bugün

arapça fahşa kökünden türemiştir..fahşa haddi aşmak demektir..fahişe ise haddi aşan anlamındadır...
dünyanın en eski mesleğini icra eden kişilere verilen ad.
bir sunay akın şiiri ;

incitirim korkusuyla
yıkarken
nasıl da usulca
gezdirirdi ellerini
teninde annen
yaşanmış olay
melih gökçek ankara bentderesindeki genelevi kapattıktan sonra özel bi kanalda tartışma programına çıkıyor ve telefonla canlı bağlantıya geçen fahişenin sözü..
-sayın melih gökçek biz bu genelevde 100 kadar orospuyuz senin gibi bir çocuk doğuramadık.
fuhuş yapan. veya yapmak zorunda olan.
(bkz: vesikalı)
oturup muhabbet etseniz halleri sizi aglatacak kadınlardır,asla hiç bir kadın isteyerek ve severek günde 10 tane erkekle beraber olmaz.
(bkz: yosma)
Günde 10 defa nasıl düştün buralara sorusuyla karşılaşan insan evladı.
(bkz: arabic fahise)
(bkz: kasar)
(bkz: bitch)
(bkz: orospu)
fahise

çoğunlukla erkeklerin -ve bazen de kadınların- anlık cinsel açlıklarını doyurmak için doğal yollardan bir partner bulamadıkları zamanlarda ya da varolan partnerleriyle karşılayamadıkları sıradışı(!?) istekleri "had" safhaya ulaştığında, doyum için kendisine başvurulan ve söz konusu istekleri kişisel bir çıkar karşılığında gideren kişi...

biraz da mizahi bir yaklaşımla, fahişeliğin dünyanın en eski mesleği olduğu da söylenir.

aslında yapılan işin özel bir beceri gerektirmemesi, kişinin bedenini bu şekilde kullanıp kullanmamasının yalnızca bir zihniyet meselesi olması nedeniyle pek "meslek" tanımına uymasa da insanlık tarihi içinde, ve neredeyse her uygarlıkta, bir "fahişeler sınıfı" hep olagelmiştir.

ezici bir çoğunlukla fakirlik ve yaşam karşısında çaresiz kalmak sonucunda bu yola başvurmak zorunda kalınılır. yapılan eylemin "kolaylığı"(!!!), kişinin bedeni dışında bir ekip ve ekipmana gerek olmaması, yılın her ayı ve günün her saatinde ve hatta "her yerde" kolaylıkla yapılabilmesi ve gelirinin çok da kötü olmaması sebebiyle ortada bir talep olduğu ölçüde sürdürülür. ancak final, çoğu kez, oldukça kötüdür...

fahişeliğin yüceltilmesinin akla aykırı bir uğraş olduğu konusunda -neredeyse- herkes hemfikirdir. ancak akıl yürütme yetisine sahip herkes bunun, fahişeliğin insanı ezen yanının görülmesine engel olmayacağını da anlayabilir.

biz istemesek de hep varolacak olan fahişeliği hor göremeyiz ve fahişelere acıyamayız.
olsa olsa onları, insanlık yolculuğumuzda, yaşadığımız ve yaşadıkları sürece, bize eşlik eden -çoğu kez ezikliklerini kapatabilmek için- yaygaracı, küfürbaz, yırtık, saldırgan, alaycı bir biçimde görünmek zorunda kalan o çaresiz ve bunaltılı kardeşlerimizi "anlar", daha doğrusu "anlamaya çalışabiliriz"...
(bkz: telekız)
(bkz: sürtük)
(bkz: kaltak)
türk dil kurumu'na göre; "erkeklerin cinsel zevklerine para karşılığı hizmet eden ve bu işi meslek edinen kadına" fahişe deniyormuş. ayrıca toplum genelinde, fahişelik küçümsenirken, fahişelerde dışlanır. Madem fahişeler toplumdan dışlanacak kadar kötü insanlar, o zaman neden çok sayıda insan fahişe oluyor ve çok sayıda insan fahişelerle temasa geçiyor?.. sonuç: fahişeler değerli insanlardır. önemli bir toplumsal hizmeti görmektedirler.
(bkz: bıktım artık fahişe gönüllerden)

fahişelik önce içtedir. üstelik yıkanmayla da çıkmaz böylesi...
güzel bir laf vardır bu konuya dair:
bedenin bakire olsa ne olur, ruhun fahişe olduktan sonra...
çok güzel hisler
çok özel yerlerde
çok özel kişilere hibe edilecek yerde
karın tokluğuna
lanet,salyalı,aşağalık birine
satılmasaydı keşke
ve keşke bu müthiş kayganlık hissi
yaşlı bir kütüğü kesen kör testere sesine dönüşmeseydi.
...
özeli para karşılığı satan yani satmak zorunda kalan.
otoyol bekcisi.
zor bir meslektir, istemeden yapılırsa tat da alınmaz tad da verilmez.
''Bir de çok kadın vardı
Kiralık bacak araları tabut olmaya da yarayabilen
Kadınlar
Hepsi de vesikalıydı''
hangimiz fahişe değiliz ki?

bize neler vaad edip, hangimizi becermedi ki felek?

yalanmış hepsi yalan..
sözde düzgün hayatı oluduğunu iddaa eden erkek ve kadınların birçoğunun sürekli fahişeleri yıkıcı olarak eleştirdiği, "ııı iğrenç şeyler" dediği ama yine aynı erkeklerin birçoğunun hayatlarında en az bir kere kapılarını aşındırdığı, yine edepli kadınlarında kendi fahişe istekelerini görmeyip sırf bedenlerini satıyolar diye lanetlediği günah keçileri. hepiniz ve hepimiz iki yüzlüyüz ve bu ikiyüzlüğümüzü inkar ettikçe bu kadınlardan daha arsız ve hayasız insanlar olarak yaşamaya devam edeceğiz.
yattığı yerden para kazanan insandır.