philip larkin

entry5 galeri0
    1.
  1. Yirminci yüzyılının ikinci yarısının Ted Hughes ile birlikte en önemli şairi sayılan ingiliz şair, romancı, caz eleştirmeni. artan bir incelikle sıradan insanların taşradaki gündelik yaşantılarını, derinliğine ayrıntılı bir biçemde dile getiren gösterişsiz geleneğin temsilcilerindendir.
    0 ...
  2. 2.
  3. ingiliz şair, romancı, caz eleştirmeni Philip Arthur Larkin 9 Ağustos 1922'de Coventry'de doğdu, 2 Aralık 1985'te Hull'da öldü. Coventry'de King Henry VIII Okulu'nda, Oxford Üniversitesi'nde St. John's College'de öğrenim gördü. Wellington Halk Kütüphanesi, Belfast Queen's Üniversitesi ve Leicester Üniversite Kütüphanelerinde kitaplık müdürlüğü yaptı. 1955 yılında ölümüne dek görev yapacağı Hull Üniversitesi kitaplığının başına getirildi. Yirminci yüzyılının ikinci yarısının Ted Hughes ile birlikte en önemli şairi sayılan Philip Larkin artan bir incelikle sıradan insanların taşradaki gündelik yaşantılarını, derinliğine ayrıntılı bir biçemde dile getiren gösterişsiz geleneğin temsilcilerindendir.
    *
    1 ...
  4. 3.
  5. Artık ayrılmak gerek, sevdiğim; ne yıkıcı,
    Ne de acı gelsin bu bize. Eskiden
    Pek çok ay ışığı vardı, pek çok kendimize acıma;
    Bitirelim bunu burda; çünkü gün
    Hiç böyle yiğitçe dolaşmadı gökyüzünde,
    Yürekler hiç böyle susamadı özgürlüğe,
    Dünyaları yıkmaya, ormanları yakmaya.
    Tutamayız bunları, biz şimdi kabuklar gibiyiz
    Tohumların büyüdüğünü gören bir başka iyiliğe.

    Böyle olmasaydı, diyeceğiz; böyle söylenir hep.
    Ama çözülsün daha iyi yaşamlarımız birbirinden,
    Kendini rüzgârlara bırakmış, ışıklarla ıslak,
    Rotaları çizili iki koca gemi, nasıl kopup
    Uzaklaşırlarsa el sallayıp bir limandan,
    El sallayıp nasıl kaybolurlarsa gözden.

    philip larkin
    2 ...
  6. 4.
  7. 2. dünya savaşı sonrası dünyaya gelmiş ingiliz şair.

    şöyle bir şiirii vardır:

    söyleyecek bir şey yok

    uluslar için, ayrık otları denli cılız
    göçebe kavimler için, kayalar arasında
    kısa boylu, asık suratlı kabilelerde
    ve habis parke taşları gibi kenetli ailelerde
    fabrika şehirlerindeki karanlık sabahlarda
    ağır ağır ölmektir hayat.

    ve tüm ellerindeki
    yaratma ya da kutsama
    sevgi ya da para ölçme yolları
    ağır ağır ölmek yollarıdır

    mızrakla domuz avlayarak veya
    bahçede çay partileri vererek geçen bir gün
    tanık iskemlesinde veya
    doğum masasındaki saatler
    hep ağır ağır ilerler ölüme doğru

    ve kimine bunu söylemek
    hiçbir şey demez, kimine de
    hiçbir şey bırakmaz söyleyecek.
    3 ...
  8. 5.
  9. sıçarlar insanın ağzına anasıyla babası
    belki istemeden, ama sıçarlar yine de:
    aktarırlar ona tüm kendi kusurlarını
    ve salt onun için eklerler bir iki tane de

    ama onların da vaktiyle ağzına sıçmışlardı
    eski moda şapka ve paltolar içinde budalalar
    kah olan yarı yumuşak, yarı çatık kaşlı
    kah da kopartan korkunç kargalar

    kuşaktan kuşağa geçer mutsuzluk
    derinleşir bir kıta sahanlığı gibi:
    çık git elinden geldiğince çabuk
    ve sakın ha sen çocuk yapma e mi?
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük