otopsi

entry73 galeri6
    25.
  1. anatominin uygulamaya döküldüğü an.

    e kardeşim adamı kesmek de bi sanat dimi.
    0 ...
  2. 26.
  3. 27.
  4. cinayet veya ölüm sonrası, gerçek sebebi bulmak için yapılan inceleme.
    0 ...
  5. 28.
  6. dilimize ingilizce 'autopsy' kelimesinden girmiş olup şüpheli ölümlerde cesedin ölüm sebebini anlayabilmek,ölüm sırasında uğradığı saldırıları inceleyip tespit edebilmek için cesede yapılan müdahaledir.
    1 ...
  7. 29.
  8. istanbul şirinevler'de bulunan adli tıp kurumuna incelenmek üzerine gelen ortalama 18-20 ceset üzerinde yapılan çalışmaların neticeye ulaşması durumu.
    - Sadece kokuya dayanılabilir.
    - Sadece görüntüye dayanılabilir.
    - Ancak görüntü ve koku birleştiği anda mide krampı geçirmeniz muhtemeldir.

    Taktığınız maskelerin hiçbir işe yaramadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
    0 ...
  9. 30.
  10. ölüm nedeninin saptanması veya hangi organların ölüme yol açan hastalıklardan ne biçimde ve ne kadar etkilendiklerinin saptanmasıdır. otopsinin bir hasta muayenesinden veya ameliyattan tek farkı ceset üzerinde yapılmasıdır.

    (bkz: nekropsi)
    (bkz: thanatopsi)
    1 ...
  11. 31.
  12. günümüzdeki otopsi yöntemlerinin hemen hemen tümü 1700'lerdeki;
    bonetus
    boerhaave
    morgangni'nin deneyimlerine dayanmaktadır.

    1800'lerde rokitansky ile virchow'un çalışmaları ile bu deneyimler zenginleşmiştir.
    organları otopsideki görünümleri de o yıllarda tanımlanmıştır.

    yani özetle, rönesanstan günümüze kadar otopsi şekli hemen hemen aynıdır.
    1 ...
  13. 32.
  14. 33.
  15. Herkesin meraka ve heyecanla "bana bir şey olmaz","bunlar ne ki, ne filmler izliyorum" diyerek girdiği, başlamadan "arkadaşlar dikkat, sizi de yatırmayalım masaya" diyerek sırıtan kişinin bayıldığı, çıkınca herkesin sus pus olduğu kabus.
    2 ...
  16. 34.
  17. hasta yakınlarının illa "ne yaptınız evladımın üstünde, deney mi yaptınız" diye kızdığı olay. "bir de ben göreyim" diye tuttururlar. ne yapacaklarsa beyni 5 parça olmus yüzü olmayan iç organları dışarda olan bir et parçası görünce. en iyisi göstermemek. "dayanırım ben" deyip de dayananını görmedim.

    ulen bizim hoca da acayip ha. 10 dakikada işi bitiriyor. hemde anlatıyor. neyse yarın sınav yapacak. hiç ders yapamadık. sınavdan sonra ders analatacakmış. ilginç.
    1 ...
  18. 35.
  19. ölüm nedeninden kuşku duyulan bir cesetin üç boşluğunun açılarak gerçek ölüm nedenini bulmak için yapılan ölü insan içini inceleme sanatı.
    0 ...
  20. 36.
  21. boktan boncuk bulduktan sonra, "makattan boncuk çıktı, acaba içinden ne çikar" dercesine bu operasyonu yapan kişilerin bu olaya verdikleri isim.
    1 ...
  22. 37.
  23. geçen salı adli tıp kurumunda tanık olduğum durumdur.bir saat içinde tam 7 otopsi yapılmıştır.otopsi teknikerlerinin bir çoğu kadındır.ilk başta korkunç gelen daha sonra garip bir şekilde alışılan bir durumdur.kokuyu duymamak için burun kenarlarınıza viks sürebilirsiniz.
    çıktıktan sonra sizi şu cümleyi kurmaya itiyor.' allah her şeyin hayırlısını versin.ölümün bile!'
    3 ...
  24. 38.
  25. ölüm nedenini tespit amacıyla yapılan tıbbi işlem.
    hasta yakınlarının onayı gerekir.
    tüm dünyada yapılan otopsi sayısı azalmaktadır.
    1 ...
  26. 39.
  27. izlemesi zevkli olmayan ölünün ameliyat edilmesi
    cinayet gibi durumlarda ya da şüpheli ölümlerde kullanılan tıbbi sebep arama şekli.
    0 ...
  28. 40.
  29. 1 hafta açık alanda beklemiş cesede yapıldığında yapan hekimi bile bayıltacak kadar iğrenç ayrıntıları olan işlem. neyse, anlatmayayım, mide kaldırmaz.
    0 ...
  30. 41.
  31. beyler bilmem hiç otopsiye gireniniz oldu mu?
    tıp fakültesinde okurken birkaç kez katılmıştım ama bu sefer bir başkaydı.
    daha 3-5 saat önce nefes alıp veren ama şu anda cansız ve parçalanmış bedeni ile masada yatan bir insan düşünün.
    henüz 17 yaşında, üvey babası kurşunlamış. kurşun kızcağızın karnından girip böbreğinden çıkmış.
    vücudunda morluklar var, ölmeden önce darp edilmiş. insanın ölüsüne bile rahat yok, zira bir de biz parçaladık onu.

