izledikten sonra sadece iran halkı için değil, tüm insanlık adına üzüldüğüm film. özgürlük için kim olduğunu unutmadan savaşmak, savaşmak, savaşmak ve susturulmak.
pers imparatorluğunun kutsal şehri, başkenti.
aynı isimli bir adet siyah beyaz anime filmi de mevcuttur. iranlı bir kız çocuğunun ' batılı gözüyle' kendi ülkesini ve dünyayı algılayış biçimini konu alan filmde, son dönemlerin iran- amerika sürtüşmesi ve uluslararası siyaset düzeyinde amerikanvari bir propagandanın da tillahının yapıldığı gözlerden kaçmamıştır.
bir de per seden dolayı, "esasen kendi içinde iyi olup da kötü polisi oynayan memur bey" anlamı da zorlansa çıkarılabilecek gibi duruyor. bilmiyorum. per se
tüm türk televizyon kanallarında, aynı anda, ibret-i alem için, yayınlanmasını arzuladığım film*. iran'da bundan çok kısa süre önce solcular kralı devirmiş, köktendinciler de solcuları bastırmış, ülkenin yönetimini ellerine almışlardır, bugunki iran oluşmuştur.
eskiden dilediğine sahip olan, dilediğini yaşayan iranlı kadınlar birkaçyıl içinde tüm haklarından mahrum bırakılmış, zorla örttürülmüşlerdir. zordan kasıt kan akıtmadır. değişimin hızı inanılmazdır, türk kadını olarak korkmama vesile olmuştur, "türkiye malezyalaşmaz" diyenlere ibretlik kitaptır, filmi de yapılmıştır.
filmin yönetmeni ve senaristiyle * aynı adı taşıyan filmin baş karakteri Marjane 'in türkçe dublajdaki sesinin, orijinaline nazaran çok daha iyi olduğunu düşündüğüm, defalarca izlenilse de bıkılamayacak 2007 ABD yapımı, komedi-drama türünde bir animasyondur.
iran'da yapılan son cumhurbbaşkanlığı seçimleri ile paralel görüntülere sahip muhteşem film. iran'ın geçirmiş olduğu süreçleri açık bir şekilde göz önüne serdiğinden izlenesi ve feyz alınası yapım.
bir tanıdığımızın yaklaşık 1 yıl önce deli gibi arayıp bulamadığı filmdi. o günden aklıma yer etti persepolis. sonunda bugün izleme şansım oldu. cinema gücü olarak değerlendirirsek süper çizimlere sahip bir film. ama ondan öte senaryosu ve belgesel niteliği taşıyan bir otobiyografinin anlatılması çok akıcı kılıyor filmi.
(bkz: marjane satrapi)
marjane satrapi'nin çizgi romanından uyarlanmış olan film. çizgi romanı filme göre daha ayrıntılı ve etkileyicidir.*
(bkz: non-fictional graphic novel)
bugün izledim ben bunu. ne zamandan beri izlemek istiyordum , sağdan soldan insanlar dürtüyorlardı, '' oğlum manyak bir şey izle diye'' , izledik velhasıl.
yağmurlu bir ankara gecesinde , gittik aldık dvd'sini, arşivimde olsun istedim açıkcası.
ilk olarak şunu söyleyeyim, öyle milletin dediği gibi ''manyak bir şey değil''. animasyon filmlerine henüz ısınamamış biri olarak da önyargılarım yok değildi, fakat ilk beş dakikasından sonra animasyon olmadığı hissi verdi bana. bu yönüyle iyiydi.
filmin içeriği politik. şah'ın devrik lider olmasından sonra iran'da yaşanan sosyal çatışmalar bir küçük kızın gelişimiyle , direkt onun gözünden aktarılmış. humeyni tarafından kandırılan iran halkının şeriatla imtihanı gibi bir şey.
şah rıza pehlevi 'de malumunuz üzre iran'da insanları zorla batılılaştırmaya çalışınca , halk özgürlük vaad eden humeyni'ye yönelmişti. onun da amacının şeriat olduğu sonradan ortaya çıkmıştı hani.
tüm bu kısımlar detaylara girilmeden aktarılmış. kızın türban takma süreci, sonra sosyopatlaşması ve çevresiyle uyumsuzluğu, avrupa'ya kaçışı, sonra gelişi ve bir türlü memleketi iran'a uyum gösterememesi...
yaratılan kız karakteri açıkcası bana pek basit geldi. hızlıca yaratılmış bir karakter gibi duruyor ve hemen konuyu anlatması mesajları vermesi isteniyor gibi.
onun dışında film , devlet denen azılı katilin bireyi nasıl piç ettiğini başarılı bir şekilde anlatıyor. ama bunlar bilinmedik şeyler değil en azından kafasındaki devlet tanımı benimki gibi olanlar için.
güzel bir animasyon, izlenir. ama müthiş değil.
~
rayrandroark.blogspot'dan alınmış olup şahsime ait bir yazıdır.~
filmden;
iki kadın oturuyor, kadınlardan birinin eşi girince diğeri başını örtüyor aniden, diğer kadın neden örtiyosun, kimin için örtüyorsun diye şideetle karşı çıkıyor!
siyah-beyaz olan filmin birkaç renkli sahnesinden ilki marji nin avrupa ya giderken yolculukta başını açıp, sigarasını yaktığı sahne!
