erkan oğur' un icra ettiği versiyonundaki kopuz ve cura birlikteliği, psikolojinizi yerle bir edebilir. üzerine de erkan oğur' un yanık sesi eklenince; pencere başında elinizde çay fincanı ile bulursunuz kendinizi. göz yaşlarınız kar taneleri ile yarışır. öyle bir bunalıma sokar adamı bu şarkı.
winamp'tan rastgele çalan şarkılar eşliğinde sözlükte dolaşırken denk geldi şimdi. girişi ile birlikte anladım canımın yanacağını. sessizliğin hakim olduğu şu saatlerde beni yerin dibine sokacağını bile bile değiştirmedim şarkıyı. saygısızlık etmek istemedim belki de, bilmiyorum. bildiğim tek bir şey var ki bu şarkı insanın içine işliyor. yüreğinize bir şey oturuyor sanki. özellikle ailenizden ve sevdiğinizden uzaktaysanız, yaralıyor.