çoğunlukla hissedilmemesi gereken bir duygudur.yaşanılan dakikaları zehir eder.bir süre unutulabilir yapılan hata,fakat sonra hatırlandığında yine acı verir.aslında ne kadar uzun süre unutulursa sonrasında hissedilen acı o kadar fazlalaşır.bu nedenle yapılan hata üzerinde iyice düşünülmeli,düzeltilmeye çalışılmalıdır.tabi ki düzeltilebilecek bir hata ise...
'Batan güneş için ağlamayın; yeniden doğduğunda ne yapacağınıza karar verin' demiş Carnegie isimli bir zati muhterem.
hayatta pişmanlik duyacağimzi o kadar eylem yapiyoruz ki. dogdugumuz ilk günden geberdiğimiz son güne kadar.
fakat hatalar yapilmak içindir ona okey. ama pişmanlik duymak da ne demek? bilmeyiz ki pismanlik denen illet ruha tuz ruhundan daha cok hasar verir?
graham greene'nin cüzzam adli romaninda geciyordu galiba 'ne yaptiğim değil ne yapacağim önemli' diye...
önemli olan bu hayatta yapilan sabaliklarin yasini tutmak değil yeni dogan güne sifirlanarak baslayabilmektir.
çünkü gecmiş bir beladir insanin basinda. pişmanlikta öyle. pişmanlik yasanacak günleri yıkar gecer sadece.
ahmet özkan bir röportajinda eskiden olan bitenler için ''onlar seferi zamanlardi pişmanlik duymuyorum, yasanmasi gerkiyordu onlarin ama dogru da değildi'' diyebilmişti.
binaeylehen pişmanlik bir zehirdir. bugunu ve yarini bok eder.
geçmiş günleri hatırladığın zaman özlem,öfke ve bazen de acıyla beraber hissedilen duygu. tek başına olsa bu kadar koymaz insana ama özlemle birleşince içinden çıkılmaz bir durum haline geliyor. ne güzel günlerdi.şimdi bana çok uzaklar,sanki hiç yaşanmamış gibi ya da yaşadıklarıma inanamıyormuşum gibi. insanın neden şimdiki aklı hiç bir zaman 'şimdiki aklım olsaydı' diye bahsedilen o zaman da olmaz acaba? ama acıdır ki biliyorum hiçbir gözyaşı o günleri bana geri getirmeyecek.
ağızda kekremsi tat bırakan, af dilendikten sonra sadaka niyetine verilen sözcüklerin travma etkisi oluşturması, geçmişe dönme isteğidir. duygu ya da hissiyat olarak değerlendirilmemesi gereken olgudur. kronik olarak pişmanlık duymak işitmek değil, kurşun yarasını yarabandıyla kapatmak gibidir.
ruha atılmış bir çentiktir..ara ara akla gelip sızlar inceden..derin bir of çekersiniz..ne birşeyi düzeltir o derin of ne de sizi rahatlatmaya yeter...