***
baş karakter, şah rejiminde doğmuş, islam devriminde ergin olup, fransız nihilizmi ve viyana sokaklarında, esrar-alkol partilerinde iranlı kimliğini saklamak için fahişeleşen, komünist bir ailenin kızı.
avrupalı erkeklerin altında bekaret kaybetmeyi özgürlüğün işareti sanan marji nihayet yanlışını anlayarak, viyana sokaklarında birkaç ay homeless hayatı sürdükten sonra ülkesine dönmeye karar verir; film, frenkmeşrep içtimai hayatın getirilerine olan özlemi azadlık olarak gören fars toplumunun günümüz vaziyeti içinde son derece düşündürücü. şüphesiz ki devrimin uygulamada ciddi sıkıntıları var; ama filmin tam anlamı ile oryantalist teville yapıldığını da reddedemez kimse. fransız laisistlerinin perspektifi ile yapılmış eserin türk laikleri tarafından devrim nefreti içindeki iştahlı yorumlarına şaşmamalı.
iran devriminin uygulamada ne kadar islami olduğu son derece tartışmaya açk bir bahis. ahlak, gözetim ve baskı hududunda tahsis edilecek bir öğreti değildir; ancak unutulmamalı ki bu denli, ehlileştirici ve pasifize edici yaklaşımlar sanat olmanın ötesinde propoganda kabilinde çalışmalardır.
1979 devrimi sonrası, 1980-88 ırak-iran savaşı ile zuhur eden iran ı yalnızlaştırma uygulaması bugün inteaktif, görsel, sanal uygulamalarda daha etkili bir şekilde sürmektedir. saddam ın muhteris teyakkuzuna rağmen kanlı savaşta devrime inat ırak ı destekleyen başta abd ve avrupa; sonrasında başlayan körfez savaşı ile geri dönüşü mümkün olmayan bir sürece girdiler. ve tabi ki yaşananların ağır faturasını doğu toplumları olarak bizler ödedik.
animenin görselliği gerçekten harika idi, bu noktada hakkını teslim etmek gerek. olaylar ve tarz açısından bana valtz with bashir filmini anımsatmakta; fakat "beşirle vals"de persepolis in tam aksine, sebra ve şetilladaki israil güdümlü falanjist militanların, filistinli mültecileri katletmesini ağır şekilde eleştiren yahudi yapımı bir anime izlemiştik.
ezcümle, persapolis, vicdan ve izandan uzak tipik bir batı yorumu!
iranlı solcu bir ailenin kızının şah sonrası yaşadığı dramı oryantalist perspektifle anlatan film.
islamın erkeklere tavsiye ettiği tip giyim kuşam biçimi gerçek anlamda tesettürlü bayan kadar namahreme karşı şehevi malzeme çıkartmakdan mümkün olduğunca uzakdır.
bu anlamda filmde başroldeki hatun kişinin şah sonrası üniversiteye giderken mollalara erkekler bizim saçımızla tahrik oluyorsa bizde onların dar pantolanlarını kışkırtıcı buluyoruz mahiyetinde konuşup kendince mollalara ayar vermesi tamamen ideolojik bir perspektifdir ve abuk kaçmaktadır(filmde bu konuda veya sair kötücül işlenen konularda önem arz eden şii acem mollalar veya düzenleri değil filmi izleyen kişilerin kafasında oluşacak islam ve müslüman algısıdır).
ama doğu batı arasında kimlik çatışmalarına (çakma oryantalist mantığıyla da olsa) değinilmesi filmi çekici kılmaktadır.
farklı tarzı ve işlenmesi gereken konusu bakımından***; güzel, izlenesi film. insanın bir yerlere ait olamaması da işlenmiş ve aslında her zaman gördüğümüz hayatlardan, birer kesit sunmuştur.
acının filmi.
insanlığın çiğ tarafının filmi.
çok mu derin, hayır.
çok mu vurucu, hayır.
ama derdi başka zaten bu filmin.
sanki sadece hatırlatmak ve cesaret vermek için yapılmış gibi.
mutlaka izlenmesi gereken bir film.
--spoiler--
çarşaflı kız otobüse yetişmek için koşar. birden polis sirenleri çaldığını farkeder ama aldırmadan otobüse yetişmek için koşar. sonunda polis aracı kızın yanına gelerek;
- hanımefendi neden koştuğunuzu öğrenebilir miyim?
- görmüyor musun, otobüse yetişmeye çalışıyorum. koşmazsam otobüsü kaçıracağım ve derse geç kalacağım.
- lütfen koşmayın hanımefendi
- neden?
- çünkü koşarken kalçalarınız sallanıyor ve çarşafın üzerinden görünüyor, bu erkekleri tahrik edebilir. lütfen evinize dönün.
--spoiler--
Çok akıcı bir anlatımla süslenmiş, izlenilmesi gerekli bir animasyon filmdir. unuttuğumuz bazı değerleri bize tekrar hatırlatır. şeriatın yaşanmaz kıldığı hayatı açık bir dille ortaya koyar.
bugüne kadar okumadığıma yandığım, bundan sonra her önüme gelene tavsiye edeceğim, şimdiye kadar okuduğum en güzel çizgi roman.*
okuduktan sonra üstüne bir de filmi izlense tadından yenmez. sevdicek gelse de izlesek birlikte!
-marjane; gelecek peygamberiniz olarak emirlerimi açıklıyorum;
madde 1: herkes uslu olacak
madde 2: herkes verdiği sözleri tutacak
madde 3: herkes birbirine iyilik yapacak
madde 4: fakirler hergün yemekte rosto yiyecek
madde 5: yaşlı kadınların hiçbir yerleri ağrımayacak
+marjenenın büyükannesi; sana söz marjane böyle olacak ise ilk müridin seve seve ben olurum canım...
-marjane; gerçekten mi harika
+marjanenın büyük annesi; hiçbir yerimizin ağrımamasını nasıl sağlamayı düşündün ?