pazar gününden nefret etmek

    31.
  1. hiç hayatında cumartesi çalışmamışın bulmuş da bunuyor tepkisi.
    5 ...
  2. 30.
  3. Çok çabuk bitmesinden nefret ediyorum.
    4 ...
  4. 2.
  5. pazartesi sendromuna erken giren bunyenin muzdarip oldugu durumdur.
    3 ...
  6. 25.
  7. ertesi gün iş/okul olduğundan dolayı içi bir sıkıntı kaplamasıyla oluşan ve bu sebepten dolayı kişide oluşan mutsuzluğun dışa vurumudur. her pazar tekrarlanan histir ayrıca.
    2 ...
  8. 1.
  9. haftanın diğer günlerini arattırır kimi zaman. genellikle potansiyel sıkıcı bi gündür.
    3 ...
  10. 5.
  11. 80lerde çocuk olanlar bilirler. pazar günleri trt 1'de pazar konserleri verilirdi. tüm öğleden sonrayı kaplayan pazar konserleri(opera ve klasik müzik) seyredecek kanal altarnatifi olmadığı için tüm günü zehir sıkkım ederdi insana.

    bir de tabi ertesi gün okul, işe gidenler için iş vardır ki o ondan da beter. tatilin bitişini simgeler pazar günleri. sırayla banyo yapmaca, ertesi gün mendil üzerine konacak ellerin temiz görünmesi için kesilen tırnaklar. cuma akşamını ve cumartesi gününü oynayarak geçirdiğin için pazar gününe sıkıştırılmış bir yığın ödev. tam bir işkenceydi pazar günleri. sevmemek için bir sürü bahane vardır pazar gününü. güneşli bile olsa hava pazar gününde, yine de kasvete boğar, hüzne gark eder insanı. sevmedim sevemedim pazar günlerini bu yüzden..
    2 ...
  12. 8.
  13. 14.
  14. kış yaklaştıkça artan nefret, benim için. cebimde de beş kuruş yok zaten. yarın okula gidip misyondu vizyondu manifestoydu, rönesanstı uğraş şimdi. düşünmesi de pazarlara kalıyor işte.
    yine de, şimdilik şanslıyız. okul bitip işe girince her günden nefret edebilirim. şimdiden söyleyeyim de, cumalar cumartesiler alınmasın.

    evet; cumalar, cumartesiler alınmasın.
    1 ...
  15. 6.
  16. bazen içine düştüğüm durumdur. "evde kafayı yiyorsun ne güzel" şeklinde verilen ayarlara kulak asmayan bünyenin evde bilgisayarın başında bütün gününü harcamasıdır.

    halbuki sevgiline sarılıp sahilde dolaşmak varken...
    1 ...
  17. 11.
  18. küçüktüm, küçücüktüm. o zamanlar okul yok, ders yok, dershane yok; sınavlar, vizeler, finaller yok. o günlerden sonra nefret etmeye başladım pazarlardan, hala da nefret ederim. o gün izleyecek maçların olması bile sevdiremedi bana pazarları.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük