yan departmandaki müdürü allah ne verdiyse döverdim sözlük. öyle böyle değil. kolunu kırıp götüne sokardım. haliyle kovulurdum. madem param var, işsizlik sıkıntı olmazdı.
temel dursuna sövmüş mahkemelik olmuşlar. Hakim tazminata karar vermiş. Dursun itiraz etmiş ama karar değişmemiş. Atmış elini cebine saymış parasını "Ulan" demiş "şimdi sana bişey derdim ama dua et param yok" *
hoşa gidebilecek tüm kitapları alıp bir kütüphane kurmak. Ormanın içinde denize yakın bir ev alıp yiyecek içecek depolayıp alınan tüm kitapları okumak. Ne fantastik olurdu be...
-ilçeyi gezip nerede selpak satan veya dilenen insan varsa ellerine 50 tl (veya daha fazlasını) verirdim.
-hemen italya- venedik'e, fransa-eiffel kulesi'ne, mısır-piramitlere, ispanya'ya, iskoçya'ya, abd'ye, brazilya'ya filan giderdim. *
-murat boz'u, sagopa kajmer'i sadece benim ve sevdiklerim için olacak olan konsere getirtirdim.
-beyoncé'nin konserine giderdim.
güzel bir uzak doğu seyahati. şöyle tibet, nepal dağları, ardından çin, tayland, sonra da japonya. sanırım bunların hepsini yapabilmek hayalde kalacak gibi.
Tüm Dünyayı gezer, parayı her gittiğim yerde alış-verişe, kıza yatırırdım. Dünyada görmedik yer bırakmayınca da koca bir boşluğa düşer intihar ederdim herhalde diye düşündüğüm şeylerdir.
Sevgilimle dünyayı gezmek hemde öyle 80 günde falan değil sindire sindire göre göre belki dünyanın en bilinmeyen yerlerinde evlenmek falan filan hayaller ne güzel...
