sadece yaşayanların anlayacağı, ölümden beter, kimi zaman en büyük mutluluk, değişiktir.
bugüne kadar, 2 yıldır platonik olarak takip ettiğim ve göz göze gelmeyi en çok istemiş lakin gelince de midede bir haller olarak hemen gözü öteki tarafa çektirmiştir.
ben bugun buyuk bir şok yaşadım sözlük. ilk başta tesadüflerle ilgimi çekmiş olan bu ayın 27sinde bir kız olarak açılmak istediğim kişinin, sevgilisinin olduğunu öğrendim.
halbuki ben , 2 haftadır evde ayna karşısında prova yapıyordum nasıl itiraf etsem, nasıl dile getirsem diye. otobüste giderken aynı şarkının ismini aynı anda söylemiştik, nedense bir ben farketmiştim,
benim kopardığım kırmızı lale elimden uçup senin önüne gelmişti, onu nasıl da o gün takmıştın, benim olduğunu bilmeden. zor sözlük, çok zor. şimdi kaldım afedersin mal gibi.
ben halbuki birbirimiz için yaratıldığımızı düşünüyordum.
bir şeyi tam aklımdan geçirirken senin dile getirmen sanırım çok büyük bir sadece tesadüftü. ağladım sözlük,
isyan etmeyen ben, niye o zaman bu kadar tesadüf diye isyan ettim.
zor, umarım hiç düşmezsiniz..
ha güzel tarafı, rüyanızda onu gördüğünüz olur, sevinirsiniz.. yatmadan önce hayal dünyanızda onunla istediğinizi yaparsınız, gerçekmişçesine..
ben vazgeçtim sözlük,
çok içim acıdı,
çok.
muhteşem birşeydir. belki de aşkların en güzelidir. çok farklı bir tadı vardır.
aşık olduğun kişiyi sürekli takip etmek ondan haberdar olmak görmek belkide en yakınında olmak ama onun bundan asla haberdar olmamasıdır. aşkın en dramatik halidir.
ileride karşılık alındıgında dahi o platonik dönemlerin özlendiği aşkın en başka halidir.
sigara içmek gibidir platonik sevmek. elinde bir paket sigara vardır, belki iki paket. bir karton da olabilir. camel soft, mis gibi. açarsın paketi, pat pat diye kıçına vurarak bir dal çıkartırsın. önce koklarsın, sadece koklarsın. durursun ondan sonra bir iki dakka, sigarayı yakmadan önce sigaranın kokusunu burundan çekerek. yaslanırsın arkana, birazdan mutlu olacaksın, bilirsin. ve sonra el cebe gider, önce sağ sonra sol. önce doğrulur, sonra ayağa kalkarsın, cepleri önce bir defa daha kontrol. göt cebine bakarsın sonra, cüzdanın yanında da hissetmiyor muyum ben diye. ama bulamazsın o çakmağı. sağdan soldan geçen adam da vermez, yoktur onda da. bakkala yürürsün, kapandığını farkedersin. elinde bir sigara ve sen, o çok istediğin sigarayı içemezsin.
böyle bir şeydir platonik aşk. sevdiğinin yanında olup da bazen, sevdiğine uzanamamak. *
Adının geldiği yer kadar güzeldir. Bir çoğunun anlayamayacağı kadar da özel. Platondan gelir platonik sevmek. Mor kadar uçsuz bucaksızdır. Bütün gerçeklerin üstündedir gerçekliği. Hiç bir mantığa sığmayacak kadar da mantıklı tabi. Saftır, temizdir; bedensel hazlardan uzaktır. Sevgilinin ruhuna dokunmayı sever aşık; dokunur da. O kadar muazzamdır ki bir çoğu anlayamaz bile ne olduğunu. Bir seven anlar, platonik seven yalnız.
Elif safak bir kitabindaki bir hikayesinde platonik askin guzelliginden bahseder. Gecmise donup baktigimda beni en cok heyecanlandiran platonik asklarim olmustur. Onu gorme heyecani ile okula gidecegim zamanin gelmesini beklemek...okul olmayinca onu gorememekten kaynaklanan hafta sonu sendromu var o ayri. Yapilacak en buyuk hata ona duygularini aciklamak olabilir. Kendi halinde yanginin sonmesi beklenebilir hayal kirikligi yasamamak icin.
Yillar sonra o insanlardan birkaci karsima cikip benden hoslandigini ifade etti ama baktim ki o insani degil o heyecani istemisim ben.
yapamadığım şey, hoş normalini de yaptığım pek söylenemez.
platonik çok etkisiz duruyor be, tamam etliye sütlüye bulaşmayayım diyorsun ama olmuyor be, yani birlikte olunca kötü şeyler oluyor tamam, hatta canını çok yakan şeyler de oluyor ama gerçeklik her şeyi bitiriyor. kötü de olsa karşılığı bir etki olduğunda daha iyi daha yaşanmaya değer duruyor.
ya kız biliyor platonik olur mu bilmiyorum ama hiç suratına seni seviyorum diyemedim. ama o biliyor benim onu sevdiğimi.
ve bugün onun doğum günü. benden sonra kaç sevgilisi oldu ise onlar hatırlamaz ama ben hatırlıyorum. ve yaklaşık 2 saat 49 dakikadır mesaj atsam mı diye düşünüyorum.
ulan bu kadar bilim üzerinde düşünsem size gerçek hayatta interstaller'ı yaşatırdım valla.
ilk başlarda ki o göz göze gelme gelindiğinde ise sanki ona bakmıyormuş gibi gözü başka yere çevirme durumudur , ne kadar sevsende diğer kızlara günaydın diyebilirken ona diyememe durumudur , hiç bir mantık ve akılın kabul etmiyeceği derecede çok sevmektir platonik aşk. Aşk çeşitlerinin kralıdır , prensidir , prensesidir herşeyidir. Platonik aşk sonucunda sevdiğin kişiyle çıksan dahi platonik aşık olduğun dönemleri özleyebilirsin hatta kesinlikle özlersin ve en kötüsü 4 yıldır içinde olduğum durumdur. Sevdiğin kişiyi son bir kaç yıldır göremesende aynı şehirde olduğunu bilmen aynı havayı soluduğunu bilmen yeter aslında çivi çiviyi söker mantığıyla başka birine tutunmak istersin ama sonra kendi kendine sanki berabermişizde onu aldatıyormuş gibi hissedersin. Bir başkasıyla evlensen dahi platonik uzun süre sevdiğin birini asla unutamazsın tahtaya çakılmış bir çivi misali çıkartıp atsanda izi daima orda kalır.
En sağlıklısı. Sen küsüyorsun, sen barışıyorsun, seviyorsun, vazgeçiyorsun, yeniden bağlanıyorsun, ara sıra seviniyorsun... Hayatta küçük birtakım heyecanların oluyor. Halbuki bilse ve karşılık vermese sürekli birbirinizden kaçacaksınız ne gerek var. Karşılık verse ayrı dert zaten. Ayrılığı var bu işin. Platonik iyidir iyi.
