Gezegenden Ayrılmanın formülünü inanılmaz mizahı ile açık bir şekilde anlatan douglas adams'ın mükemmel şaheseri.
1. nasa'ya telefon açın. işte onların numarası: (713) 483 31 11. onlara buradan olabildiğince çabuk ayrılmanızın çok önemli olduğunu anlatın.
2. eğer sizinle işbirliği yapmaya yanaşmazlarsa, beyaz saray'da çalışan herhangi bir arkadaşınızı arayın -oranın numarası (202) 456 14 14- ve nasa'daki adamlara sizin tarafınızı tutan bir kaç laf etmesini söyleyin.
3. eğer beyaz saray'da çalışan arkadaşınız yoksa, kremlin'e telefon açın (uluslararası santrale bağlanıp 0107 095 295 90 51'i bağlamasını isteyin). onların da orada (en azından konuşabilecekleri) bir arkadaşları olmayabilir, ama az da olsa bir ağırlıkları vardır, o yüzden deneseniz iyi olur.
4. eğer yine başarısız olursanız, yol göstermesi için papayı arayın. telefonu şu: 011 39 669 82 ve telefon santrali hata yapmıyormuş.
5. eğer bütün bu denemeler başarısızlıkla sonuçlanırsa, tepenizden uçup giden bir ufoyu bayrak sallayarak indirin ve telefon faturanız gelmeden önce bu gezegenden ayrılmanızın ne kadar da hayati bir önem taşıdığını açıklayın.
Not: hayal gücünün sınırlarını, eğlenceli bir şekilde zorlamak isteyen herkese şiddet ile tavsiye edilir.
Müthiş bir kitap uzun bir zamandır hiçbir şeyden bu kadar haz almıyordum. Daha önce okumalıydım dediğim kitaplardan. artık ismini ilk sayacagım kitaplar arasında yerini aldı.
okuduğum kitaplar arasında en eğlendiğim seridir. filmi o kadar güzel olmasa da kitabını okumayanlar için bir fikir verebilir. öncelikle kitabı mutlaka okunacaklar arasına alın.
“Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.”