evet, söz konusu onur yoksunu kişi, rusların, hem de bize karşı kazandıkları 1877-78 savaşının anısına, hem de ordularının geldiği yeşilköy'e anıt diktirmesine izin vermiştir.
peki o anıt rusların yeşilköy'e geldiği 1878 yılında mı dikildi? hayır, inşaatına abdülhamit'in izniyle 1895 yılında başlandı ve 1898 yılında törenle açılışı yapıldı.
bilahare kazak çomarlarının istanbul'u yağmalamasına karşı hiçbir askeri karşı koymada bulunmamıştır.
fişekliğini siktiklerim kayıklarla gelmişler, ellerini attıklarını çalmışlar ve bunlara tek kurşun bile atılmamış. yahu tahtı da vereydin keşke ey abdülhamit !
beğenmedikleri ittihatçılar tarafından yıktırılmıştır.
93 Harbi'nin anısına Ruslar tarafından inşa edilen Ayastefanos Rus Abidesi'nin yıkılışının konu edildiği film Avusturya-Macaristan şirketi Sascha-Meßter-Film'in yapımcılığında Osmanlı Ordusu adına 150 metrelik filme siyah-beyaz olarak çekilmiştir.
Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı olarak adlandırılan bu belgesel film günümüzde Türk sinemasının başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir.
bundan 4 yıl önce aynı anıtın rusya ile iyi ilişkilerimizin hatırına yeniden aslına uygun inşa edilmesi gündeme gelmiş, dönemin cumhurbaşkanı abdullah gül ile yaptığım yazışmada, böyle bir girişimin olmadığı-olmayacağı tarafımdan öğrenilmiştir.
hem de öyle böyle değil, sekiz katlı apartman büyüklüğünde rus zafer anıtı diktiren padişahtır.
işte, bir millet, üç beş yobazın yalanlarına kanıp, gerçek kahramanlarını hain, hainleri kahraman addetmeye başlarsa daha böyle çok anıtlar dikerler toprağına...
nankörlükle, ihanetle, şuna buna kanmakla abad olunmaz, felah bulunmaz...
kendisini pek seven güruhun, milleti mahkum ettiği bu zilleti suskunlukla karşıladığı padişahtır.
ulu hakanmış! milletini böyle bir zillete düşüren kişi ulu oluyorsa, milleti düşürüldüğü derin çukurlardan çıkaran atamıza ne demeli?
evet, abdülhamit döneminde imparatorluk işte bir örneğini burada gördüğünüz berbat koşullarda ayakta kalmıştır ama böyle zilletlere katlanarak ayakta kalmak nasıl başarı sayılabilir? keza imparatorluğun ayakta kalmasında abdülhamit'in rolü abartılmaktadır. siyaseti çocuk oyunu sananlar "şunu şuna karşı kullanarak bla bla..." gibi klasik yobaz laflarını yutabilirler ama neyin ne olduğunu bilenler yutmazlar.
bu şahsın döneminde imparatorluk ayakta kaldı zira ingiltere ve fransa saltanatının son yıllarına kadar ruslara fırsat vermek istemiyorlardı. fakat almanya'nın artan gücü zamanla alman korkusunun rus korkusuna baskın gelmesine sebep oldu. yani abdülhamit başta kalsaydı bile aynen ittihatçılar gibi almanlara yanaşmak zorunda kalacaktı ki zaten son on yılında bunu yapmıştır.
Kıbrısı da ingilizlere öylece veren, Türklerin yenilgisini vurgulamak için nispet yapar gibi Haç figürlü, geleneksel rus mimarisini yansıtan bu utanç anıtını türk topraklarına kendi rızasıyla diktiren akapelilerin idolü abdülhamit han hazretleridir.
ama namaz kıliyor. yazık bunlar kahraman sayılırken bu ülke için uğraşan insanlara. tek umursadıkları din olduğu için hocaların onların nasıl sömürdüğünü, ne saçmalıklar anlattığını görmezler.
kendisine suikast düzenleyen, bu sırada 26 kişiyi öldürüp, 58 kişiyi yaralayan belçika vatandaşı katil edward joris'i, şeriata aykırı olarak affeden şahıstır.
evet, abdülhamit bu zillete de boyun eğdi! şeriata göre 26 kişiden herhangi birinin ailesi diyeti kabul etmediği taktirde öldürülmesi icap eden edward joris'i şehit ettiklerinin ailelerinin görüşünü bile almadan ve de affetmeye yetkisi olmadığı halde affetti. zira batılı devletler bastırıyordu.
abdülhamit taraftarı yalancılar bu zilleti "edendim edward joris'i casus olarak kullanmak amacıyla affetti" yalanıyla örtbas etmeye çalışırlar. böyle yalanlara ancak yobazlar gibi ebleh tayfası inanır. herşeyden önce, ortada böyle bir durum bile olsa, islam hukukuna göre affetme yetkisi yine yok! onu geçelim bu yalanın belgesi yok! onu da geçelim bu yalanın mantığı yok! sana suikast düzenleyen şahıs senin için çalışır mı hiç? nasıl güveneceksin? kaldı ki edward joris gibi ciğeri beş para etmez bir it, hangi konuda, ne istihbaratı getirecekmiş?
hayranlarının "ne lüzum var böyle gerçekleri dile getirmeye? kutuplaşma oluyor, ayıp oluyor" diyerek suçlarını örtbas etmeye çalıştığı padişahtır.
demek ki öyle oluyormuş! bak sen, yazık... hakikaten de tarih üzerinden kutuplaşmaya ne gerek var değil mi? tabi mevzubahis olan, işinize gelmeyen gerçekler olduğunda!..
yoksa milli kahramanlarımıza hain demek, ayyaş demek, olmadık iftiralar atmak hiç sorun değil, öyle değil mi? o zaman kutuplaşma olmuyor değil mi?
o anıt rus askerleri yeşilköy'deyken dikilmedi. abdülhamit'in o olaydan tam 17 yıl sonra verdiği ruhsatla dikildi. o sırada memleketimizde rus askeri filan yoktu.
böyle bir teslimiyetçiliğin, ihanetin izahı nedir a yobazlar?
"tarihsel olaylar yaşandığı dönemdeki sosyal siyasal ve kültürel şartlar göz önünde bulundurularak değerlendirilir." cümlesiyle savunulmaya çalışılan padişahtır.
bu laf "mustafa kemal bilmem kaç milyon kmkare imparatorluk toprağını, musul'u, kerkük'ü, 12 adayı peşkeş çekti" diye tepinen yalancı yobazlara da takdim edilse amenna ama yobazların yaptığı şunca çirkefliğe, yalanlara gerçeklerle karşılık veriyoruz diye kimse kusura bakmasın.
