Bu zamana kadar ölmediysek bişey olmaz herhalde çocukken ben kadar tatlı çikolata yemiş hatta bu yüzden çürümemiş dişi kalmamış insan halen yaşıyor ise..
kanserojen olması çok ısıtılması yüzündendir ve çabuk ısınan bir yağ imiş.
normalde doğrudan bitkisel, doğa kökenli bir şeyden kanserojen olmaz. doğal yöntemlerle palmiye bitkisinden katıksız yağ-özüt çıkaracak olsanız sağlıklıdır yani.
özetle yetişme ve işlenme sürecinde (hormonla, ilaçla, koruyucuyla, ağartmayla, ısıtmayla.) bitkileri biz kanserojen hale getiriyoruz.
bitkisel bir yağ, hammaddesi ucuz olduğu için her çeşit gıda, abur cuburda kullanılıyor. zararlıdır muhabbetine itibar etmeyin. zeytinin, fındığın yağını satamayıp rakip ürüne bok atmayla olacak iş değil bunlar. kanser falan yapmaz. gönül rahatlığıyla tüketin. gündem olmak için her boku zararlı gösteren profesör kılıklı şaklabanlara da itibar etmeyin.
hakkında bilgilendikten sonra çikolata gibi ürünleri yerken iki kere düşünmenizi gerektirecek yağ aklınıza orangutanlar ve yok edilen yağmur ormanları gelsin.
Hakkında türlü iddialar bulunan endüstriyel ürün.
Zararlı, yararlı tartışmasına girmeden evvel üretimi sırasında ilk olarak insan dışındaki yaşama, doğaya verdiği tahribatı düşünmek ve bunu dile getirmek gerekiyor.
Internette çeşitli kaynaklar mevcut. Bazılarını görmek, izlemek dahi istemeyeceğiniz görüntüler var. Hayvanlara sistematik işkence ve soykırım uygulanıyor. Hatta o bölgede yaşayan insanların bile hayatları tehlikeye girmiş vaziyette.
Gelin şimdi örnekler ile inceleyelim;
- ilk olarak yağmur ormanlarının tahribatı geliyor. Çünkü eskiden beridir kullanılan bu yağ, şu an popüler bir halde ve evimize giren ürünlerin yarısından çoğunda bulunuyor. Bu üretim çılgınlığı da ne yazıktır ki yeni sahalar açılarak yapılıyor. Ormanlık araziler yok ediliyor. Dünyanın akciğerleri tıpkı bir bakteri misali insanlık tarafından mahvediliyor. Lakin buna karşı çıkan kişiler de mevcut. Onlara göre o araziler uyuşturucu kartellerinin çıkarttığı yangınlar vesilesi ile zaten yok olmuş vaziyette ve burada bir sakınca yok diyorlar. Bunu çürütmek için ise çok kolay bir yöntem var, peki yok olan doğayı geri canlandırmaya çalışmadan hazıra konmak nedir? Geçiyoruz.
- orangutanlar. Bu canlılar insanlar ile büyük ölçüde akraba ve neredeyse 5-6 yaşında bir çocuğun zekasına sahipler. Yani yanınızdaki yeğeniniz, evinizdeki evladınız ile bir tutabilirsiniz. Belki böylelikle vahşeti anlamlandırabilirsiniz. Evet gelelim bu vahşete. Palm üretimi yapılan ormanların asıl ve ilk sahibi bu canlılar. Kendi yaşam bölgeleri, hayat akışları var. Ve biz çok saygıdeğer insan evladı palm için onların evlerini başlarına yıkıyoruz. Tek yaşam alanınızın eviniz olduğunu ve birisinin sizi evinizden attığını hayal edin ve ne hissedersiniz onu bir düşünün. Ek olarak bölgelerinin işgal edilmesinin yanında türlü eziyetlere de maruz kalıyorlar. Ağaçlardan kovalamak için yakılıyor, şiddet eylemlerine konuk oluyorlar. Bu Kesmez ise canlı halde toprağa gömülüyorlar. Anne orangutanlar yok ediliyor ve böylece yavrular egzotik gelir kapısı yapılmış olunuyor. Bebekken Satılıyorlar. Ister herhangi birine, ister canlı denek arayan şirketlere. Ve şaşırmayın, damacanaya hallenen milletiz; fuhuş yaptırılıyorlar. Acı ama gerçek. Bu bahsi kapatıyorum çünkü ağzımdan kötü sözler dökülmek üzere ve bunu yapmak istemiyorum.
