mustafa armağan'ın son yazısında değindiği konu. iki farklı yorum yapmıştır konu hakkında yalnız en mantıklı gelen ve aslen Ahmet Akgündüz'ün olan kısaca açıklaması:
Osmanlı padişahı tahtın üzerinde artık gerçek bir kişilik değil, tüzel bir kişiliktir ve anlaşılan, hac gibi şahsî bir farzı uğruna devlet işlerini aylar boyu ihmal etmesi, dinen caiz görülmemiştir. Ahmet Akgündüz'ün dediği gibi,Bazen kamu haklarından olan bir mesele, şahsî farzlardan daha ehemmiyetli hale gelmektedir. Bu nokta üzerinde durmaya değer. http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=288250
osmanlı padişahları çok geniş bir coğrafyayı yönettiler. yani işleri gerçekten zordu ayrıca padişahların hazırlık yapması yıllar sürerdi düşünün padişah tek başına gidemezdi ki dolayısıyla yüzlerce hatta binlerce insanı da yanında götürmesi gerekti ayrıca oraya ulaşmakta çok uzun sürerdi bu sürede düşmanlar osmanlıya saldırabilirdi.
ikinci murad han vefat ettiği zaman bile şehzade mehmet tahta çıkana kadar vefatı saklanmıştır "ülke sahipsiz kaldı" şeklinde düşüncelere sebep olmamak için. eskiden yolculukların ne kadar uzun sürdüğü düşünülünce bir padişahın gitmesi gelmesi ve bu zaman diliminde ülkenin padişahsız kalması düşmanlar için bir fırsat olması gitmemeleri için mantıklı sebeptir..