üzücü bir durum. toplumun bu tür sorunları önleyici bir düzen kuramamasından kaynaklanıyor. yani, atalarımız kuramamışlar böyle bir toplum yaşam biçimi. acaba biz kurabilecek miyiz, diyorum, ve yine üzülüyorum.
pek çok erkeğin eşinden yapmasını isteyemediği cinsel eylem ve pozisyonları para karşılığı gerçekleştirmesi.
- oğlum evde durum o kadar kötü mü?
- yok be, karımdan oral yapmasını nası isterim...
zengin bir delikanlıya ailesi tarafından verilen yurdumuz kızı ömür boyu para karşılığında seks yapıyor sayılır mı?
bu ikisinin karşılaştırılması suç ve cezada dostoyevski tarafından yapılmıştır. sonya tek çare olarak gördüğü için fahişelik yaparak ailesine bakan bir kızdır ki bu durumdan çok utanmaktadır. kahramanın (raskolnikov) kız kardeşiyse durumu iyi olduğu gerekçesiyle bir adamla evlendirilecektir ya da kız, zengin olduğu için o adamla evlenmeyi kabul etmiştir. işte bir bölümde bunu tartışır dostoyevski el altından.sonrasında herhalde pek fark göremezki arada nihayet şöyle bir sahne gerçekleşir :
raskolnikov delirmiş gibidir. birden kızın ayaklarına kapanır.
sonya : ne yapıyorsunuz ?? hem de benim gibi bir kadının önünde!!
raskolnikov hemen ayağa kalkar, geri çekilir..
- ben sizin önünüzde değil, insanlığın çektiği acılar önünde eğiliyorum.
bir kadın dergisi geçti geçen elime..
yazıyor; yok işte hayatınıza renk katın, iç çamaırınızda dönülmez değişikliklere gidin, mum ışında geviş getirin, akşam yemeğinde kabuska yemeyi deneyin. kısacası partnerinizi küçük süprizlerle coşturun. oldu canım.
son bomba; partnerinizle para karşılığında sevişin...ta m.....k böyle rengin.
ulan bu öneriyi hangi paris kırması köşe yazısından aldınız bilmiyorum ama türkiye'de git partnerine hadi hayatımız renklensin diye para karşılığında sevişelim de, hayatın baştan aşağıya kırmızıya bulansın mekan ise ortopedi servisi..zanlının ifadesinde ise; orosbuluğa özendi sayın hakim , bende nefsi müdafa dahilinde çektim vurdum. 6 tl para cezası..
hadi diyelim ölmediniz ve partneriniz olaya sıcak baktı. çünkü; her türk erkeğinde bir kerhane fantezisi mevcuttur. sevişirsiniz, ardından tamam bi kere daha yapalım söz paranı vericem der , götü başı dağıtırsınız. olmadı ayın 15'ini bekletir, kuku dediğin şey faiz işletim hakkına sahip değilse o para sakız parasına döner.
parayı verip, hayat kadınlarıyla seks yapmayanlar da oluyor. şöyle ki;
kronik içici kıvamında takılan bir arkadaşım, arada otunu çekip üzerine iki bira içtikten sonra basıp geneleve gidiyordu. ancak seks için değil. "ordaki kadınlar acaip geyik oluyor olm, fena muhabbet çıkıyor" diyordu. "çok canım çekerse oral yollardan işimi halledip dönüyorum" diyordu. işsiz güçsüz adam da böyle oluyormuş demek ki deyu düşünmüştüm haliyle. hala aynı şekilde düşünüyorum ancak bir farkla; adam biraz da haklı olabilir diyorum. çünkü sevgilisiyle muhabbet etmek istediği vakit, saçma sapan kız tripleriyle karşılaşıp hayattan soğuyordu eleman. bu şekilde kendini iki yoldan dertsiz bir şekilde tatmin ediyordu. tercih meselesi tabii.
tabi olayı abartı şekilde derinelemesine, inceden de saçmalayarak incelersek hemen hemen her seksin para verilerek yapıldığı sonucuna ve haliyle seks yapan herkesin para karşılığı yaptığı sonucuna varabiliriz.
tabi tecavüzcüler birer orospu çocuğu olduğundan bu genelleme dışındadırlar.
evvela bir hayat kadını ile (hayat kadının taş olması önermemizde önemli değildir) seks yapmak şüphesiz bu konu içerisindedir. bu ayan beyan ortada iken tatışmak pek makul değil.
şimdi gelelim saçmalamalarımıza
efendim canımızdan çok sevdiğimiz manitamızla seks yaptığımızı var sayalım ve birazda diklemesine öküzleşelim.
manitamızı akşam yemeğine götürdük, sinemaya gittik, birşeyler içtik, ufak hediyeler aldık. hususi otomobilimizle veya başkaca bir araçla gezdirdik tozdurduk.
"aaaaa pamuk şekeeeeeeer" veya "aaaaaaa kağıt helvaaaa" tepkilerinde içimiz eridi en kallavi kazıkları yiyerek 5 para etmez şekerlemeleri aldık.**
**dikkatinizi çekerim cümleye dökülmüş eylemlerin özne görevini yöresel örf ve adete göre zaten erkek üstlenmektedir.
daha sonra sevişme eylemine de uygun olan evimize geçtik. sevişmeye en uygun olan en az bir buçuk kişilik yatağımız var ve bunun üzerinde gecelerimiz çok kısa olduğundan dört nala seviştik... verilerimiz tamam. yüzde 87 lik bir oranla manitanızı akşam otele değil eve götürdüğünüzü düşündük ki daha az masraflı olsun.
şimdi gelelim işlemlere.
akşam yemeğiydi, içkisiydi, sinemasıydı gezmesiydi tozmasıydı derken güzel bir hafta sonuna yaklaşık 100 lira harcadınız. manitanızı götürdüğünüz evinizin kira olduğunu var sayarsak bir de kiranın yüzde 15,8 gibi bir kısmını sadece sevişmelerimiz için verdiğimizi kabul de etmemiz gerekir. süper yaylı yatağımıza vermiş olduğumuz paranın ise yüze 50 sinden fazlası sevişme için olduğu izahtan varestir. keza manitanız olmadımı kanepede televizyon karşısında uyumuyor musunuz?
bu kadar öküzlemesine düşünen biri olduğumuza göre kesin sigara da içiyoruzdur. bir orgazım sigarası yakmak tabi ki artık görevimiz.hesabımıza aylık 10 lira olarak da bu orgazm sigaralarını ekleriz.
söz konusu hesaplamalar hiç bir fantezi olmadan yapılan seks üzerine kurulmuştur ki; bir de işin içine fantezi girerse; hesaba, oradan da dolaylı olarak bize gireceklerin listesi uzayıp gidecektir. en basitinden duş fantezisinde akan su, veya doldurulmuş küvet açıkça yazılmasa da faturamızda fantezi bedeli olarak yer bulacaktır. kısaca;
"sen istiyor duj... verecek 50 dolar daha."
tabi madem bu denli öküzleştik;
günümüzde bedava çişimizi bile yapamazken, bedavaya seks yaptığını sanan arkadaşlarımızı parmağımızla gösterip götümüzle gülmemiz ise paha biçilemez olacaktır.
yalnız...
hemen belirmek lazım ki canımızdan çok sevdiğimiz manitamız tabi ki biz bu harcamaları yaptığımız için bizimle birlikte oluyor diye kabul edilemez. lakin hayatın acı gerçeği olarak "iki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş ama iki çıplak da olsa olsa bir hamama yakışır" lafını unutmuyor ve orhan veliyi hayranlıkla anıyoruz.
