bugün

(bkz: http://www.imdb.com/title/tt0462465/)
Yapımcılığını Barrie Osborne'un, ki kendisini Lord Of The Rings'den tanıyoruz, üstlendiği , Vikingler zamanında geçen bir bilimkurgu filmidir. IMDb puanının 8.3 olması heyecanlanmak için yeterli bir sebep olan ülkemizde 24 Ekim 2008'de gösterime girilecek olan film.(bkz: http://www.dailymotion.co...iler-outlander_shortfilms)*
imdb puanina aldanilmamasi gereken standart canavar hikayesi anlatan fantastik film. 110 dakikanizi gecirebileceginiz, ama 2 dakika sonra unutacaginiz, zaman kaybi film.
bütün hollywood film klişelerinin toplanmasıyla oluşturulmuş film.

--spoiler--

canavar kızı kaçırıyor, bizim outlander ve saz arkadaşları kurtarıyor.

sonunda yakışıklı oğlan, manzara karşısında kızı öpüyor o derece.

--spoiler--
yakışıklı uzaylı ! bir eleman dünyaya iniyor ve demir çağında bilgisayarımsı aletiyle olduğu yeri öğrenip oranın dilini örfünü tarzını vs vs hepsini gözünden yüklüyor.adamın canını çektirmeyin varsa öyle bir alet bizde yükleme yapalım ne diye 20 sene okuyoruz.sonuç olarak saçma sapan bir film daha.kendi kıç kadar gemisinde morween adında devasa bir canavar dünyaya iniyor ve etrafı yakıp yıkıyor ve film böyle başlayıp böyle bitiyor.
yarı bilimkurgu, yarı tarihi bir film. izlenmese de olur.
ne zamandır yeni viking filmi çıkmıyor diye üzülüyorduk. öyle ki hrafninn flygur, the 13th warrior, hatta pathfinder gibi filmleri bile tekrar tekrar izleyip kendimizi tatmin etmeye çalışıyorduk. sonra outlander'ın çıkacağı haberini aldık. bekledik, geldi, biz de izledik.

bir bilimkurgu-fantastik-ekşın filminden beklenen herşeyi karşıladığını söyeleyeyim. öyle zaman kaybı falan da değil. filmdir bu. seni eğlendirme amacı güder. kalkıp da, the lord of the rings veya star wars ayarında bir şey beklersen, beklentilerini karşılamaması doğaldır. (gerçi imdb puanı milleti fena halde kontrfiyede bırakmıştır orası ayrı. şu anda 6,5/10 falan. normale inmiş.)

bir kere kadro çok iyi: james caviezel*, john hurt* ve sophia myles*. bu tip filmlerdeki boktan oyunculuk olayı da yok. oyunculuk gayet iyiydi. konu da enteresandı. the 13th warrior'ı fazlasıyla andırıyordu.

(kadro hakkında abazan notu: ulan sophia myles'ı nasıl özlemişiz ya. tristan isolde'den beri ortalarda yoktu. ilaç gibi geldi şerefsizim.)

konusu kısaca şudur:

uzaylı dostumuz kainan, ms 8. yüzyıl ortalarında norveç'e düşüverir. doğal olarak kendisini vikinglerin arasında bulur. ancak kendisiyle birlikte bir yaratık daha gelmiştir dünyaya. vikinglerin başına bela olan bu yaratığı yoketmek üzere onlara katılır. olaylar gelişir.

filmi izlemeden önce kendinize şu 2 soruyu sorun. ikisine de cevabınız "evet" ise, gönül rahatlığıyla izleyin.

