yanlış başlık altında tarif edilmeye tanımlanmaya çalışılan konudur... Cumhuriyet yolculuğuna, Samsun'dan çıkan Mustafa kemal Atatürk'ü pastadan çıkarmak eylemini, düşünenlerin ve uygulamaya koyanların, en münasip ve müstesma yerlerinden saygı ile öper; amaçları doğrultusunda uyguladıkları bu başarılı çalışma sahiplerine, olmayan domuz gribi virüsümden, istemeyerek te olsa bulaştırmak isterim...
tavşandan şapka çıkarmak çıkarmak ne kadar grotesk ve gerçeküstü ise bu ve buna benzer, "tırnak içinde ayinler" de artık maksadını aşan absürd ve trajı komik" gerçekler haline gelmiştir ülkemizde. belki olabildiğince sıradanlaştırılmıştır artık.
maskotlar, bardaklar, büstler, dövmeler, kalemler... ve kuru kalabalıklar !...
atatürk ile ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. onunla ne yapacağımızı bilemiyoruz artık.
geç-diktatörlük rejimini kendine beis görmeyen bir milletin evlatlarının tutulduğu bir tür çocukluk humması gibi, yakasını bırakmıyor bir türlü. bir savaş gazisine üstün vasıflar atfederek onu tanrısallaştırıyor.
ileri götürülemiyor, değiştirilemiyor.
her sayrılı dönemde, bir yerlerden çıkıp atıyla şahlanarak kılıcını bu ülkeye değdirip her şeyi düzelteceğine inanılıyor hala. ve bu, aslında çocuksu ve naif bir düş. onu belleğinde bir kahraman olarak yaşatan çocukların onunla kurduğu fantastik ilişki. ve sırf bu fantazmaztik görüntünün aldatıcılığında yaşandığı için hala büstleri okullardan fazla, hala "nasyonalist faşizm"e ve "körleştirici ulusalcılık paranoyası"na zemin olmakta ve hala militarizmin gölgesi sivil, çoğunlukçu, demokratik düzenin ve barışın üzerinde.
tam da bu yönleri nedeniyle "ilericilik" ilkesi kendi kendisinin mahfı olmakta. bu kadar tabulaştırıldığı ve tanrısallaştırıldığı için "ilericilik" kavramını 100 yıl öncesinin konjonktürel bakış açısıyla görebilmekteler. heyhat hiçbir şey kendini yenileyememekte!
tabularınız ve korkularınız, "tanrılarınız" kadar eski.
" Tabu sınırlamaları din ya da ahlâk yasaklarından farklıdır. Bunlar bir tanrının egemenliğine bağlı olmaktan çok kendinden yasaktırlar, yasak olmalarını kendileri gerektirir. Bunların ahlâk yasaklarından ayrılığı: Tabu yasakları doğrulukları için akla uygun hiçbir neden gösteremezler, kökenleri de belli değildir. Bizce anlaşılamaz olmakla birlikte onun egemenliği altında olanlar için bu yasaklar bir zorunluluk, bir gerçek olarak kabul edilir."
Cem yılmazın yaptığı espri gelir hep aklıma, Büyük buda turistlere ve hindulara, velhasıl herkese el sallar.
arkasında dev gibi philips yazan elektronik sistem vardır.
başka memleketlerinin adamı yaptığında her bişeyimle güldüğüm olay, Türkiye cumhuriyetinin kurucusunun başına gelince üzüldüm, gülemedim. Çünkü o turistik eğlence veya 1 gecelik pasta adamı olamazdı.
3-4 şeyi düşündüm.
-hakkaten Atatürk orada pastadan çıkarken elektronik tasarım ve sponsoru da philips filanmıydı? kim kar etti o işten?
-Oradaki yüzleri inceledim, atatürk pastadan çıkarken bir allahın kulu da tepki versin diye,
yok babam, atatürk çıksında nerden çıkarsa çıksın biz 10. yıl marşını söyleyelim diyenler ve bayrak sallayanlar vardı.
