iyiki kelimesini unutturur. insanın içini kemirir. bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir. geri dönüşü olmayan bir şeyi istemek ne kadar kötü. zamanı geri saramamanın verdiği acı da cabası. yerinde sayar durursun.
--spoiler--
öyle yürekten seviyorsan
aklı başından atacaksın
kimi yanında arıyorsan
önce içinde bulacaksın
--spoiler--
pişmanlık,aklı başımdan atamadığım için,yanımda aradığımı içimden kovduğum için.
yapılanlar için duyulan pişmanlıksa bir önemi yoktur çünkü artık geçmişin akışında kaybolmuş ve bir döngünün elemanı olmuştur.eğer yapılamayanlar için duyulan pişmanlıksa eğer imkan varsa ve şartlar uygunsa yapılsın ki o da geçmişteki bir döngünün elemanı olmasın.
Bu gece kör bir sessizlik vardı. iç çığlıklarımdan kulaklarım sağır oluyordu. Sus diyordum bir gece daha sus. Susmamakta kararlıydı.
Bu iç çığlıklarım keskin bir şekilde canımı, bedenimi yakan bir pişmanlığın sesleriydi. Gitmelerimin ayak sesleriydi bunlar.
Geçmiş yaşantımda acımadan arkama dönüp bakmamamın cezasını çekiyordum. Haksızlığı da, yalnızlığı da ona devredip çekip gitmelerimin cezasını kesiyordu bana hayat.
Buna katlanmalıydım ama dayanma gücüm kalmamıştı. Her an, her dakika aynı sahneler film şeridi gibi gözümün önünden akıp gidiyordu.
Sonra pişmanlığıma zoraki müziği davet ediyordum..
'yarim senden ayrılalı hayli zaman oldu. gel.. gel.. '
Kıymet bilmemiştim. Çok sevmişti. Çok değer vermişti. 'Bahçen kuş sevinçleriyle inlerdi.. üşüyorum ha.. bırakma ellerimi' derdi.
bıraktım..
'bak gözümden akan yaşım ahu revan oldu. gel.. gel.. '
Şimdi başkasınındı. bu pişmanlık için artık çok geçti. hem de çok geç ..
ve artık saat acımın sokağın tavanı kadar olduğu saatti. dayanamıyordum. bütün cümlelerim boğazımda düğümlenmiş.
'böyle mi olur küsüp gitmek'
nasıl da acıyordu canım. benım uzun zamandır hiç canım yanmamıştı ki.. bu acıyı kaldıramayacaktım .
'yetiş namazım kılmaya.. seni seven öldü. gel.. gel.. '
geçmiş ve pişmanlık çok uzak olması gereken, hiç bir araya gelmemesi gerektiğini bildiğin iki kavram. çünki onunla yaşamak zordur. hiç bir bünye bu duyguyla yaşamak istemez, telafisi yoktur çünki dünde kalmıştır... içinde bulunduğun o çemberinin dışına nekadar çok çıkıyorsan kendine nekadar uzaktan, yüksekten bakabiliyorsan şöyle geriye, en aşağılara doğru bu duygu ozaman büyüyor içinde he güzel tarafı işte o yükseklikte konumunu koruduğun sürece daha mükemmel ve daha az hatalı bir hayata doğru gidebilme şansın var demektir... koruyamadın, tekrar düştün aşağı yine körleştin yeni pişmanlıklara merhaba diyebilirsin...velhasıl küçük minik belki ama illaki tattığın tadacağın bir duygu pişmanlık...*
hiçbir boka yaramayan olay geçtikten sonra duyulan üzüntü keşke yapmasaydım duygusu. insanın pişman olması sadece kendine zarar verir kişiye ya da başka birisine herhangi bir yararı yoktur. kısaca uzak durun bu illetten.
saçımı 5 numaraya kestirmek için ucuz berbere gidip,adamın dalgınlık sonucu 3 numaraya vurması sonucu oluşan görüntüye pişmanlık denir. az önce yaşadım olayı.
yapılan hatadan sonra o kadar üzülür ki yürek, ruh, can içini katre katre kara bulutlar sarar insanın. geri dönüşü yoktur. çözümü yoktur. içinde büyütürsün pişmanlık çiçeklerini hiç istemesen de.
1 yıldır yaşadığın ilişkinin yalan, sevdiğin kişinin nasıl biri olduğunu anladıktan sonra gün boyu yakanı bırakmayan ve bundan sonra uzun bir süre de bırakmayacak olan his..