perihan mağden

entry219 galeri4
    69.
  1. 70.
  2. konuşur gibi yazı yazan ender insanlardan 1i. yazılarını okurken insan sanki karşısında 1i konuşuyormuş gibi hisseder. gazetecilerin o bilindik sıkıcı, teorik, akademik üslubunu kullanmaktan şiddetle kaçınır. bu hali ve tavrıyla yaramaz 1 kız çocuğu imajı çizer. en az soyadı kadar kural dışıdır, iflah olmaz 1 dişidir. son olarak entryden de anlaşılacağı üzere birlere 1 derler.
    1 ...
  3. 71.
  4. 72.
  5. alt alta sıralanabilecek envai çeşit olumsuzluğundan önce insanların elinde olmayan fiziksel özellikleri ile fütursuzca dalga geçebildiği için her şeyden evvel kötü bir insandır. nokta! ( parmak kadar çocukları bile ayıplıyoruz böyle davrandıklarında )
    1 ...
  6. 73.
  7. bugünkü yazısını ayrı bir begendim. çarşı, esnaf, dostluk, anlasmazlık, kavga falan edip cansever'i hatırlattı bana, başka şeyler de hatırlattı(!)

    bana anlamaz gözlerle bakan ögrencilerime dönüp, "şair burada ne anlatmak istemis yeaarumm?" diye sormak istiyorum şimdi. bir günlüğüne sınıfını ödünç verebilecek var mıdır?
    1 ...
  8. 74.
  9. "yazar olmanın verdiği birikimden mi dedim acaba kendi kendime, başını hafifçe avuçiçine yaslaman, klişe bir filozof duruşuyla, ağzını özenle kapalı tutmaya çalışmışsın sanki, seni daha sevimli göstereceğine inandıkları için, fotoğraf makinesinin arkasında seni güldürmeye çalışan orman perileri var gibi, ama yeniden bu "köşe fotoğrafı" na baktıktan sonra, acaba diyorum ?tanrıvergisi? bir yamuk(?)luğu gizlemek mi, bu gizemli duruşunun nihai nedeni, bilmiyorum; sen hergün bize selam verecek olan bu pozunu takınırken benim kadar düşünmüş olabilir misin?

    çok soru soruyorum, evet; bu beni lanetli bir insan yapıyor sadece,fakat sana "karabüyü" yapmak değil niyetim, salt bu sabah gazetemi okurken -daha önce de defalarca kez gördüğüm ve her seferinde içimde garip duyguların savaşımına yol açan "köşe fotğrafını" kaleme almak, kendi içimdeki savaşıma bir son vermek adına...

    yaşını kestirmek ne mümkün ufacık fotoğraftan, yüz çizgilerin gizlenmiş belki "rutuş" un arkasına, belki de kadınlık vergisi makyajının; yok ama, makyaj yapmayacak kadar sade ve doğal bir tavrın var görünürde, "ince dudakların ve kaşlarına değinmeden geçmemek gerek ama;" yaşını diyordum hani, gözlerin çocuklukta kalan şeffaf bilyeler gibi parlıyor, evet, siyahbeyazın gazabına uğramadan saman kağıdın arkasından fırlıyor odamın içine, öyle böyle muzır bir parıltı değil bu, içimdeki savaşımı alevlendiren bir çift köz parçası, ya da ne bileyim nasıl "abartılır", sönmeyen kömür taneleri gibi alevlendiriyor çatışmayı, "sevinç" diyorum, bir çocuğun gözlerindeki sevincin en gözle görülür hali olsa gerek bu parlaklık, yıllar önce rüyamda gördüğüm "çocuk isa" nın gözlerindeki ışıltı, yine de ağlıyordu isa rüyamda, kucağıma alıp teselli ettiğimde, mutluydu yine de, "nazyapar gözyaşları" gibi gelmişti bana o an, öyle ki "gitmem gerektiğini" söyleyip uzaklaşmıştım yanından, yanağından aldığım sulu bir öpücükle, ama dur daha nereye gidiyorum, içim bir kötü olmuştu rüyamda da giderken zira, "ne hale geldi bu dünya?" diyordu çocuk, bilge peygamber edasıyla, belki de kaçıyordum ondan; "nazyaparla uğraşamam" bahanesiyle günahlarımdan kaçıyordum belki, belki de bu illet sorusundan kaçıyordum beynimi sulandırmasın diye, uyanmıştım aniden ve son zamanlarda sıkça okuduğum "irlandalı yazarın öykülerinden etkilenmiş olsam gerek" diyordum, yapamadığım kahvaltıların anısına yaktığım sigarayı içerken.