-Atatürkü şirinleştirmek adına yapılan bu hareketi gördüğümde şapkadan tayyibin çıkmadığını ama pastadan atatürk'ün çıkartıldığını gördüğümde de üzüldüm. Atatürk bu memlekete pastadan çıkacak kadar ne kötülük yaptı diye sordum kendime.
- Ataya ve nezdinde türk milletine Yapılan bu hareketin * açıklaması nedir? Hadi putlaştırma değilde nedir? Ha hinduların el sallayan buda'sı, ha bizim şapka sallayan Atatürk'ümüz... bu kadar benzerlik arasında philips tek bağlantı noktamız.
burda ne demek istediğimi anlamayıpta eksilemeye başlayacak olanlara dahayatta başarılar diliyorum.
Tavsiye Not: derindost yazı yazmışsa taşşak olsun diye yazmaz. Provakasyonlara karşıdır.
kimseyi laf olsun diye eksilemez.
doğru sözü düşmanları dahi söylese onaylar. Derindost'u değerlendirirken veya kafaya takarken. bu adam ne dedi? diye yazımı bir kere daha okuyun. Önyargılarınızdan sıyrılıp, olaya gerçekten objektif olabilirseniz.
2. okuyuşunuzda farklı şeyler algılayacaksınız.
Ben yazımı davulun içine de dışına da vurarak yazarım.
Hadi buyrun şimdi eksileyin.
evet atatürk put değil, evet atatürk ü sevmek onu olduğundan büyük göstermek değil ama bu yapılan olayın mantığı ne ola ki?
saçma sapan gereksiz bir şey. hazırlayanlar herhalde çok orijinal çok sıradışı bir gösteri yaptıklarını düşündüler günlerce.
haberlerde gördüm bugün komik geldi lan resmen. dalga geçiliyor sanki. bugün öyle bi durumdayız ki demokrasinin savunucusu askeriye olmuş mna koym. tamam anladık atatürk ü seviyorsunuz. biz ölmedik demek istiyorsunuz ama bu resmen komiklik, saygısızlık.
hadi birilerinin aklına böylesine bir fikir gelebilmiş de koskoca valilikte aklı selim bir allah ın kulu çıkıp da olmaz böyle saçma şey yapmayın etmeyin diyememiş mi dedirten olay.
bir deli varken 40 akıllıya ihtiyacımız oluyordu. şimdi sadece 1 akıllı bulabilmek için yüzde 48imizin delirdiğini görüyoruz.
rezaletin son perdesidir. hangi sivri zekalı böyle birşeyi akıl etmiş, inanılır gibi değil. saygısızlığın, aymazlığın dik alası. utanç vesikası. kelimeler yetmiyor bu yavşaklığı tabir etmeye.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün anısına hangi rolün biçilmeye çalışıldığının aleni, küstahça ifadesi. Bu anlayış amaçlar ki: Atatürk büstte olsun, duvarda çerçevede olsun, heykelde olsun, ilkokul kitaplarının ilk sayfasında olsun, şiirde olsun, hatta olursa pastanın içinde olsun, ama kafada, akılda, gönülde, gayede, harekette olmasın!
yanlış bir davranıştır. bazı değerleri yüceltmekle yere düşürmek arasında cok ince bir cizgi vardır. umut ediyorum ki bu cehalet sebebiyle olmuştur. aksi taktirde bunun adı ihanettir.
Atatürk, kızıl bir şafak ufkundan çıkar. Milletin bağrından çıkar. Çorak Anadolu bozkırlarından çıkar. Atatürk, yokluktan çıkar, Atatürk bayraktan çıkar, yüce dağların tepesinden, bulutların arasından çıkar. Asla ve asla bir yaş pastanın içinden çıkmaz. Yaş pastanın içinden ne çıktığını sokaktaki beş yaşındaki çocuğa sorsanız bilir. Bu olay ne kadar bozulduğumuzu da gösterir. Atatürk' ün Manevi Şahsiyetine hakarettir. iyi niyetle yola çıkılsa bile hiç uyaran olmadımı?
bunu düşünen her kimse olayın aslından haberinin hiç olmaması gerek ki böyle bir saygısızlığı yapabilsin. gerçi cahillerin idare ettiği bir ülkede de farklı aklı başında bir organizator beklenmez herhalde.