    adli tıpçı değilim ama kural olarak bir cesette 3 boşluk da açılır. kafa, göğüs ve karın boşluğu.
    önce boyundan başlayıp göbek altına kadar deri, alttaki yağ ve kas dokusu kesildi.
    göğüs kafesi sert bir makasla ''tıkırt tıkırt'' kırılan kemik sesleri eşliğinde açıldı.
    kalbi saran zar yırtıldı ve bir şırınga ile kan örneği alındı.
    daha sonra iç organlar ve karın duvarı anatomisi kabaca değerlendirildi.
    en kötü sahne kafatasının açılma kısmıydı. kafanın arkasındaki deri bıçakla kesildi.
    sonra bir atletin vücuttan çıkartılması gibi deri öne doğru sıyrıldı ve saç kısmı yüzü kapatacak şekilde katlandı.
    tepede bembeyaz kafatası kemiği açığa çıkmıştı artık. yuvarlak hızarla kafatası kemiği kesilmeye başlandı.
    bu esnada sürtünmeden dolayı yanan kemik dokusundan çıkan acı bir koku burunlarımızı sızlatıyordu.
    nihayet kafatasından yayvan tabak şeklinde bir kemik kapağı çıkartıldı ve beyin sapından kesilerek beyin serbestleştirildi.

    gerekli incelemeler yapılıyorken beyin ve kalp orada bulunan tıp öğrencilerinin elinde bir maket gibi parça parça ediliyordu.
    öğrencilerin gözünde bu heyecanı ilk defa yaşamış olmanın verdiği hazzı, o soğukkanlılığı gördüm.
    ellerinde bir neşter, kimisi beyni ince parçalara ayırıyor, kimisi ise kalple uğraşıyordu.

    dışarda savcının yanında staj yapan çömez avukat, içeriye girmeye cesaret edememişti.
    kapı eşiğinde korkulu gözlerle olayın sonuçlanmasını bekler haldeydi.
    nihayet işlem tamamlanmış, parçalanmış kalp göğüse ve parçalanmış beyin kafatasına tekrar konuldu.
    önce göbek altından boyna kadar karın dikildi. kafa derisi alttaki kemiği örtecek şekilde yüzden sıyırılarak kapandı.
    arkadan saçlı deriyi dikerken gözleri hafif aralık halde yatan kadavranın iğne darbeleriyle istemsiz yüzü oynuyordu.
    allahım ne ürkütücü bir sahneydi. doktor bile olsam bu kadar korkunç bir sahne benim için fazlaydı.

    dışarıya çıktım, cebimden sigara paketini çıkarıp bir tane yaktım. kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.
    sisli ve yağmurlu havada hastanenin arka bahçesinde, gökyüzü bulanık, bir tane bile yıldız seçilmiyordu.
    derin derin düşündüm.

