Psikolojik bağışıklık nasıl kazanılabilir ya bu bizzat hormonlarla alakalı bir şey, kafamızda falan kurmuyoruz ki yani hdjd. Bence bu kadar hormon değişimine yine iyi sağlam kalıyoruz…
--spoiler--
Ama kardeşim psikolojik bağışıklık da kazanın artık ya.
yani her ay gerçekleşen bu duruma karşın, her ay bir olay mı yaşanacak.
--spoiler--
Gören de her ay soyguna, bıçaklı kavgaya karışıyoruz zannedecek. Vücudunda aniden değişen, kontrol edemediğin bir mekanizma var; hormonlar. Hani siz beyefendileri ergenlik döneminde mantıklı davranmanın kıyısına bile getirmeyen hormonlar. Bağışıklık kazanılacak bir durum olsa o dönemde siz kazanırdınız, elimizde olmayan şeyler beklemeyin bizden.
Bu öyle bir hormon/huy değişikliği ki o dönemde saçma sapan bir şey yüzünden kavga edip sevgilinden bile ayrılabilirsin. iddia ediyorum çiftlerin ayrılma istatistiğine bakılsın, zaman zarfı olarak pms veya regl dönemine denk gelen ayrılıkların pastada hatrı sayılır bir payı vardır.
empati seviyesinin en üst seviyede olması sebebiyle hassas şefkat dolu bir duygusallık ile iğne ucunu doldurmayacak bir sebepten çıkan tahammülsüzlükle acımasız, merhametsiz bir öfke arasında git-gelli..
erkeklerde de karşılığı olan durumdur. testosteron hormonu artınca her türlü şey olabilir (enerji patlaması,şiddet,seks v.s).
ancak herhangi bir erkek kardeş benim hormonların yüksek o yüzden böyle yapıyorum kusura bakma, bu da benim doğal halim diyerek fizyolojik git-gel hallerine bahane bulmaz.
regli yetmiyormuş gibi bir de neden bu dönemi yaşıyoruz.çok yıpratan süreç. psikolojik olarak hayat kalitemizi düşürüyor. hayatımızdan bir hafta çalan iğrenç bir evre. depresiflik bir yandan şişkinlik bir yandan bel ağrısı bir yandan da duygusallık. duygusal top gibi her şeye ağlıyorum. gelen sinirle insan ilişkilerini de sıfıra indiriyor zarar veriyor. #pmskaldırilsın #erkeklerderegliolsunkampanyasi
Premenstruel sendrom. Yani adet öncesi sendromu.
Ya bu lanet şey benim ciddi anlamda hayatımı mahvediyormuş, bunu anladım. Karakterim bile değişiyor bu dönemde, ayda bir iki gün çekilmez, tuhaf, ben olmayan bir ben oluyorum. Trans hali gibi, çıktıktan sonra "ne bok yedim ben ya?" diyorum. Davranış değişikliğinin yanında ödem, iştah artışı, sindirim sistemi problemleri vs. Gibi insanı rahatsız hissettirebilecek bütün olgular bir araya geliyor.
Gerçekten abartı değil, şunu sadece yaşayan anlar. Yazık, sadece şundan kurtulmak için erkek olmak isterdim. Gerçi erkekler de kadınların bu triplerini çekiyor, onların da işi zor ama yaşaması kadar değildir herhalde.
Neyse geçti nihayet. Hayatımıza kaldığımız yerden devam edelim.
Ağrı mı? Evet oluyor.
Duygusal gel-gitler? Evet, onlar da oluyor.
Ama hepsi baş edilebilir şeyler.
Ben bu meseleyi bizim hatunların naz hakkını kullanım dönemi olarak görüyorum. Bahanesi hazır naz!..
Aksi halde aynı dönemi yaşayan biri olarak diğerlerinin bu dönemdeki saçma davranışlarını anlamlandıramıyorum çünkü.