iç acıtmıştır.
Lakin bir kez daha devletin asli görevlerinin,sosyal devlet olmanın ne demek olduğunu belki bize hatırlatır
Devlet çek-yat dağıtmakla mükellef değildir,ya da bu yavrucaklar yardım kampanyalarının insafına bıraklımayacak kadar kıymetlidir.
Yanlış anlaşılmasın,yardımlaşma kampanyalarına yürekten destek vermekteyim,yallnız eğitim ve sağlık sosyal devlet olmanın en biricik özelliği değil midir.
iyi niyetli hayırsrverlerin insafından önce sosyal devletin istikrarlı tutumuna teslim edimesi gerekmez mi tüm ihtiyaç sahiplerinin.
Nice çocuklarımız hastalıkların pençesinden savaşırken ,daha bugün,sayın başbakanımız ekranlarda Kasımpaşa sokaklarını çift taraflı kapatan arabalardan bahsederken 'ne güzel refah seviyesi artmış demek' diye demeç verdi.
Refah seviyesi nasıl birşeydir ki ülkenin bir kısmında minicik kuzular parasızlık nedeni ile kaderine terk edilirken birileri araba üstüne araba alır.
Bir ülke araba sayısı arttıkça mı refahtır yoksa parasızlık nedeni ile tedavi olamayanların sayısı azaldıkça mı?
Bir hükümet seçim kampanyasında muhtaç vatandaşların muhtaciyetini oya çevirirken mi sosyal devlet olma yolunda adım atmış olur,yoksa hastane köşelerinde sürünen vatandaş resimlerini en aza indirdiğinde mi..
Dilacığıma kalpten üzüldüm,evlat sahibi olunca daha da bir sızlar insanın içi..
Yardım kampanyası evet olsun da devletin en temel görevi olan eğitim ve sağlık artık temel görev olmaktan çıkıyor mu yoksa diye ayrıca bir düşündüm yine...
evet iç acıtan bir durum
bu kızcağız niye bu halde diye sorgulayalım, sosyal devlet nedir ne işe yarar diye tartışalım, hatta yeri gelmişken, neoliberal ekonomi politikalarına, artı değeri batasıca kapitalizme küfür de edelim ancak bütün mazlumlara olmasada enazından bazılarına yardım etme şansımız varken es geçmeyelim..
540 bin euroluk ferrariye binen insanların ülkesinde parasızlıktan acılar içinde yaşamını sürdüren küçük kız..
(bkz: birşey yapmalı)
edit: karmanın amına koyayım sana birşey olmasın da, bu entryi kötüleyen eline hükmeden kafanın içinde ki (eğer varsa) beynin kıvrımını sikeyim, insaniyet fukarası
3 yaşındaki küçük dila doğuştan yakalandığı iktiyozis vulgaris hastalığı, amerika da first baş harflerinden oluşan bir kurum tarafından hasta, doktor, bilim adamları ve hasta yakınlarıyla birlikte detaylıca inceleniyormuş. hatta bu hastalığın kaynağının da özellikle türkiye ve yunanistandan kaynaklı olduğu saptanmış.