babası zengin olsun veya olmasın ciddi bir (bkz: makyavelist)tir.
Babası da zaten muhtemelen soldan bozma veya 2.cumhuriyetçi bir gazete de kaleme aldığı köşe yazılarında insanlara istanbul'da veya dünyada gezilecek güzel yerleri, lokantaları ve tabii ki içilesi şarapları tanıtan, değerli bir devrimci! ve yaşam koçudur!!
özel üniversiteye gönderilen tkp lidir aslında. zira o devlet üniversitesinde daha geniş bir arkadaş çevresine sahip olmak istemektedir. lakin onun görevi kutsaldır, gideceği yerde de yenilerini bulmalı tkp gövdesinin kollarını güçlendirmelidir..
tüm komünistler gibi ikiyüzlüğünü sergileyen tkp'lidir. bir yandan kapitalizme türlü laflarla sataşırlar; ama kapitalizmin getiridiği zevkleri olmazsa olmazlarıdır. burger king'de yer içerler, rak end koklara gider kafa sallayıp dans ederler, sonra özel üniveristede karıyı kıza karizma yapmak için diğerlerine aykırı profil çizereler.
yapılacak kısa ve mantıklı bir açıklama sonrasında mantık sahibi herkese mantıklı gelebilecek bir durumdur:
öncelikle Türkiye de 'özel' üniversite yoktur 'vakıf üniversiteleri' vardır. Ve bırakın türkiye yi evrensel perspektifte düşünüldüğünde dahi vakıfların temel kuruluş esası (zürri vakıf lar hariç) hayır işlemektir. Nitekim vakıfların emperyalizme hizmet etmesi oldukça nadir rastlanan bir durumdur.
Diğer yandan komünist olanın illaki fakir olması gerektiği yanılgısına yalnızca ülkemiz insanınca düşülmektedir, zira avrupada kominizm taraftar bulan 2. v 3. parti konumundadır ve avrupa vatandaşlarının ekonomik düzeyi ortadadır..
vakıf üniversitesine giderek daha iyi bir eğitim ve daha bir yere gelebileceğinin inancı da kuvvetli olabilir. emin olunmalıdır ki gittiği yerdeki insanları ayırt edebilecek yapıdadır. en basitinden; "ay deniz gezmiş kim yaaa" diyen birine oturup sabırla anlatır. en azından o insanın biraz bilgi sahibi olmasına sebep olur. yani inandığı sisteme zararı yoktur faydası vardır.
ekleme: unutmuşum, bir de deniz gezmiş'in fotoğrafına bakıp, dediğin 17 yaşında asılan çocuk bu mu diyen de vardı, ona da erdal eren anlatıldı.
ne özel üniversiteye giden ne de tkp'li olanlara dert olmuştur. anlatmak çok uzun sürer. kısa keseyim; özel üniversiteye gitmese de kapitalist düzenin içinde yaşadığının farkına varmıştır. nike giymeyince kapitalizmden kurtulunacağını sanan zevatça tenkit edilir.
davranışta çelişki aranmaktadır ve ilk bakış açısından kınanabilir ama olay daha da indirgendiğinde malbora içen tkp lilerde mevcuttur.baklava çalmakla banka soymak gibi kıyaslanabilir bu durum.şuda vardır ki düşünce davranışlarla ölçülemez.
(bkz: schopenhauer)
lise hayatı boyunca ayagında nike ayakkabısı, üstünde lee kotuyla tkp'nin düzenledigi eylemlerde görev aldıgından ötürü öss'nin gazabına ugrayıp zar zor paralı egitim veren bir üniversiteye kapagı atmıs olan tkp'lidir.
parası olan hiçkimsenin komünist olmayacağını düşündüğümden dolayı büyük ihtimalle burs kazanmış ve 1 sene sonra o ortamı gördünde kendi içinde ikilemler yaşamaya başlayacak olan insansı.
süper tkp lidir. bir tişörtü vardır ki gömleğinin altında, ortasında tkp yazmaktadır. lazım geldiği zaman gömleğini hışımla yırtıp süperlik tişörtüyle maceradan maceraya, memleketi kurtarmaktan kurtarmaya koşarken, diğer kimliğiyle çarkların içinde bir çark olarak çark etmeden yaşamaktadır. iki kimliğini de çok iyi koruyan bu süper tkp li nin her kutuptan arkadaşı vardır; ama arkadaşlarının birbirinden haberi yoktur. çünkü o, kimliğini gizlemelidir, öyle öğrenmiştir ve süper olmak göt ister ve o göt de onda kalkık olarak vardır zati...