1) istihsal yapılan yerler arasında bırakılan, yukarıya doğru daralan ve tavan ile temasta olması şart olmayan maden rezerv parçası. Perdenin görevi aslında tavanı tutmak değil, iki üretim hacmini birbirinden ayırmak ve birinde bulunan dolgu maddesinin diğer kısma gelmesini önlemektir.
2) Bir galeriyi veya herhangi bir hacmi bölmek için ağaç, branda, tuğla vb. malzeme kullanarak yapılan ayırma duvarı.
1) tiyatro deyimi olarak (bkz: perdelerini açmak)
2) tasavvufta görünen'in gaip'ten ayrıldığı noktayı anlatmak amacıyla kullanılan terim.
3) edebiyat terimi olarak (bkz: perde gazeli)
4) siyasi tarih açısından (bkz: demirperde)
normalde gördüğünüzde(herhangi bir önemi olmadığında, kendi halinde iken), bu ne şimdi diyeceğiniz, ötekinin yaptığı, o nun adına utanacak kadar, gözünüzü kaçırıp, saçmalıklarını, sayıklamalarını, hezeyanlarını...
indiğinde,
'görmemezlikten gelme'nizi sağlayacak, bir bakıma bir süreliğine 'koruyucu' sizi, cisimsiz, formsuz, saydam örtü...
-sesin derecesi.
-katarakt(göze perde inmesi).
-sahne oyunlarında büyük bölümlerden her biri.
-bazı hayvanların ayaklarında bulunan,parmakları birbirine bağlayan zar.
