Bizans döneminde kullanılan Pantecion (Pantiki) ismi "her tarafı sularla çevrili" anlamına gelir. Çoğu kaynaklar Pendik kelimesinin "duvar" anlamına geldiğini ve Istanbul'a egemen olan devlet ve de hükümetlerin doğudan gelecek saldırıları önlemek için burayı bir savunma hattı olarak kullandıklarını kaydederler.
1980lere dek şirin bir semt olan ve o havasını o tarihlerden sonra kaybeden ilçe. burası 1987'ye kadar kartal'a bağlıydı ve 1987-1992 arası bugünkü tuzla* ilçesini de kapsıyordu. 1992-1994 arasında buraya bağlı güzelyalı, orhangazi *, esenyalı, fatih *ve ahmet yesevi * mahalleleri tuzla'ya bağlıydı. bu ilçenin adı doğu roma döneminde buradan ağva'ya kadar uzanan geçitten * türemiştir. ileride komşuları olan gebze, kartal ve tuzla yüzünden il olması çok zordur. aksine havalimanının olduğu bölgenin buradan ayrılarak ve şimdilerde mahalleye dönüşen tuzla'nın tepeören, akfırat ve orhanlı köylerini alarak kurtköy adıyla ilçe olmasını beklemekteyim.
16 Kadıköy - pendik (yarısı sahilden ve bağdat caddesinden gider, diğer yarısı minibüs yolundan)
16d kadıköy - pendik (sahilden ve bağdat caddesinden gider, çift katlı ve tek biletlidir)
17 kadıköy - pendik (minibüs yolundan gider, ilk duraktan son durağa gitmek işkencedir, aynı mesafeyi trenle 1 saat daha erken alırsınız)
222 kadıköy - pendik (sahilden ve bağdat caddesinden gider)
Uluslararası Havalimanıyla, Alışveriş merkezlerinin, 5 Yıldızlı otellerin ve istanbulun en büyük marinasının buraya yapılmasıyla dikkatleri üzerine çekmiştir.. Cumartesi günleri çarşıya girilmeniz tavsiye edilmez.. bazı kaynaklara göre Pendik'in Cumartesi günleri nüfusu 1,5 milyon kişiyi buluyormuş tabi çevre illerden gelenlerinde katkılarıyla.. ayrıca Cumartesi günleri Pazarda dolaşan turistlere rastlamakta mümkün..
Yapı itibarıyla Bakırköyle ikiz kardeş kadar benzemektedirler, yeraltı çarşısı, sahile giden yol üzerine kurulu çarşı(çarşısı bakırköyden çok daha büyüktür), marina, alışveriş merkezleri, oteller, fuar alanı, Havalimanı, iDO, tren..
fakat pendik ayrı bir şehir gibi farklıdırda..
her 18 mayıs'ta pendik-çarşıyı inim inim inleten bir bandoya sahip ilçe. pendik lisesi bandosu, her 18 mayıs'ta peşindeki kalabalıkla birlikte meydandaki atatürk heykeline kadar gelir. istiklal marşı okunur. çarşıda atılan küçük bir turdan sonra başladığı yere geri döner.
Resmi nüfus kayıtlarına göre, 2008 yılı itibarı ile ilçede ikamet eden 32 kişi hristiyan dinine, iki kişi ise musevi dinine mensuptur. Bunun dışındaki yaklaşık 600.000 kişi ise müslümandır.
özellikle haftasonları gidilmemesi gereken, kalabalığı ve tanımlanmakta güçlük çekilen bazı şahsiyetleri ile istanbul anadolu yakasının en doğu noktalarından biridir.
anadolu'daki çoğu ilden büyük nüfusu ile istanbul'un en büyük taşralarından biridir. buradan istanbul merkeze gitmek, kocaeli'ye gitmekle eş değerdedir.
merkezdeki insanların diğer mahalledeki yaşayan insanları sevmemesiyle ünlü ilçemiz.
örnek vermek gerekirse kaynarca ; kaynarcalılar hep dışlanır ve dışlanmayı da hak ederler .
pendik'te saat 08:00 ila 14:00 arasında kucak kucağa oturup sevişen liseli abazalarına sahilde rastlamak pek nahoş bir durumdur.pendikli tikiden bozma ergen kızlardan faydalanamayan pendikli abazalar ise eczanelerden prezervatif çalıp kayalıklarda masturbasyon yaparak kendilerini avuturlar.bu vaziyet karşısında ben ve benim gibiler bunlara küfretsekte, dövsekte dişimize göresini bulup kovalasakta bu hiçbir şeyi değiştirmemektedir.pendikli ergenler abazadır abaza kalacaklardır.
güzel bir sahil ilçesi. neredeyse her gün giderim, sahilyolu'nda yürümek ve o deniz kokusu insanın stresini atar. eğer güzel bir gün ise sabah ve akşamüzeri spor yapan insanlara rastlamak mümkün.
tepelerinden merkezine, yağmacılar tarafından her geçen gün daha sıklaştırılarak yapılan akınlardan dolayı insanın terk edesi gelen ancak yine de terk edilemeyen tuhaf bir diyardır. eski pendikliler yağmacılara pendik çarşı, pendik burnu, devlet hastanesi çevresi,ankara caddesi, 19 mayıs caddesi, 12 eylül caddesi gibi ellerinde tuttukları son birkaç mevziyi kaptırmama savaşını vermektedir bu ilçede.
50 li yıllarda, istabul un gözde sayfiye ve piknik alanı iken günümüzde alelade bir beton yığınına dönüşmüş olan semt. 50 lerde,tren istasyonu civarında bulunan kasapları meşhurmuş.tren ile buraya gelen istanbullular kilo ile etlerini alıp, tepelere çıkıp piknik yaparlarmış. ayrıca cumhuriyet kurulana dek hatırı sayılır bir nüfusa sahip bir rum köyü imiş.
istanbul'un büyüme potansiyeli en büyük ilçesi. formula pisti ve sabiha gökçen havalimanı ile kalkınma hızını artırmış, olası bir üniversitenin kurulması ile de il olarak bağımsızlığını ilan edecek güzel pendiğim..
kız arkadasla gezilmemesi gereken bir yerdir, eğer gezmekte ısrar varsa, sinire strese hazırlıklı olmak gerekir, bir çok öküzü, sığırı, köpeği ve bilimum hayvanı içinde barındırır, neden hala bu hayvanların yasadıkları yerleri pendik'ten ayırmıyorsun canım belediye baskanım sorusuna da "allah'a sükür tüm oylar onlardan geliyor" diye cevap verilir. ilçenin heryerine camii yapılır, birsürü gaspçı, hapçı ve meteliğe kursun atan sahte tikiler yasar, yalnızca batı mahallesi güzeldir, yasamaktan nefret ettirir ama uzak kalınca da "noolursa olsun pendik yine lan" dedirtir bu garip semt. ertesi gün olur, bir yere gitmeye karar verilir, ama çok uzaktır, yine de gitmek istenir. keske pendik hiç olmasaymıs denir.