plaklarda, makara kayıtlardan aktarım önemli bir yer tutar. sesi, gitarı, kemanı, piyanoyu vs. şarkıda çalan her şeyi gözeneklerine kadar kaydettiğinden tek tek duyarsınız. dijital kayıtlarda bu verim alınamaz.
son yıllarda dönem filmlerinin çekilmesiyle birlikte eski plaklar yeniden gündeme geldi. yeni neslin bu filmlerde plakları, pikapları görmesi yeni bir akım oluşturdu. bu plaklar, değeri fazla anlaşılmamış, çöpe atılmış ya da tavan araları, bodrumlarda çürümeye terk edilmişti. şimdi ne kadar değerli olduğu anlaşıldı.
bit pazari denilen yerlerde oldukca fazla fakat plak satan bi dukkanda da alsan ucuza mutlaka bulursun onemli olan fiyati degil ne kadar degerli oldugudur ve plagin kondisyonuna gorede fiyat degisir. 5 tl den baslar sonunu alamazsin.
Plaklardaki sesin o kadar iyi olmadığı; dinamik aralığın daha düşük olduğu doğrudur. Olabilir. Fakat insanların da aradığı bence sesin kalitesi değil. Dijital mastering işlemleriyle bütün frekans aralıkları doldurulmuş, müzikten daha çok gürültüye dönüştürülmüş müzikten kaçıyor insanlar. Yani bence esas sorun ortamda değil. Müziğin işlenmesinde. Dijital mastering'de. Çünkü bir ses kaydında dinlediğiniz ses ile canlı olarak dinlediğiniz ses farklı. Dijital mastering uygulanmış şarkılar ne kadar berrak, pürüzsüz ve mükemmel sesler verse de doğallık duygusundan uzak. Plağın sesi mekanik olsa da, plaktaki sesin gerçekçilik gibi bir derdi yok. Plaktaki ses kaydedilmiş ve sonradan dinlenilen bir ses. Yani sesin bir kopyası. Nasıl bir kopya, aslına benzemiyorsa o da benzemiyor. Ancak bu dijital teknolojilerde böyle değil. Ses kaydı "kayıt" gibi değil. aslı gibi...
Ha bir de tabi plakların böyle büyük resimli somut (elle tutulan, gözle görünen) bir nesne olmasının da etkisi var tabi. Kimi insan dinlemediği halde alıyor.
Müzik dinlemek için en boktan ve kalitesiz yöntemdir. Bütün entryleri okudum herkse metiyeler dizmiş. sanki herkes adeta pavlov'un köpeği gibi şartlı refleks göstermiş övmek için. Arkadaşlar siz nostalji ile müzik keyfinin ayırdına varamıyorsunuz sorununuz bu. Ayrıca plak sesini sevmenizin sebebi kaliteli ses vermesi değil çıkardığı çıtırdı ve hıss sesinin beyninizin alpha ve tetha dalgaları ile uyumlu olması tıpkı şömimede yanan odunları çıkardığı sesler gibi, rüzgar ve su sesi gibi. Ama bu demek değil ki plak kaliteli ses veriyor alakası bile yok. Stereo sesi bi güç bela üretebilen bir teknoloji bu siktiğimin icadı. Plaklar daima berbat ses verir hatta veremez dahi çalabildikleri frekans aralığı oldukça dardır bu da büyük oranda ses kaybına yol açar çalarken çıkardıkları hısss sesi de cabası. En kaliteli plak dahi her çalışta biraz daha bozulur ve çıkardığı ses kalitesizleşir. Kimi de demiş evde ki ses sistemini çöpe atma sebebi. Plakların digital sistemlerden daha iyi olduğunu iddia etmek whs kasetlerin blu ray disklerden daha iyi olduğunu iddia etmek kadar saçma. Blu ray demişken bir de 24 kare fetişistleri var amk adam kamera alacak neymiş illa 24 kare çekecekmiş sinamatik seviyor çünkü halbu ki sinemanın 24 kare olarak çekilmesinin sebebi de yanlış bilmiyorsam mecburiyetten başka bir şey değil çünkü ses ve görüntüyü senkronize etmenin başka yolu yoktu makara filmlerde. Kaliteli görüntü vermesi ile alakasız yani. Neyse banane amk ne yaparsanız yapın.
ses verilerinin kanallara işlendiği, insanlık tarihinin en eski ses depolama aygıtıdır. plak yüzeyindeki vadiler arasında gezen iğne vadiye işlenmiş olan sesi iğneye ve iğnenin(şayet bağlıysa) bağlı olduğu materyallere aktarır.
müzik dinlemeyi gerçekten seven insanın taptığı yuvarlak diskler. üretimi zahmetli, dinlemesi çok zevklidir. Tüm sesler analog olarak kayıt edildiği için, audio cd formatında veya dijital olarak kaydedilmiş albümlerde bulunmayan bütün arka sesleri çok rahat bir şekilde duyabilirsiniz.
arşiv olayı ise tam bir tutkudur. ufacık zarfların içine koyduğunuz, dişinizden tırnağınızdan arttırdığınız paralar hollanda, danimarka, amerika, almanya gibi ülkelere gönderilir; sonrasında ise yaklaşık 15 günlük sancılı bir bekleme süreci başlar. postacı amca kapıya geldikten sonra ise bütün dünyalar sizin olur. analog müzik firmaları sadece plak göndermezler. yanında mutlaka yeni çıkmış bir albümün posterini, sticker'lar, flyer'lar havalarda uçuşur. siz de daha önce dinlemediğiniz grupları keşfedip, bir sonraki siparişe mutlaka eklersiniz.
temizlemesi, bakması, dinlemesi gerçekten bambaşka bir keyif. sahip olduğunuz plaklar ilk baskılar, sınırlı baskılar ise daha bir değer taşıyor. koleksiyon anlamında kitaplardan, cd'lerden, oyunlardan daha müthiştir benim gözümde. hele plak arşivi olan bir insanla, saatler süren muhabbet beyninizin pelteleşmesine neden olabilir.
yapılmasına gelince, 7 dakikalık ufak bir belgesel var. buradan: