bugün
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- gratis indirim günü kavgaları11
- ismet gurbuz 20249
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız16
- sözlüğün en iyi 10 yazarı12
- jose mourinho75
- zalbert'in karşısında dans etmek9
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- kova burcu erkeği8
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız20
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba23
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri9
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- magicovento10
- carlo ancelotti8
- albay kemal11
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- en objektif siyasi parti9
yaklaşık on gün önce, canımın felaket derecede sıkkın olduğu bir gündü. iğrenç bir gün geçirmiştim ve önüme çıkan neredeyse her mahlukata sövebilme potansiyelim vardı. hatta hayatımda ilk defa msn iletime (aq :@) yazmıştım. herkes hayırdır diye soruyor ben de yok bişey diyordum ve bu itiraf edeyim ki hoşuma gidiyordu. sebebi çok mühim değil, işle ilgili çok fena halde sıkmışlardı canımı. ve o gün gerçekten de içmeden sarhoş gibi olunabildiğini farketmiştim.
boktan gün, gece falan derken sevgilim sakinleştirmeye çalışıyordu beni sağolsun. kütahya'da bir internet cafe'de geçirmiştim akşamı. kütahya'yı bilenler bilirler, tam çarşının merkezinde, vazonun orda bir gözlemeci vardır. sanırım sabaha kadar açık oluyor, çok emin değilim. neyse bu gözlemeciden gözleme alım şekli şöyledir; önce yan tarafta kasaya ne tür gözleme istediğini söylersin. örneğin patatesli deyince turuncu plastik bir kutu verirler, okey taşına benzer. işte peynirli olunca beyaz, ıspanaklı olunca yeşil falan veriyorlar. sonra bu taşı yan tarafta gözleme yapan adama verirsin, o da yaklaşık beş dakika sonra "patatesli kimindi?" diye bağırır, sen de gider alırsın. bu gözlemecide çok sıra oluyor o saatlerde bir de, onu da belirtmeden geçmeyeyim.
neyse internet cafeden çıktım, kız arkadaşımla yolda telefonla konuşuyordum. bu sırada acıktığımı farkettim ve "aşkım ben acıktım yaa" diye bir cümle sarfettiğimi hatırlıyorum. o da birşeyler ye o zaman dedi haliyle. saat gece 12 civarıydı ve gözlemecinin önüne gelmiştim, aa gözleme yiyeyim ya dedim, telefon da hala kulağımda. gittim kasaya ve her zamanki gibi, en sevdiğim patatesli gözlemeden istedim. turuncu kutuyu aldım ve adama verdim, başladım beklemeye. önümdeki kalabalık en az 10 dakika bekletecek kadar beni çoktu. sonra beklerken birden aklıma gündüz yaşadığım boktan şeyler geldi. o an iştahım kaçtı işte, bir de kalabalık canımı sıktı. sonra birden, hızla ordan uzaklaşmaya karar verdim ve yürürken kız arkadaşıma şöyle dedim, "ne yaptım ben biliyor musun? markayı adama verdim ama yemekten vazgeçtim, gidiyorum şimdi..."
yaklaşık on dakika sonra gözlemeci adam kalabalığa şöyle seslenmiş olmalı, "bir patatesli hazır, kimindi?"
sonra bir daha, "bir patatesli hazır, kimindi?" ve bir daha "bir patatesli kimindi?"
o kalabalığın kendini nasıl sorgulayabildiğini de hayal edebiliyorum. belki bir panik havası çökmüştür ortama, neden olmasın? bunu düşünmekten acayip zevk duymuştum ve hatta sinirimi bile azaltmıştı biraz.
orada, dakikalarca beni anons eden gözlemeciden de burada sözlük aracılığıyla özür diliyorum, seslendiğin o kişi bendim. kusura bakma bilader, canım çok sıkkındı o gün, böyle küçük bir meşgaleyle eğlendirdim zihnimi. bir dahaki sefere 2 tane alıcam patatesli gözlemenden, söz
boktan gün, gece falan derken sevgilim sakinleştirmeye çalışıyordu beni sağolsun. kütahya'da bir internet cafe'de geçirmiştim akşamı. kütahya'yı bilenler bilirler, tam çarşının merkezinde, vazonun orda bir gözlemeci vardır. sanırım sabaha kadar açık oluyor, çok emin değilim. neyse bu gözlemeciden gözleme alım şekli şöyledir; önce yan tarafta kasaya ne tür gözleme istediğini söylersin. örneğin patatesli deyince turuncu plastik bir kutu verirler, okey taşına benzer. işte peynirli olunca beyaz, ıspanaklı olunca yeşil falan veriyorlar. sonra bu taşı yan tarafta gözleme yapan adama verirsin, o da yaklaşık beş dakika sonra "patatesli kimindi?" diye bağırır, sen de gider alırsın. bu gözlemecide çok sıra oluyor o saatlerde bir de, onu da belirtmeden geçmeyeyim.
neyse internet cafeden çıktım, kız arkadaşımla yolda telefonla konuşuyordum. bu sırada acıktığımı farkettim ve "aşkım ben acıktım yaa" diye bir cümle sarfettiğimi hatırlıyorum. o da birşeyler ye o zaman dedi haliyle. saat gece 12 civarıydı ve gözlemecinin önüne gelmiştim, aa gözleme yiyeyim ya dedim, telefon da hala kulağımda. gittim kasaya ve her zamanki gibi, en sevdiğim patatesli gözlemeden istedim. turuncu kutuyu aldım ve adama verdim, başladım beklemeye. önümdeki kalabalık en az 10 dakika bekletecek kadar beni çoktu. sonra beklerken birden aklıma gündüz yaşadığım boktan şeyler geldi. o an iştahım kaçtı işte, bir de kalabalık canımı sıktı. sonra birden, hızla ordan uzaklaşmaya karar verdim ve yürürken kız arkadaşıma şöyle dedim, "ne yaptım ben biliyor musun? markayı adama verdim ama yemekten vazgeçtim, gidiyorum şimdi..."
yaklaşık on dakika sonra gözlemeci adam kalabalığa şöyle seslenmiş olmalı, "bir patatesli hazır, kimindi?"
sonra bir daha, "bir patatesli hazır, kimindi?" ve bir daha "bir patatesli kimindi?"
o kalabalığın kendini nasıl sorgulayabildiğini de hayal edebiliyorum. belki bir panik havası çökmüştür ortama, neden olmasın? bunu düşünmekten acayip zevk duymuştum ve hatta sinirimi bile azaltmıştı biraz.
orada, dakikalarca beni anons eden gözlemeciden de burada sözlük aracılığıyla özür diliyorum, seslendiğin o kişi bendim. kusura bakma bilader, canım çok sıkkındı o gün, böyle küçük bir meşgaleyle eğlendirdim zihnimi. bir dahaki sefere 2 tane alıcam patatesli gözlemenden, söz
patatesli gözleme... biri bana kış aylarından birindeyiz desin. sahile yakın bir yerde gözleme yapılıyor desin. sıcak sıcak hamuru fazla kalın olmadan tuzu biberi yerınde oluyor desin.. kim tutar beni ! kimse. yıl içinde sayamadığım kadar yaptığım eylemdir ayrıca.
patates ve hamurun birleşimi olan şeylerden tarafımdan pek hazzedilmediğinden dolayı, güzel gelmeyen yiyecek.
bir çok yerde içi sade yapıldığından 'hamur içinde hamur' yiyormuşçasına bir tat uyandıran; ama patatesinin içine biraz da salça, baharat ve kavrulmuş soğan eklendiğinde oldukça lezzetli bir hal alan yiyecek.
bir de tonton teyzelerin kendi elleriyle gözünüzün önünde hamurunu açıp içine sizin istediğiniz malzemeleri koydukları mekanlar vardır ki; sadece teyzeleri izleyip onlarla sohbet etmek için dahi gidilesidir. gözlemesi de daha bir lezzetli gelir insana her nedense.
bir de tonton teyzelerin kendi elleriyle gözünüzün önünde hamurunu açıp içine sizin istediğiniz malzemeleri koydukları mekanlar vardır ki; sadece teyzeleri izleyip onlarla sohbet etmek için dahi gidilesidir. gözlemesi de daha bir lezzetli gelir insana her nedense.
patatesin her türlüsünü seven biri olarak mutlaka güzel olduğuna kanaat getirdiğim yiyecek. tabi içine soğan doldurulmadığı sürece.
gözlemelerin en güzelidir. içinde hafif maydanoz ve karabiber de olursa tadından yenmez. hafif salçalı olarak da yapılabilir, hatta daha güzel olur.
pratik bi hamur tarifiyle ilk denemede bile yapılacak hamur işi, tecrübeyle dün gece 3buçuk sularında sabittir.**
efenim yapılışı ve malzemeler;
3 su bardağı un,
2 çorba kaşığı yoğurt,
1 yumurta,
işte gerektiği kadar tuz.