- diğer canlılar. Evet sumatra kaplanı, yerel ayı gibi bazı türler de yok olmanın eşiğinde. Geniş Ağaçlık alanlara ihtiyaç duyan bu hayvanlar ekosistemin bilinçli olarak tahribatı sonucu av bulamıyor, çiftleşemiyor, insan avcılara yem oluyor. yersiz yurtsuz kalıyor. Kendisi çoğalmak istemeyen Pandalar için dünyanın öbür yanından ağlayan insanların bu canlılara reva gördüğü iki yüzlü muamele mide bulandırıyor. Ve ne acı ki belki çocuklarımız bu hayvanları geçmişte yaşayan canlılar olarak bilecek. Çünkü soyları yok olmanın eşiğinde. Bilimsel çevrelerde 10 ile 20 sene sonra yeryüzünden silinecekleri belirtiliyor.
Daha yazmaya gerek olmadığı kanısındayım. Isteyen hemen anlıyor, istemeyen de gılgameş destanı yazsan umursamıyor.
Lütfen siz umursayan azınlık kesimden olun. Belki de bir canlının hayatı size bağlı.
Sosyal medyanın ve bu abur cubur şirketlerin oyunu olarak düşündüğüm yağdır.
Aslında ucuz ve kolay elde dilen bir yağ olmasına rağmen medyada palm yağı eldesinde hayvan öldürüldüğü söylendi.
Şöyle ki ay çiçek yağının eldesinde bile birçok hayvanın habitatı, besini elinden alınıyor.
Ancak bu sadece palm yağında oluyormuş gibi göstermek düşündürücü.
Ayrıca kanserojen etkisi tarşılıyor. Ayçiçek yağlarına yapılan e vitamini eklenmesi işlemi, palm yağına da uygulanabilir. Bu etkiyi azaltır. Ancak bunu gündeme getirmek yerine bu şekilde kötülenmesi bana bir şüphe uyandırıyor.
Kaldıki bazı fakir ülkelerin dış ticareti bu yağın satımından oluyor.
Nutellada bol bol bulunan yağ. Nerde tadı çok güzel bir şey var kesinlikle içeriğine bakıyorum palm yağı. Zaten bağımlılık yapan bir etkisi de varmış. Aşırı zararlı vücudda eritilmesi zor diye dinlemiştim tvde. Canan hocadan olsa gerek.
Ayrıca nutella yerine sarelle tercih edebilirsiniz onda palm yağı yok. ikisini de tercih etmemek en iyisi tabi de krize girerseniz aklınızda bulunsun.
Fiskobirliğin yeni ürününü pazarlarken vurucu noktası olacağını düşündüğü yağ.
Palm yağı yoktur diye yazıyorlar reklamlarında anneleri tavlamak için ama annelerin bilmediği bir şey var:
Zeytinyağı dışındaki neredeyse tüm yemeklik yağlara (ayçiçek çotanak vs) palm yağı giriyor artık.
vay be geçen dikkatimi çekti cips yerken palm yağı falan, aslında görüyordum da büyük markalarında geçtiğini bilmiyordum, iş güç ettim palm olmayan cips aradım bulamadım..
10 yıl önce hepsinde "ayçiçek yağı" yazardı, şimdi abur cuburların hepsi palm yağlı, arada kanola var.. ayçiçek sizlere ömür..
tüm yağlar gibi yanınca tehlikeli olan, maliyeti düşürmek amacıyla üçüncü dünya ülkelerinden ithal edilen, neredeyse tüm gıdalarda kullanılan yağdır. gıda baronları çok acımasız, daha çok para için yapmayacakları şey yok. tüketici bilinçli olmalı ve bu ürünleri reddetmeli. tek çare bu.
fiyatı diğer yağlardan ucuz olduğu için kar marjını yükseltmek için kullanılan yağ. gıda terörü git gide kontrolsüzce büyümekte maalesef ülkemizde, 15-20 sene sonra komple kanser olacak ülke maalesef. yemeyin yedirmeyin tavsiyemdir.