tarihi bir sıçramanın yaşanacağı ev hayatı olup saadet merkezidir. amma ve lakin gün geçtikçe, devran döndükçe ufaktan ufaktan bardakçı ile tartışmaya başlayabilirsiniz. ikinci gün sözlü sataşma. üçüncü gün kan gövdeti götürür ve pelin batu gerçek bir savaş izleyip gözlem yapar üzerinizden. *
devamlı ayar yemek devamlı ayar yemek. evet tam olarak bu. murat bardakçı'nın "ulan o tabaklar öyle mi yıkanır?!" nidaları eşliğinde pelin'le birlikte küfürler mırıldanmak. zaten hemen samimileştim pelin falan. fırsat bulunduğunda murat abiyi bikaç günlüğüne erhan afyoncu'ya yollamak. Pelin batu'yla başbaşa kalmanın yollarını aramak falan.
sıkıntıdan ölmek için bire bir. ben kesin harç konusunu açardım. murat da çalışıp kazanın diye cevap verirdi. ben de köle para kazanamaz derdim. uzar giderdi.
murat bardakçının her saniye gözlüğünü eliyle yiterek insanı sinir krizine sokacaktır.
pelin batu ise her an kusacakmış gibi konuşmasıyla insanın midesini ağzına getirecektir, çok güzeldir orası ayrı. uzak durulasıdır.