gecenin bi yarısı, el sürçmesinden müteakip yaptığım bir yanlışlığı gözüme gözüme sokmayı marifet sayan yazar kişisi.. yok o değil de beni deşifre etmek uğruna daha neler yapacak onu merak ediyorum ben. *
ama yazdım bi kenara, elime düşmeye görsün, vallahi süründürürüm insanı.. tetikte bekliyorum haberin olsun.. bi de melek demişim kendisi için, eksik yazmışım:
ben bir melek tanıdım bundan baya bi zaman önce. baya bi zaman derken çok etse 3 ay eder ya, neyse. böyle bi kıpır kıpır, milleti kanatlandırmaya pek bir hevesliydi, benimse o ara kanatlanacak halim yoktu pek, ses etmedim. sordum bi yarım ağız "zararlı olmasın onlar?" diye, yarım ağız cevap verdi her işini savunan onurlu genç gibi "hiç zararlı olur mu? içiniz, içiriniz." diye. gerçi o pek işiyle anılmak taraftarı değil, bundan mütevellit bu bahsi kapatmakla yükümlüyüm yani şu an.
ben bir melek tanıdım bundan kısa bi süre önce. kısa bi süre derken çok etse 2 hafta eder. gerçi tanıdığın birini yeniden tanımak mevzuu pek bi saçma geldi bana ama ya neyse.. ne diyordum, evet melek.. şimdi söylesem inanmazsınız ya ben yine söyleyeyim de isterseniz inanmayın.. melekler fıkra da anlatabilme yetisine sahiplermiş, onu öğrendim ben. bi de x vardı işin içinde, zaten işin içine x girdi ben anlamamaya başladım. bi insan (pardon, melek) nasıl güzel x olabilir, bunun dersini verdi kafa bi milyonken, kahkalara boğulmanın nasıl olduğunu da anlamış oldum pratikte. bundan daha emprovize x olunamazdı zaten, saygı duydum..
derken ben bu melek ile muhabbet etmenin ne derece keyifli olabileceği gerçeğinin de farkına varmaktan geri duramadım bir süre sonra, ki şu anda ne uzun bi cümle kurduğumun farkına varıp bunu bitirmem gerektiğinin farkına vardığım gibi.. yazı yazma eyleminin ne kadar özel olduğunun farkına vardım tekrar ve hala yüreğinden koparıp bir şeyşeyleri kağıdın üzerine bırakabilen bir insan tanıyıp sevindim kendimce, gülümsedim öylece. e bi melek fıkra anlatabiliyosa, yazıyı haydi haydi yazardı, neden şaşırdığıma şaşırdım, afalladım öylece.. toparlamam zaman aldı..
meleklerin ajanları da olurmuş efendim, benden söylemesi.. cafede zağar gibi otururken "lan noluyoz anasını satıyım!" deyip yan masalara bakmadım değil hani.. o derece yani. yaptığım mübalağa sanatı değil canlar, aynen böyle işte. hala anlamlandıramamaktayım! (az evvel yazdığım kelime de çok şekil oldu he)
ben bi melek tanıdım ve iyi ki tanıdım.. uzaklarda olsa da böyle konuşabilecek birinin olması -tecrübeyle sabit olmak üzere- çok güzel bir şey gerçekten..
hep gül, bırakma gülmeyi hiç.. çünkü gülmenin, dünya üzerinde bu kadar çok yakıştığı insan çok az..
gece boyu yanyana tepindiğimiz yazar, gelirken elleri boş geldi ama canı sağolsun. biz onu böyle de seviyoruz. ama bir daha böyle bir şey olmazsa kendi sağlığı için iyi olur.*
kısa süreli de olsa görüşme ve merhabalaşma fırsatı bulduğum, içten ve samimi vurgu tarzıyla yalnız benim tarafımdan değil hayatına giren, temas eden, teğet geçen tüm insanlar tarafından sevileceği ve pozitif enerji alarak yoluna devam edeceği kanısına vardığım kişidir/kurumdur/kuruluştur/pamuk gibi bişidir.
sevgilisi ile gelmiştir ve aklıma komik çağrışımlar getirmiştir, ne midir? enişteyi de "keten" olarak konumlayınca pamuk ve keten karışımı gömlekler aklıma gelmiştir bir an, ve gülünüp geçilmiştir...
konuştuğumuz ilk gün nickinden dolayı bayan dediğim fakat konuşma tarzıyla bir bay sandığım, ve haftalardan sonra bu gece bayan olduğunu öğrendiğim ve kanımca bu nedenle bir hayli kendisine karşı mahcup olduğum yazar.*
bölümdaşım.Adıyamanda,yahut bakünün sarp daglarında,ya da nijeryanın balta girmemiş ormanlarında,ya da bir kış günü moskovada,belki de amerikada,venezuellada, görüşmek dileğinde bulundugum,petrol ve dogalgaz mühendisi.
zirve başlıklarına girdiği entryler genelde "tabi ki benim de katılacağım, red bull getireceğim zirve olacaktır" tadında olup, hiçbirine gel(e)meyen yazardır. tek başıma izliyorum.
zirveye gelecem deyip gelmesiyle şahsımı hayalkırıklığına uğratan yazardır. lakin sonradan arayıp hastalığını belirtmiş, bizi üzmüştür. inşallah önemli değildir. zaten gelmeyince anlamıştım ters bir şeyler olduğunu.*nane limon kaynatıp red bulla içmesini tavsiye ettiğim yazardır.*tekrar tekrar geçmiş olsun.