bir rivayete göre 124.000 diğer bir rivayette ise 224.000 peygamber geldiği söylenir. hatta bazı peygamberlerin hiç ümmeti olmadığı söylenir. nerelere peygamber geldiğini pek bilemeyiz yazılı kaynak yok. buda'nın bile peygamber olduğu rivayet ediliyor. antik yunan'da bir filozofla ilgili de böyle bir rivayet vardı adını unuttum.
sürekli kafamı kurcalayan sorudur... neden orta asya?neden bir romalı peygamber yok ? neden bir afrikalı yok?neden türk yok? tabi buna cevap olarak kur'an da binlerce tane peygamber gönderilmiş olduğu yazıyor,sadece birazının ismi geçiyor biliyoruz da ondan cevabı mevcut...ama neden çinli ,hintli ünlü bir peygamber değil, hayvan gibi nufüsları varken...
120.000 den fazla peygamber gelmiştir. aynı cografyadan geldigini idda demek yanlış olur. fakat aynı yere sürekli yeni gelen peygamberlerin nedeni ise insan toplulugun orada daha fazla oldugundan ve belaya müsibete yoldan çıkmışlığın artması neden gösterebilir.
kısaca bahsetmek gerekirse sebebi; coğrafyanın ta kendisidir. bereketli hilal dediğimiz mezopotamyayı da içine alan bu coğrafyada konum ve verimlilikten dolayı ilk kez bitkiler ve hayvanlar evcilleştirilmiştir. yerleşik düzene geçilmiş, nüfus ve insanların yaşam standartları artmıştır. yaşayabilmek için her gün yiyecek aramak zorunda olmayan bir aristokrat sınıfı oluşmuştur. ve bu insanlar hayatta kalma derdinden kurtulduktan sonra becerilerini farklı alanlara sevk edebilmiş yeni şeyler keşfetmeye başlamışlardır. tabi nüfusun artması ile kitleleri kontrol altına alma zorunluluğu doğmuştur. farklı coğrafyalarda farklı şekillerde bunun örneklerini görebiliriz. mezopotamyada peygamber olgusu insanlar tarafından kabul edilirken amerika kıtasında ise tanrı-kral düşüncesi toplum tarafından benimsenmiştir.
yeterli bilgiye sahip olmamanın iddiası. sonuçta 125.000 peygamber geldiyse dünyaya hepsi nereli, hangi kavime gönderildi bilmediğimizden peygamberlerin müfus kütüklerini lokalize etmek imkansız olacaktır.
şaşılmayacak durumdur. şöyle ki, paleotik ve neolitikle devam eden gelişmeler aynı coğrafyada yoğunlaşmıştır. insanları,tarımı,kültürü de aynı ölçüde gelişmiştir. bu yüzden insanlığın ticaretin çok yoğun olduğu mezopotamya dahili bu bölgeye bu kadar çok peygamberin gönderilmesi olağandır.
peygamberlerin amfibik tek hücreliler şeklinde yayın hayatlarına başlayıp evrimleşerek kitleleri yönlendirebilecek kapasiteye ulaştıklarını iddia eden komik başlık.
her zaman merak ettiğim bir konu kuran da adı geçen peygamberler neden hep aynı bölgede peygamberliklerini ilan ettiler. mesela avrupada peygamberlik yapan bir peygambere kuranda rastlayamıyoruz. hep israil, arap topraklarında göze çarpıyor.
sözü edilen mekan ortadoğudur. peygamber tanımı, tek tanrılı dinler ortadoğu kaynaklıdır. yani, zihinsel evrime en elverişli coğrafya. sebep de budur.
bu durumun sebebi basit bir dünya haritasına bakılsa bile anlaşılır: 5 milyar kadar torununun inkar ettiği, hepimizin ecdadı olan orrorin tugenensis ve sonraki türlerin dünyaya afrikadan yayılması; sonra ortadoğunun, afrika, asya ve avrupa kıtaları arasında geçiş ve kaynaşma, sentez yolu olması dolayısıyla; bu coğrafya, dini inanışların da evrimine sahne olmuştur.
bu yüzden insanlığın ulaştığı uç coğrafyalardaki*** yerel dinler; kavimler çorbası ortadoğudaki kültürlerin ve inançların sentezinden kaynaklı bu kültürel ilerleme!den mahrum kalmışlardır. bu uç beyliklerin tek başlarına yapabildikleri en fazla sembolik tanrılar veya felsefi liderlerin öğretileri olmuştur.
ortadoğuda ve akdenizde ise mısır, sümer, fenike, ibrani, yunan, roma, arap medeniyetleri, birbirlerinin haramzade mirasçıları gibi geçmişlerine kara çalarak, inkar ederek ve eski inançların gelişen insan zihnine yetmemesine karşı, inançlarını yamayarak, önce çok tanrılı, sonra da tek tanrılı dinlere inanmışlar, bayrak yarışı gibi eskilerin birikimi üzerine ya devamı, ya da antitezi olarak gelişmişlerdir.
bir çağın dini, bir sonrakinin edebi eğlencesi olmuştur*. 3000 yıl önce yeryüzü tanrısı olan, sınırsız güç sahibi firavunların suretlerinin, şimdiki mısır'da 3-5 dolarlık turistik obje olmaları gibi.
bu konuda da bu gelişme çizgisinin nesnel olarak görülebilmesi için imansız olmak gerekir. bu konularda öznel, akli değil imanla yorum yapılırsa gelinen nokta takdir-i ilahi olur ki böylesi bir görüşe de yukardaki laflar boştur.
hz. peygamberimiz dışındaki tüm peygamberler bulundukları kavme tayin edilmiştir. yalnız resul-u ekrem efendimiz tüm alemlere ışık olsun diye gönderilmiştir.
bir kavme peygamber tayin eden allah(cc) şüphesiz ki kimseye sormayacaktır kitap vereyim mi bu kullarıma diye. 124bin peygamber uyarı amaçlı gönderilmiştir kavimlere.
aynı coğrafyaya değil tüm yeryüzüne uyarıcılar gitmiştir ayetlerden de anlaşılacağı üzre. hz.musa (a.s.)'ya 10 emir sina dağında yani afrikada inmiştir, arap yarımadsında değil. hz. isa israiloğulları içinden çıkmıştır lakin etkisi, öğretisi başlangıçta doğu avrupada etkili olmuştur.
insan nüfusunun yoğun yaşadığı bölgelerle doğru orantılı da olabilir çoğu peygamberin ortadoğudan çıkmış olması.
ayrıca konu hakkında verilen ayetler yeterli kanıttır. tabi iman edene. inanmak istemeyene vahiy de gelse farketmez.
cografya yerlisinin bir turlu laftan anlamadıgını gosterir. fekat sana seslenirim o cografya! o cografya! neyse vazgeçtim muhattap olmak istemiyorum. kafana ateş topu düşsün de gor. kafir seni. bir gurur duyarsın!
falan derdim eger salyalarına sahip cıkamayan ırkçılardan olsaydım, hazır din malzeme edilmişken.