bugün

peygamberler zamanında mezhep falan yoktu sonradan türedi.
kuranda yazdı ki kadın ziynetini kapatsın
biri zihneti çıktı gerdanlıktan dizlere kadar olan bölge diye yorumladı diğeri çıktı saça kadar her yeri ziynet saydı öbürü çıktı sadece farklı olan bölgeleri
katı kurallılar yumuşak kurallılar rahat kurallılar ayrıldı sunni dendi şii dendi alevi dendi.
olay bundan ibaret.
hangi yorumlamaya bakacağı da insanın kendisine kalmış
yada hangi kitaba bakacağı veya kitaba bakıp bakmayacağı
ille bir sürünün peşine takılıp birilerinin sözüne biat etmek gerekmiyor insan olmak için.
(bkz: sünnet)

(bkz: cehalet)
aynı zamanda eksileyerek haklı çıkacaklarını da sanarlar.
kimse peygamberi sünni sanmıyor, sünniler peygamber sünnetine tabi oluyor.

bir adamı mezhepten çıktıysa dinden de okun yaydan çıktığı gibi çıkmasına çok az kalmıştır artık.

düşman bunu çok iyi biliyor!
Mezhepten çıkmanın dinden çıkmaya zemin hazırlayacağını sana dangalak bir görüşe sahiptirler. Genelde hadis gibi en sahih sayılanının dahi doğruluğu kesin olmayan sözlere kuran'dan daha çok kıymet verirler. beyin hücrelerini çalıştırmayışlarıyla ünlüdürler.
bazıları olmadıklarını iddia etse bile varlar ve her yerdeler.
peygamberin 5 vakit namaz (birleştirmiş) ve teravih namazı kılmaması gibidir.

ayrıca peygamberin kandil günlerini kutlamaması gibidir.
çok cahil kisidir peygamber sunni sanıyorlar halbuki şii dir.şaka şaka mezhebler sonradan çıkmıştır hatta şiilik ve sünnilik siyasi sebeplerden dolayı ortaya çıkmıştır.
sakal uzatmayı sünnet sanmak ve sakal uzatıp kendine ehl-i sünnet demektir aynı zamanda.
peygamber kurucu olmasi sebebiyle herhangi mezhebe tabi degildir, biz cahil insanlar kendi icimizde ayrisip mezhep denen seyleri olusturmusuz. ne gerek vardi ki?