1)vikinglerle alakalı bir film izlemek istiyor muyum?
2)dünya dışı bir yaratığın insanları parçaladığı, bol kanlı bir film izlemek istiyor muyum?

evet mi?

o zaman iyi seyirler.

parental advisory: "ulan izledik bir boka benzemiyordu. senin yaptığın tavsiyeye sokuyum." demeyin, kırılırım.
zaman kaybının ingilizcesi. fantastik, bilim kurgu türü filmlere meraklı bir adam olarak yarısında kapattığım filmdir aynı zamanda. ilk önce oyunculuklar çok tırt bunu söylemem gerekiyor. rakip olacağı tek oyunculuk hepsi bir dizisindeki hepsi grubunun üyelerinin oyunculuğudur. o kadar nefret ettim oyunculuklarından . efektler tam rezalet. stv islami çizgi filmleri çok daha iyi açıkçası. kısacası berbat bir filmdir. bunu izlemeyip gidip flash tvdeki dandirik, misyon adlı diziyi izleyin çok daha faydalı olur sizin için. o denli kötüdür.
öncelikle şu hatayı düzelterek başlayalım; bu filmi bilim kurgu değil, macera kategorisinde değerlendirmek daha doğru olacaktır. yaklaşık 110 dakikalık filmde bilim kurgu öğeleri toplamda 10 dk ya vardır ya yoktur. yönetmen howard mccain imzalı 2008 yılı yapımı bir macera filmi. mutheşem müziklerle süslenmiş ama konu olarak beowulf un gölgesinde kalmış filmin konusuna gelince...

kainan uzak galaksilerden milattan sonra 709 yılının norveç'ine gelmiştir. vikinglerle ilk karşılaşması çok hoş olmasa da köylerine saldıran bir ayıyı avladıklarında kralı korumasıyla bir anda halk kahramanı haline gelir. fakat keinan köye saldıranın ayı olmadığını başka bir yaratık olduğunu düşünmektedir...
izlenmemesi gereken filmdir.

ölen adamın göz kapakları titreşir mi lan?
fantastik ya da bilim kurgu filmi olarak adlandırılabilir. kesinlikle tavsiye etmediğim filmdir. zaman kaybından ibarettir. filmin bir kısmında kamerayla çekim yapmak yerine hesap makinesinin kullanıldığını düşünmeme sebep olan kalitededir.
16 bölüm için onay almış, starz'ın yeni tarihi/dram dizisi.

http://www.imdb.com/title/tt3006802/
fragman: http://www.youtube.com/watch?v=YnaqypyJDHs
Her dizisi bomba olan starz'ın ilk bölüm itibarıyla "yürü be!" dedirten bir başka yapımı.

(bkz: spartacus)
(bkz: da vinci s demons)
(bkz: black sails)
imdb puanı olarak 8,8 i kesinlikle hak etmeyen overrated dizi. Çok yavaş ilerliyor, mantık desen hiç yok. Olaylara epey taraflı yaklaşmış, iskoçlar melek ingilizler canavar. Tam da referanduma denk getirmek ise çok akıllıca bir pazarlama hamlesi olmuş ama.
şu ana dek vasat altında kalan belgesel dizi kırması.

belgesel diyorum zira hikaye yok. iskoçların bilmemne isyani, o andaki iç politik durumları karşılaşacakları mağlubiyet vs... ee? hani hikaye? bunların aynılarnı national geoghrapic de de anlatıyorlar kardeşim.

zamanda yolculuk işin içine girince en azından şu hatunun savaşın sonucunu söylemesi ve savaşı kazanmalarını sağlamasını beklerdim. yok anca belgesel vari bilgiler...

son bölümü de komple sevişmeye adadılar, aferin lan, koca dizinin sadece ilk bölümünde aksiyon var gerisi laf kalabalığı.