    ''hayat ne kadar da garipti. daha 3-5 saat önce bu kız da bizim gibi düşünüyor, belki de dışarda yağan yağmuru seyrediyordu. ölmeden önce birşeyler yemiş miydi acaba, yoksa aç mıydı? en son kimi görmüştü, en son kime onu çok sevdiğini söylemişti? günahkar biri miydi, gündelik meşgaleler altında zamanını tüketmiş, geride onu hatırlatacak hiç bir eseri yok muydu acaba? artık bunların bir önemi kalmadı onun için. birazdan morg görevlileri gelip cansız bedenini alacak, içerde dolaplardan birine, bir mermer kadar sert ve soğuk olan demir masaya kefenle koyup kapağını kapatacaklardı.''


    inci sözlük
    4 ...
  32. 42.
  33. ülkemizde bu işleme "kano yapmak" dense yeridir. doktorlarımız pek bilgili de.
    0 ...
  34. 43.
  35. izlerken doktor kafasında olmayan insanların kaldırmakta zorlandığı işlemler bütünü. ölüm nedenini araştırmak için yapılır.

    bugün yeni doğmuş ve bir kaç gün sonra ölmüş bir bebeğin otopsisini gördüm. yani belki yetişkin bir insanın otopsisi, otopsiyi izleyen insanı kötü hislere sürükler ama bu çok çok çok kötü hissettirir. velhasılıkelam önce uzaktan görüp ne oluyoo ya diyerek otopsinin yapıldığı odaya girdik o anlık şokla izin almayı falan unuttuk. doktor öyle gayet sakin otopsiyi yaparken benim içim kötü oldu alışmışlar artık doktorlar tabi. malesef daha anne karnında yaşayamayacağı, sağlıksız olacağı söylenmiş ancak ailesi aldırmamış. kimsenin başına böyle bir tercih yapma zorunluluğu gelmesin. otopsinin ilk incelenmesinde böbrekleri ve mesanesinin olmadığı görüldü. organlardan örnek alındı ve laboratuvara gönderildi. üzerinden on saat kadar geçti ve o odanın kokusu hala benimle her yere geliyor. neyse her neden ölürsem öleyim bana otopsiyi yapmayın!
    3 ...
  36. 44.
  37. latincede kendin gör anlamına gelen sözcüktür.
    0 ...
  38. 45.
  39. yaklaşık bir buçuk yıl önce adli tıpta yaptığım staj sırasında görücem de görücem diye tutturup beraber staj yaptıgım 5 arkadaşımla kanlı canlı tanık olduğum olay. küçüklüğümden beri hayalim kriminalist olmak olduğu için bütün ergenliğimi csı:ny ve türevi diziler izleyerek geçirdim. hala da izlerim. hatta okuduğum bölüme girme amaçlarımdan biri de bu yola kaymak olabilir diye girmiştim. ben tabi burda da olayların amerikan dizilerindeki gibi olucanı zannediyorum. ama türkiye de yaşadığımı unutmuşum. neyse ayarladık stajı, ilk haftanın sonunda gittik otopsiye, tabi bir kan çekilme durumu söz konusu oldu. olayın geçeceği yere girmeden önce görevlinin bize üstünüze kan sıçrar diyerek mezarcı çizmeleri giymemizi söylemesi kanımın donmasına sebebiyet verdi. bu arada o güne kadarda hayatımda hiç ölü insan görmemişim. ben tabi saf saf sadece bir ceset olacak ve onu bize anlatcaklar incelicez diye düşünüyorum. zira en korktuğum şey kokuydu. otopsiye giren herkes söyler o kokuyu unutamazsın diye. bundan ötürü 4 tane ağız bandı geçirdim yüzüme. ama kokudan etkilenmedim hiç. evet çok değişikti ama tiksinmem hala. neyse girdik otopsi odasına kocaman yer. o anda bütün ışıklar söndü ve sadece ben vardım. oda csı:ny a döndü. bir yandan mac geliyor öte yandan flack elinde dosyalarla beliriyor falan derken ilk cesedin açılmasıyla gerçek hayata döndüm. toplam 5 ceset ve içlerinde 2 günlük bebekle 1.5 yaşında bir kız çocuğu da vardı. asıl kesme biçme işlerine başlamadan uygulanması gereken prosedürler vardır. kişinin boyu, göz, ten rengi gibi şeyler. ondan sonra kafatasının yarılmasıyla başlar işler. ceset masa üzerindedir ve kafası bir mermere oturtulmuştur. bu sayede bir kulak arkasından öbürüne kesilir. kafatasından vücuda geçilir. falan öyle devam eder bu olay. ben sonuna kadar kesintisiz izlemeye dayanamadım. küfür ede ede çıktım. akabindeki 3 günde yaşadığım herşeyi anlamsız görerek yaşadım. metrobüste inicem durağı kaçırdım o kadar bilinçsiz bir haldeydim. herkesi kadavra adayı olarak gördüm. hayat bir oyunmuş denilen şeyin kanlı canlı halini yaşadım. önümde trafik kazası geçirip hastanede aniden ölen 15 yaşında bir erkek çocuk vardı. bir ay öncesinde o kendi hayatında yaşayıp gidiyordu. bende öyle. ama o gün onunla karşılaşmamız gerekiyormuş ve o şekilde oldu o karşılaşmada. hala hatırlarım o gün gördüğüm o 5 insanı. ömrüm boyunca da hatırlıcam. bu gördüklerimden dolayıdır ki seri cinayete de kurban gitsem vasiyetim öldüğümde otopsi yapılmamasıdır. geldiğim bedenle gitmek istiyorum sözlük.
    0 ...
  40. 46.
  41. tıp fakültesine girdiğim ilk haftada meraktan girip, izlediğim müdahale.