    ne var ki gidemiyordum bir türlü, uyanmış olsamda rüyamdan, hala daha gidemiyorum yıllar geçende, o gözleri sevinçle parlayan çocuk yaşlanıyor birden, kanlı çarmıhın üzerinde dünyanın tüm acılarını topluyor yüreğine, insanların günahlarını sineye çekse de ne fayda "insan" olmasına, gözlerine vuruyor hiç yaşamadığı acıların ağlamaklı parıltısı, çarmıha gerilmiş olmayı umursamaksızın insanlığa adıyor yakut gözlerini, öyle ya; -belki de- hiç yaşamadığı acıların yükünü omuzluyor ishak ın vekilliğine gelen koyun gibi, belki de diyorum çok fantastik ve canice olsa da, çarmıha gerilmesinin nedeni omuzladığı acıların yükünü hafifletmesi içindi...

    anlatamıyorum biliyorum gözlerinden gelen esini, anlayamıyorum hoş ya, anlamaya çalışıyorum ama toyluğum buna elvermiyor, merak ediyorum ben de, sorular soruyorum lanetli, bir tane daha soracağım şimdi;
    nedir bu gözlerindeki çelişkili parıltının gizemi?

    haddin olmasa da, affet beni..."

    24 ocak 2008 perşembe,

    "ilahi temizlik günleri" başlığı üzerine...

    yazının değil, sadece başlığın... öylesine işte...
    1 ...
  10. 75.
  11. " /, (, ), ", {, - " gibi karakterleri kullanma rekoru kıran köşe yazarı. uslubu'ndaki asabilikten, "heeeyt! asarım ben, keserim ben", "radikalim ben" cilikten ve en önemlisi kendisini kasmaktan vazgaçer ise*, inanıyorum ki türkiye'nin önde gelen yazarlarından olacaktır kendileri.
    1 ...
  12. 76.
  13. bugün radikal gazetesinde 'ordu kışlaya' başlığı altında tadından yenmez bir yazı kaleme almış yazar. ergenekoncuları savunanlara şöyle iyice bir giydirmiştir. afiyet olsun efendim.
    http://www.radikal.com.tr...07.2008&CategoryID=96
    1 ...
  14. 77.
  15. militarizme karşı duruşuyla, vicdani retçileri desteklemesiyle ne kadar cesur biri olduğunu kanıtlayan; ismail türüt'e verdiği ayar aklımdan silinmeyen zeki kadın.
    1 ...
  16. 78.
  17. 79.
  18. ordu ya ayar verir tbmm ye ayar verir emekli paşalara ayar verir ayar allah ayar kullandığı dil biraz zorluk çıkarır tek derdimiz bu okuyoruz da sıkılıyoruz bazen...
    1 ...
  19. 80.
  20. bütün yazdıkları chat tarzıdır. allah belasını versin. ironilerim nur olup yağsın tepesine. *
    (bkz: moderasyon sana diyom kazım sen anla)
    2 ...
  21. 81.
  22. türkiye'de şeriat tehlikesi bulunmadığını düşünen, "laikçi" kesime iki günde bir bindirmezse rahat edemeyen yazar.

    keşke bugünkü yazısı hakkında vakit denen kağıt parçasında çıkan haberi ve vakit'in ağzı salyalı okurları tarafından yapılan ipe sapa gelmez yorumları görse de bu fikrini bir daha gözden geçirse...

    http://www.habervaktim.com/haberoku.php?id=26098
    0 ...
  23. 82.
  24. 83.
  25. 84.
  26. garip b yazar.zor okunan yazılar yazıyor anlasılmasının güclüğünden değil,noktalamalara boğmasından..laik kemalist kesime sürekli giydirdiği gibi sabah ezanından da sikayetci olduğunu anlatan bugünkü yazısı onu size anlatmaya yeter!

    http://www.radikal.com.tr...75&Yazar=PERiHAN%20MA
    0 ...
  27. 85.
  28. Zaten uzmanı olduğunu kanıtladığı "akp yi her şartta savunurum abi" teknisyenliğini inanılmaz bir yazıyla zirveye taşımış kadındır kendisi.