çekimler güzel, kostümler güzel... ama anca laf. yakında kaldırılsında adam gibi dizi çeksinler.
al sana vikings ondada tarih var ama hikaye de var olayda var boş boş takılmıyorlar 10 bölüm.
konusu itibarı ile çok daha fantastik bir hal alabilme şansı varken git gide iki kişi arasındaki aşka bağlayan dizi.

seyredilmiyor mu? seyrediliyor orası ayrı ama her bölümün en az 15 dakikası oldukça cüretkar sevişme sahneleri ile doldurulmuş.

biraz daha konu işlense fena olmaz.

imdb puanı: 8.7

Benim Puanım : 7.8 hadi hayırlı olsun.
Müzikleri güzel olan dizi.
rtük imamlarının sevmeyeceği dizi. daha ilk bölümden bayana yapılan oral sekse girmişler ki o tür biliyorsunuz bizim ülkede standart dışı sekse giriyor.
çok güzel bir dizi randall çok güzel ingiliz yavşağını oynarken jaime çok iyi bir kelt iskoç karakterini yansıtıyor ayrıca ek karakterlerde iyi kötü renk katıyolar.
sekizinci bölümünde türklerden, müslüman olmayanların dilini kesen, derilerini sıcak yağla haşlayanlar olarak bahsedilen dizidir. o zamanlar ışid gibi baş kesilmiyormuş demek.
hayatımda ilk defa kitabından güzel bir ekran ürünü görüyorum. dizinin ilk bölümünü izledikten sonra kitabını okumak istedim. fakat tarihi, fantastik ögelerle karşılaşacağımı düşünürken romatizm ve seksle karşılaştım. grinin elli tonu gibi bir şeymiş meğer kitap. dizi daha güzel olmuş. ileriki bölümler ne getirir bilemem ama şu an vakit geçirmek için fena değil gibi.

--spoiler--

ayrıca hayatımda ilk kez başrol olan kadının değil de adamın herkes tarafından arzulandığına şahit oluyorum. enteresan bir seri.

--spoiler--
Bir bölümde bize de giydirseler de tarihsel bağlamında çok da tutarsız gelemeyen bir konu olarak üzerinde durmadım. Amaçlanan 24 dizisinde olduğu gibi bizi terörist olarak tanımlamak değildi bana göre.

Sonuçta güzel dizi.
türkçeye "yabancı" olarak çevrilebilen ingilizce terimdir.

irlanda da çekilen doğa üstü olaylarla renk katılarak zamanda yolculuk yapılabilen ve inlizlerle irlandalılar arasındaki iç çatışmayı konu etmişti ilk başlarda fakat dizinin son bölümlerinde olay tamamen aşka dönmüş pembe dizi olmuştur.

birinci sezon yanlış hatırlamıyorsam 7. bölümde türkleri cani şeytan gibi anlatmasından sonra diziyi izlemeyi bıraktım.
ilk sezonu biten dizidir. 15. ve sezon finali olan 16.bölümde artık işkencenin, kanın, homoseksüellik ve tecavüzün dibine vurmuşlardır. hatta bir sahnede milk fetish bile vardı, kadın göğüsleri dolunca inek sağar gibi sağdı göğüslerini rahatladı.

bu arada dikkatimi çeken çok ilginç bir nokta var, dizinin 13 ve 14. bölümlerini metin hüseyin adlı bir türk yönetirken, yukarıda bahsettiğim son 2 bölümde yönetmen değişti bir kadın ismi yazdı ekranda. acaba ben bu bölümleri çekemem, beni tefe koyarlar mı dedi metin abimiz, orası meçhul... epey dizi yönetmiş bu arada, borgias, kingdom, shameless filan.

2.sezon görünüşe göre Fransa'da geçecek, 2016'da hangi ay yayına gireceği henüz belli değil sanırım. bir de dizinin müzikleri de süper, o iskoç ezgileri, gaydalar filan. açılış müziği de son yıllarda dinlediğim en iyi dizi müziklerinin başında bence...

https://www.youtube.com/watch?v=IkfiDuuFKz0
Dizi mi porno mu belli olmayan amerika menşeili dizi.
2 sezonu harika ilerleyen dizi.

sezonun en akılda kalan sözü de sanırım 'mark me'.