3 çay bardağı suyu da karışıma ekleyerek hamur yoğurulur, demezsem ölcem; kulak memesi kıvamında yoğur anam.*
(bkz: emine beder detected), kendine ayar veren tarifçi.*
neyse iç malzemeleri de patatesi gerektiği kadar haşlyıp rendeleniyor, rendelemeyip dovrayanlar için şunu demeliyim ki çok ufak parçalar halinde dovranmalı, aksi takdirde gözleme içinde büyük parça ağza gelince pek hoş olmuyor. soğanda ölünceye kadar kavrulup öyle eklenmeli rendelenmiş pattise.
hee, iç malzemede en önemli tat, baharat kıvamından geliyor. patatese salçasını gerektiği kadar koymalı ki piç olmasın o iç. baharat demişken; tuzu, karabiberi, kimyon, kırmızıbiberini aman esirgenmesin. el-nefis olma ustalığı baharatların zenginliğinden geçiyor.
sonrada merdane, oklava bilumum açma aparatlarıyla* avuç içinden birazcık büyük açılıp içler itinaynan doldurup na bölee yayılmalı içine. (el büyüklüğüne dikkat!!11birrr)
hamurumuz pişirmeye hazırdır, kızdırılmış tavaya bi serpmelik yağı da gezdirdikten sonra kızartınız efenim...
sahura yapılacaksa, hamurlar ince olsun acele edlip çiğ kalma ihtimali mevzu bahis.(tecrübeyle bikaç kez sabitlendi.)
ve az yağlı olmalı, inanılmaz su içme hissiyatı doğabilir ertesi gün...
tariflerimin beni kötü hatırlatmaması için bu gerekli uyarıları yapmak istedim, iyi akşamlar... servise hazırdır, afiyet olsun gayrı...*
efenim yapılışı ve malzemeler;
3 su bardağı un,
2 çorba kaşığı yoğurt,
1 yumurta,
işte gerektiği kadar tuz.
3 çay bardağı suyu da karışıma ekleyerek hamur yoğurulur, demezsem ölcem; kulak memesi kıvamında yoğur anam.*
(bkz: emine beder detected), kendine ayar veren tarifçi.*
neyse iç malzemeleri de patatesi gerektiği kadar haşlyıp rendeleniyor, rendelemeyip dovrayanlar için şunu demeliyim ki çok ufak parçalar halinde dovranmalı, aksi takdirde gözleme içinde büyük parça ağza gelince pek hoş olmuyor. soğanda ölünceye kadar kavrulup öyle eklenmeli rendelenmiş pattise.
hee, iç malzemede en önemli tat, baharat kıvamından geliyor. patatese salçasını gerektiği kadar koymalı ki piç olmasın o iç. baharat demişken; tuzu, karabiberi, kimyon, kırmızıbiberini aman esirgenmesin. el-nefis olma ustalığı baharatların zenginliğinden geçiyor.
sonrada merdane, oklava bilumum açma aparatlarıyla* avuç içinden birazcık büyük açılıp içler itinaynan doldurup na bölee yayılmalı içine. (el büyüklüğüne dikkat!!11birrr)
hamurumuz pişirmeye hazırdır, kızdırılmış tavaya bi serpmelik yağı da gezdirdikten sonra kızartınız efenim...
sahura yapılacaksa, hamurlar ince olsun acele edlip çiğ kalma ihtimali mevzu bahis.(tecrübeyle bikaç kez sabitlendi.)
ve az yağlı olmalı, inanılmaz su içme hissiyatı doğabilir ertesi gün...
tariflerimin beni kötü hatırlatmaması için bu gerekli uyarıları yapmak istedim, iyi akşamlar... servise hazırdır, afiyet olsun gayrı...*
yanında buz gibi ayranın iyi gittiği yiyecek.
için de bir de karabiber ve maydonoz olacak; sıcacık şahanedir.
candır.
çok severim gerçekten olsada yesek.
gözlemeler içerisinde en güzelidir.
Mis gibidir. Yemeye doyulmaz. Evet.
bir acılı patlıcanlı gözleme değildir hiçbir zaman.
(bkz: patates gözlüm)
sacda pişeni ayrı güzel oluyormuş.
Bir Kıymalı gözleme değildir.
içine kaşar eklenir yanında da köpüklü ayran olursa tadından yenmez.
genellikle tatil yerlerinde yerim ya da yolculuk sırasında mola yerinde. onun dışında yüzüne bakmam.
patatese kırmızı biber konursa daha güzel olur. ayranla yutulur.
pul biber ile beraber tüketildiğinde efsane tattır.
içindeki partates baharatlı olunca gayet güzel gelendir. yanına da ayran mis gibi gider.
büyük ihtimalle gözlemelerin kralıdır.
Ispanaklı kadar iyi değildir ama candır.
güncel Önemli Başlıklar