adını hatırlayamadığım bir yabancı edebiyatçının sözünü aklıma getiren fiil;
"-oy vermek bir şeyleri değiştiriyor olsaydı önce oy vermeyi yasaklarlardı."
adettendir: son seçimde yaklaşık 9 milyon!!! oy vermeyen kişiden birisiyim. oy vereceğime koy verdim. pazar günümü zehir edemem beni kim yolsun yıllarca diye.
şeyde yapmayın mesaj felan şöyle o kısım; oy verme sistemi sonuçta yazılım ve türkiye'de mernis dediğimiz sistemle yapılıyor. şey gibi hani belli günlerde sayısal süper bilmem ne lotoları çekiliyor ama kimseye çıkmıyor ya onun gibi kapalı bir sistem mernis. mernisi de hatırladığım kadarıyla israilli bir software firması yazmıştı.
Bak yapmayın, gidin güzel güzel oyunuzu kullanın. Başkalarının sizin yerinize karar vermesine izin vermeyin, bu ülkenin vatandaşıysanız gidin seçiminizi yapın ki sonradan şikayet edebilme hakkınız olsun.
kanımca oy kullanılmaması yazarların şevkini kırmaktadır*, çünkü herkes emeğinin karşılığını ister. iyi ya da kötü yorum yapmak bu kadar mı zor merak ediyorum.
sözlükte hemen hemen kimsenin iplemediği eylemdir. bana öyle geliyor ki oy verme butonunun varlığından dahi haberdar olmayan önemli bir kitle bulunmakta.
Türkiye'de "halkı kimin sömüreceğine" karar vermektir. Bu yaz yapılacak seçimde bizi "dincilerin" mi "laiklerin" mi sömüreceğine karar vericeğiz mesela.
demokratik haktır. ancak Türkiye'de oy veren kesimleri sınırlandırmak gerekmektedir.
mesela;
1- kişi başı aylık geliri 2000 lirayı geçenler kullanmasın
2- 60 ve üzeri emekli olmuş elini eteğini artık her şeyden çekmiş kişiler kullanmasın
3- üniversiteyi daha bitirmemiş olanlar kullanmasın
4- okumamış ise askere gitmeden kullanmasın
5- kck, dhkpc gibi illegal örgütlerle ilişkisi olanlar kullanmasın
baya bir mantıksız olan bir düşünce biliyorum ancak yukarıda belirttiğim durumda olan insanların oy kullanmaması Türkiye'nin gerçek zorlukları yaşayan büyük kesimin fikrini ön plana çıkartacaktık. o zaman ak göt kara göt ortaya çıkacaktır. tabi bu dediğim türkiye için geçerlidir. buna adam gibi ülkelerde düşünmek bile mamasızdır.
sürekli "öyle süper bir ülkeyiz, böyle uçan ekonomimiz var" gibi söylemlerin birde sadece bu ülkede ezilen halk tarafından yorumlanmasına bakalım.
sözlük için düşünürsek:
"ben seni okudum." demektir.
iyi ya da kötü verilen tüm oylar bu anlama gelir* ve bu anlam da yazara yazma şevki verir. okunmadığını düşünen yazar nasıl yazmaktan zamanla soğuyacaksa, okunduğunu düşünmek de yazma sıklığını arttıracak en önemli şeydir.
sözlükteki yazarların daha sık yapması gereken eylem.
koca entry girilmiş, yazarlar bunu okuyorlar, ya da en azında görüyorlar. yahu kafalarında hiç mi fikir oluşmuyor okudukları entryler hakkında? akvaryum balığı gibi bakıyorlar.
oysa admin oraya üç buton koymuş. alt tarafı basacaksın.
