öyle bir şey ki arkanda başka bir çocuk için gözyaşı dökerken her yeri yakmak istemek.bir yandan ona dönüp gözyaşlarını silmek istersin bir yandan da tüm öfkeni kusmak, "lan gerizekalı beni neden görmezden geldin " diye de sormak. onun gözyaşı akar , sen erirsin ,o piç sürter. tecrübeyle sabittir.
platonik aşk, bilinenin aksine, karşılıksız, imkansız aşk gibi anlamlara gelmemektedir. platonik aşk, platon'un "devlet" adlı eserinden türemiş bir deyimdir. devlet (the republic) adlı eserinde platon, olamayacak kadar ideal bir devleti tarif etmektedir. socrates'in ağzından bir toplumda gerçek düzenin, adaletin ancak o toplumda herkesin kendi üzerine düşen rolü en iyi şekilde yapmasıyla gerçekleşeceğini savunur. devlet sadece ve sadece vatandaşlarının çıkarları için var olmalıdır. hatta o kadar ileriye gider ki, devleti yönetenlerin filozof olması gerektiğini bile söyler.
zamanla gerçekleşmesi mümkün olmayan, ama gerçekleşse ne kadar da güzel olur denilen arzulara tercüman olan bir deyim olan "platonik" deyimini oluşturmuştur. "platonik aşk" demekle, üremeye yönlendiren, üreme kurgulu aşk değil, aslında ideal aşk ifade edilmektedir.
Düşman götüne bir duygudur. Aynı zamanda zamanında boş kaleye gölü kaçırıp da 90+4 te (12. Sınıfta ) kaleden kaleye gol atmaya çalışmak gibidir kendisi. içimde kalıp götümde patlayacağına deyip bi eşeklik yaptım açıldım , yani dışa vurdum, yine götümde patladı. Siz siz olun sevdiğinizi anlayınca gidin konuşun (o karşılık verse de vermese de). Sonra geç kalınca benim gibi kaleden kaleye gol atmaya çalışırsınız.. Ama yemez, o dediğim yanılmıyosam bi tek fifa 2007 de oluyo...
zamanında karşısındaki kişi ona karşı bir şey hissetmemesine rağmen aşık olan insanlara alaycı bir tavırla yaklaşırdım. ama bu çok önceydi 7 senelik bir hikaye bu aslında ama özetleyeceğim, sevdiğim ilk ve son kızdı, zamanında şimdiki gibi değildi. onunda vardı bana karşı hisleri. en güzel zamanlarımdı onunla olanlar ki emin olun çok güzel zamanlarım oldu ama onunla olan neden bilmiyorum en iyileriydi daha ilk tanıştığımızda demişti bana taşınacağını sorun etmemiştim gittiği güne kadar gittiği halde devam etmeye çalışıyorduk bir süre sonra bitti. yıllar geçtikçe arada sırada konuştuk bir gün tatil için bulunduğu şehire gittim uçaktan iner inmez yazdı geldiğimi öğrenmişti tekrar konuşmaya başladık çok iyi gidiyordu görüşelim dedim nedenini söylemeyeceğim ama gelmedi yanıma. tatilden sonra ara ara konuştuk bir gün istanbul' da görüştük sırf onun için sabiha gökçene aldım uçak biletimi oysa evim avrupa tarafındaydı o gün benim son şansımdı biliyordum ne yazık ki aklımda o gün ile ilgili herşey bulanık, vazgeçmemi söylesede mantığım, engel oluyor kalbim çünkü öğrettiler bana hayallerimin peşinden koşmayı, düşünce kalkmayı, pes etmemeyi. bir yaradan var mı bilmiyorum ama arada yalvarıyorum onun için onun sevgisi için sonra aklıma geliyor bu dünyada çok daha önemli şeyler var insanlar açlıktan ölüyor mesela ve diyorum ki onun için yalvardığım inanmak yada inanmamak arasında seçim yapamadığım yaradana önce benden kötü durumdakilere yardım et
Karşılık bulamadığınız için hayal edersiniz ve hayal etmek sınırsızdır yani onu istediğiniz kişilikle hayel edersiniz. Sonra fark edersiniz ki kafanızdaki düşüncesine aşık olmuşsunuz. Yani onun görünüşünde bambaşka birine. Sonrada tiksinirsiniz ama takıntınız olmaya devam eder.
Bir zamandan sonra takıntıya dönüşür. Elde edincede hevesin kaçar ve aşk diye nitelendirdiğin şeyin geçici bi heves olduğunu anlarsın.
işin aslı şudur,kaçan kovalanır.