Pöjoya hatta Türkiyede fransız otomobillerine yönelik önyargıyı yaygınlaştıran araçtı. Boktan denebilecek bir malzeme kalitesi ve bitmek bilmez arızaları vardı ilk modellerinde.
2012 yılın da sıfır aldığım ilk araba 206+ aldığımın 14 . günü kafa bir dünya kırmızı ışıkta duran araçlara girmistim. 220 promil alkol çıktı. 6 tane şişe efes içmiştim. 1 şişe efesi 1200 tl den içmiş oldum.
kim nederse desin 90 belki 80 yıllara döndük. mesela zamanında arabalar 1 daire parasıymış herkeste yokmuş. el aya giderken biz geriye gidiyoruz. sorsan hans kıskanıyor joe hasetinden kuduruyor.
bu nasıl bir şey biliyor musunuz? bir anne baba, çok çocuk ister, uzun yıllar denerler, tedavi olurlar, dualar ederler, "allah'ım bana bir çocuk ver" diye.. sonra bir çocukları olur ama engellidir... işte onun gibi bir şeydir peugeot 206.
2016 yılında, acayip ucuza bir tane denk geldi. tramere bakıyoruz parça parça kazalar var ama ufak tefek. arabanın dışı filan düzgün. ekpser çağırdım. eksper baktı. "abi motor dışında bu arabanın hiçbir parçası orijinal değil, elektrik sistemi gidik" baya bir saydı. lan motor iyiyse gerisinin koy g.tüne dedim. aldım direkt.
aldığımdan beri yılda 2 kez mutlaka servise gider 300-500 yer. 2016'dan bugün 2021'e kadarki 5 yıllık sürede en az 3 defa yolda da bıraktı. ama yine de ülkenin yarısını gezdim bunla. yakıt tüketimi çok iyi, (1.4 hdi modeli için konuşuyorum) parçaları ucuz, ustası bol, hastası bol. yani aldığıma değdi. şimdi ikinci el fiyatları yükseldi ya, eş dost "ya sat gitsin kurtul" diyor. ulan, satsam yeni araba alamam.
özetlersem memnunum abi, parasının hakkını veriyor hatta parasının hakkının da fazlasını verdi. yatırım için filan alın demiyorum sakın ha, paranız varsa almayın. alırsanız, muhtemelen elinizde kalacağını filan bilerek alın, cayır cayır binin. motoruna, yağına suyuna baktığınız sürece de sizi götürür. sıkıntı çıkarmaz. hız yapmayın, tehlikeli kullanmayın işinizi görür.
eski iş yerinden bir arkadaşımın açık gri bir arabası vardı 206, biraz turladıktan sonra araç stop etmişti. mahalleden 2-3 kişi bulup 50-60 metre ittikten sonra arabayı çalıştırmıştık. acemiler için iyi bir deneyim aracı.
4 sene sürdüğüm araba. sürümü güzel şimdi yalan yok. ufak oluşu avantaj hele ki adana gibi bir yerde. lakin kağıt gibi. bir yıl önce önüme tali yoldan bir şahin çıktı hızım 100 falandı beni görünce hızlandı araç lakin benim ön taraf şahinin arka köşeye çarptı benim arabanın ön kısmı perte çıktı. o günden sonra sokarım senin gibi arabaya diyerek bindim.
deneyim ve tecrübelerime göre yakıt tüketimi konusunda bilgi vermek gerekirse: şehir içi 4,3 litre. şehir dışı 3,2 lt her 100 km de kullanıma göre. şehir dışı 80-90 km arasında. 110 km de kullanımda tüketim dolasıyla artacaktır. teknik bilgilere boğulmak isteyen bir istavrit değilseniz kısaca: ekonomik, az yakan bir araç.
- yakıtı çok az.
- çekiş muhteşem. manyak gibi gidiyor. ama bir o kadar yol tutuşu berbat. bir anda hız 140 farkedemezsiniz. kullanırken gözünüz hızı takip etmeye alışmalı. fren abs olmadığı için başarısız.
- parçaları çok ucuz. tofaştan hallice.
- yakıtı çok az.
-arka koltuklar biraz daha geniş olabilirdi. aile için uzun yola pek gelmez arka koltukta oturanlar kötürüm kalabilir. bagaj da küçük. valiz girmez. çantalı seyahatlere alışın.
- muhtemelen türkiye şartlarında alabileceğiniz en uygun avrupa araba olabilir.
- geniş bir torpidosu var.
-ekonomi ve biraz konfor arayanlar için ideal. ön koltuklar rahat ve geniş.
- yakıtı çok az demiş miydim?
muhtemelen 4-5 yıl kullanacağım. bütün paramla ev aldım. şimdilik iyi, böyle devam etsin.