    Kadavra diseksiyonundan sonra bir hiçtir otopsi, mide bulandıran asıl canlı hastaların kendi vücutlarına ve hekime saygısı olmadan kıllı, terli ve pis bir halde önünüze gelmeleri sonrası rektal tuşe yapmaktır.
    1 ...
  42. 41.
  43. içeri girildiğinde iğrenç bir koku, parçalanmış cesetler, makina gibi çalışan doktorlar. Kafa ve göğüs bölgesinin açılması zorunludur. organlar çıkarılır örnekler alınır. Sonra ölünün içine doldurulur. Beyin de. Kafatasının içine de genelde bez falan doldurup dikmeye başlanır.
    ilk gittiğimde dört tane kadın doktor vardı. Birine ne zamandan beri buradasınız? diye sordum. 10 ay dedi. arı gibi çalışıyor ama. neşteri harika kullanıyor. Kurban bayramında hisseli kurbanı iki dakikada halleder herhalde. Herkese payını dağıtır. O derece yani. Koku demiştim. Öyle bir koku vardı ki burnumdan nefes almadım sonrasında. ama doktorlar alışmış artık. ağızlık bile takmıyordu bazıları. ilginç bir muhabbetleri oluyor gülüyorlar aralarında. sanki dantel örneğiymiş gibi attığı dikişleri gösteriyor birbirilerine. övgüler falan. nasıl bir iştir bu demiştim. eşimin burda çalışma ihtimalini düşünmek istedim korktum. eşinin işyerine giden var mıdır acaba? Eşine soğur insan. O koku da hep kalıyor zaten. Hissediyorsun. Lanet bir iş.
    0 ...
  44. 42.
  45. Bugün bizzat şahit olduğum hadise.
    iç organların ortada olması, tartılması, beynin dilimlenmesinden ziyade ilk başta ceset görüntüsü beni etkiledi.
    Bembeyaz ve mattı. Sanki plastikmiş gibi.
    Dört tane ceset vardı. Bir tanesi kadındı ve kendini asmıştı.
    O an o kadını düşündüm.
    Hala da onu düşünüyorum.
    Hayatına son vermeye itecek kadar dayanamadığı ne vardı bilmiyorum ama o an sadece bir etti.
    Daha 5 6 saat önce ağlayarak ipi boynundan geçirmişti belki ama bitmişti.
    Üzerime ve saçlarıma sinen ceset kokusundan ziyade et olma bilinci oldu bana kalan.
    O muhteşem egolarımız, trajedilerimiz, başarılarımız, başarısızlıklarımızın ardında olduğumuz şey sadece et.
    Kendimize ve varlığımıza fazla anlam yüklüyoruz.
    2 ...
  46. 43.
  47. Canlı canlı görmek istediğim olay.
    internetten izlemesi zevk vermiyo.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük