diye benim ne alakam var ? benim beğendiğim, düşüncelerime uyan diziler belli işte, onlar yetiyo bana.
--spoiler--
ilgili örnekte " - " ile bahsedilen kişi popüler kültürden etkilenmiş, kendi düşüncelerinden ziyade önüne sunulanları sorgulamadan almakla meşguldür. diğer " + " kişisi ise kendi düşüncelerine uyan şeyleri yapmaktadır, önüne sunulan şeyler sırf herkes tarafından kabul görülüyor diye kabul etmemektedir.