    http://www.radikal.com.tr...08.2008&CategoryID=96

    yazar burada " allah allah noolmuş o kadar çocuk öldüyse? akp'nin suçu değil elbet! siz de yapmayıverseydiniz canım" demiştir, diyebilmiştir. hiç utanmamıştır, sıkılmamıştır. allah müstahakını versindir.
    0 ...
  29. 86.
  30. çok zeki bir yazar. birçok fikrine katılıyorum ve cesaretinden dolayı da takdir ediyorum. ancak kullandığı dili sevmiyorum. kendine özgü olabilir ama samimi gelmiyor bana. düşündüklerini daha farklı ifade edebilir...
    2 ...
  31. 87.
  32. tiyatro gibi bir sanat dalına gereksiz diyebilecek kadar gereksiz, elestiri almayı kabul edemeyecek kadar egoist,halet-i ruhiyesindeki dengesizlikleri yazilariyla ortaya seren yazarcık. yazar diye tanımlayamıyorum biz sözlük yazarları kendisinden daha cok hakediyoruz bu sıfatı.
    *
    0 ...
  33. 88.
  34. uludağ sözlük' te yazsa defalarca çaylak edilip sonunda da uçurulacak olan yazar kişisi.
    0 ...
  35. 89.
  36. perihan mağden ortalama zekanın epey üstünde, herşeye muhalefet etmeyi tarz edinmiş, edinmekten de öte, içselleştirmiş, etine kemiğine iliğine kadar bu huzursuz ruh halini benimsemiş bir yazar.
    kendini kalabalıkların içinde yapayalnız hissettiğini duyumsuyorum, her yazısını okuduğumda, çocuk bir perihan mağden geliyor gözümün önüne, uymamış, uyamamış kalabalıklara. benimsenmeyecek şeyleri, putlaştırılmış şeyleri alayını birden reddetmeye başlamış. sanki, sınıfta bir saçını çekeni bile olmamış kendisinin okul senelerinde.
    alışmış o da yalnızlığa, yalnız hissetmeye, kendini çok zeki, ülkenin geri kalanını gerizekalı benimsemeye.
    pek marjinal bir dil edinmiş, okunurken zorluk yaratan, söz oyunları ile mütemadiyen birilerine laflar hazırlamakta..
    yalnız köşesinde, değeri bilinmemiş, kıymeti anlaşılmamış - eh çünkü dünya perihan ve diğerleri diye ikiye ayrılıyor- bir mağrur, çirkef kraliçe edası ile yazıyor çiziyor sayıyor sövüyor efendim.
    bu muhalefet tutkusundan, sürüden ayrı olma arzusundan olsa gerek, belki de kalben inanmadığı şeyleri bile savunuyor. belki de. mutlak değil. öyle veya böyle, sesini duyuruyor, kendini dünyanın geri kalanından soyutlamayı seçmemiş. tiz, cırlak ve yankılı bir ses hem de. zekayı daima takdir etmek gerek. ancak '' en en en zeki benim '' sanrısı beni hiç enterese etmez de, kendisi ilerki yaşlarda hepten sıkıntılara düşebilir.
    sürekli kendi ile kavga etmek zor olsa gerek, kendi ile kavgası dışa dışa dışa yansımış. öyle ki, koca ülke okuyoruz hanfendinin kendisi ile olan bitmez savaşını, habire.
    5 ...
  37. 90.
  38. kötü yazılarının güzel yazılarını geçtiği yazar. Nerede F tipi süreçlerindeki yazılar ahhh ahhh...
    1 ...
  39. 91.
  40. her şeye muhalefet olan değil sadece doğru olduğuna inandığı her şeyi kasmadan, cicileyip bicilemeden, sağ sola saptırmadan dan/dan diye yazan taşaklı ve de demokrat radikal yazarı. okumaktan keyif alıyoruz efenim.
    0 ...
  41. 92.
  42. Demokrasi dersi vermeyi iyi bilen severek takip ettiğim radikal yazarıdır.
    1 ...
  43. 93.
  44. - allah'ın bildiğini kuldan saklamayan kadın...

    ayrıca;

    - her tür genellemenin yanlış olduğunu kanıtlayan kadın...

    (bkz: robert kolej'den solcu çıkmaz)

    bir de;

    - en mükemmel görüşün; daima, kendininki olduğunu düşünerek, eleştirenlere karşı aşağılayıcı bir tavır sergilemese...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük