tam bir turkiye hayrani. tam bir besiktasli. pakistan kaynayan bir kazan. isi cok zor. kimilerinin sandigi gibi butto'dan daha az vatansever degil. hatta secim oncesi, benazir butto secilirse eger, amerika'ya sorunlu bolgeye girme izni vereceginin garantisini verirken, muserref vatanina amerika'yi sokmayacagini soyledi. kolay degildir amerika'nin elini, kolunu, ayagini, bacagini sokmaya calistigi bir yere hayir buraya giremezsin demesi bir ulke liderinin, ya da yoneticilerinin. benazir butto sanki daha mi cok demokratti derler azcik pakistan siyasetini, dunya siyasetini bilenler. oldukten sonra partisinde kocasinin iktidarini surdurmek icin, bu sefer de oglunu kullanmaktan cekinmeyen bitmek, tukenmek bilmez iktidar hirsi cok sey anlatir bize aslinda.
hic de kolay degil o bolgede maalesef isler. oyle uzaktan bakip, uzerindeki general elbisesiyle oturdugu makama sallamak kolaydir. lakin o topraklar, hala kabileler halinde yasayan, guce tapanlarin yasadigi topraklardir. demokrasi gokten zembille inerse, tez soner. daha cok kiyamet kopacak oralarda. ve de maalesef, o cografyada yasayan herkesle beraber muserref de daha cok zahmetler cekecek.
pakistan'in ataturk'u olabilirdi. ataturk'e hayrandi. onun gibi reformlar yapmak istiyordu. ama dunya secim de secim diye tutturdu. muserref zamaninda istikrar ve ekonomik buyume yakalayan pakistan su anda yeni bir afganistan olma yolunda ilerliyor. taliban kuzeyde basibos. ulkenin her yerinde terorist saldirilar.
evet. muserref uzerinden ataturk'un degerini anlaminizi istiyorum. niyetim bu. ataturk de dikator diye biraktirilsaydi ve bu ulke halkin eline verilseydi kaderi ayni pakistan gibi olurdu.
genelkurmay baskanligi gorevinden ayrilip uniformasini cikartan, ikinci donem devlet baskani olarak yemin eden pakistan devlet baskani. asagidaki veciz ifadeyi 29.11.2007 tarihi itibariyle soylemistir.
"We want democracy, we want human rights, we want civil liberties, but we will do it our way."
11 ağustos 1943 ingiliz hindistanı'nın yeni delhi şehrinde doğmuştur. ailesi o dönemde hindistan'dan pakistan'a göç eden müslümanlar arasındadır. müşerref elit bir ailenin çocuğudur. Karaçi'de saint patrick okulu'nu ve lahor'daki hristiyan koleji'ni bitirmiştir. 1961'de pakistan askeri akademisine girmiş, subay olmuş ve pakistan hindistan savaşlarında komando olarak mücadele etmiştir. daha sonra türkiye'de pakistan büyükelçiliği'nde görev yapmıştır. çok iyi türkçe biliyor olup beşiktaşlıdır.
savaşlardaki cesaret ve gözüpekliği ile dikkat çeken müşerref kısa sürede generalliğe terfi etmiştir. En son 1999 yılında genelkurmay başkanlığı görevini icra ederken hindistan ve pakistan arasındaki keşmir sorunundan dolayı çok agresif ve saldırgan olması nedeni ile savaş çıkmak üzereyken biraz da amerika'nın dayatmasıyla dönemin devlet başkanı navaz şerif tarafından kendisi sri lanka gezisindeyken görevden alınmak istenmiş ama müşerref buna pabuç bırakmayarak darbe yapıp şerif'i indirmiştir. onu suud-i arabistan'a gezmeye(!) göndermiştir. o zaman bu zamandır pervez müşerref pakistan devlet başkanlığı, genelkurmay başkanlığı ve kara kuvvetleri komutanlığı görevlerini bir arada yürütmektedir. içinde bulunduğumuz yıl içerisinde yenilenen başkanlık seçimleri sebebiyle geri dönmeye kalkan navaz şerif hava alanından geri postalanmış ve müşerref tekrar devlet başkanı seçilmiştir.
Türkiye'de geçirdiği yıllar sebebiyle bize büyük yakınlık hisseden müşerref ile hem kişisel hem askeri hem de devlet bazında iyi ilişkilerimiz vardır. ama ne yazık ki eli mahkum olarak aynı yakınlığı abd'ye de göstermektedir. günümüzde abd'nin tavuğuna "kış" demek kimin haddine düşmüş.
afgan ve pakistanlı arkada$larımın nefret ettikleri lider.
türk dostu gibi görünür fakat tam bir amerikan piyonudur.
darbeye bayılır.barbar bir insandır.
