pantomim yapan kişi;görüldüğü her yerde güldürülmeye,zaman zaman hareketleri taklit edilmeye çalışılır. adam duruma o kadar aşinadır ki yine sessiz sakin işine devam eder,başarılı bir biçimde o adam orda yokmuş gibi davranır.kişi,pandomimciyi maymun edeyim derken kendi maymun olur.
doğru yazılışı pantomim olan, abartılı vücut dili ve mimikleri kullanmak suretiyle sergilendiği için de, bunu vurgulamak adına, oyuncularının yüzlerini beyaza boyadığı, marcel marceau'nın üstadı olduğu oyun türü! *
bir sumocu edasıyla duruşun tiyatral anlamda hırsızlığa dönüşebileceğini gördüğüm *, hevesle başlanabilecek ne varki türkiye şartlarında kısa soluklu olması muhtemel oyun.
biri kadın biri erkek 20'lerinde iki pandomimci; seksi anlatsalar, seksi olma zorunluluğu hissetmeden...ortaya nasıl bir şey çıkardı merak ettim...dokunmak hiç yok ama, sahnede en azından...ve seyirceye o duygu ne kadar geçerdi,kaç çift eve gitmek için sabırsızlanırdı ya da kaç maceracıyı bir tuvalet fantazisine sürekleyecek raddede tahrik edebilirdi bu iki pandomimci???...hoş, burası amerika değil abarmamak da lazım...neyse,dokunmak yok diyordum...dokunmadan seksi anlatmak.. yapabilirler mi ki??
duygu ve düşüncelerin vucut ve yüz hareketleriyle izleyiciye aktarılmasının amaçlandığı sözsüz oyun.
yerine göre dans müzik veya çeşitli eşyalar kullanılabilir.
fransa'da hevesle görmek istediğim olaydı.kendimce "olum bu bi de konuşmuyo. işe bak." falan diyodum. çıktık bu ressamların,pandomimcilerin olduğu ünlü tepeye. gittim yanına abinin. abi "bonju mösyö" dedi o garip aksanıyla. hayallerim yıkıldı.