yazarların başından geçen otobüste yaşanan komik olaylardır.
hemen anlatayım. hiç unutmam birgün okul çıkışıdır otobüs gelir.tıkış tıkıştır fakat yağmur dolayısıyla binilir.ve elimdeki kitaplar yanımdakileri rahatsız etmesin diye elimi aşağıya indirdim. otobüs ineceğim durağa geldi inmek için yerimden hareket ettiğimde önümde duran gençten bir ohaa sesi geldi meğerse otobüs sıkışık olduğu için kitaplar gencin bacaklarının arasına girmiş e elimi kaldırınca malum tabii.mahcup bir yüz ifadesiyle hemen otobüsü terk ettim.ogün bugündür elimde kitap taşımam.*
henüz lise yıllarındaydım. sabah okula gitmek için otobüse bindim, boş bulduğum bir koltuğa oturup müzik dinlemeye başladım. yarım saatlik bir yolculuktan sonra inmek için ayağı kalktığımda başka bir liseden kızların ve bir kaç orta yaşlı insanın önüme* kötü kötü baktıklarını gördüm. indiğimde ön tarafıma bakınca penisimin oturuşumla alakalı olarak kalktığını ve öne doğru dikeldiğini fark ettim. hayatımda en çok utandığım olaylardan biridir.
bundan tam 12 sene öncesi... baba kişisi o gün araba alacaktır ve okuldan sonra opel galerisine gelmemizi istemiştir. anne ile otobüse binilmiş ve büyük bir heyecanla gidilmektedir. mutluluktan yerinde duramayan ben boş otobüste dahi ayakta gitmekteyimdir. etrafa gülücükler saçarak yolculuğa devam edilmektedir ve bu sırada yeni arabanın hayali kurulmaktadır. tam o sırada otobüsün sert freniyle bedenen dünyada olup ruhen başka diyarlarda olan ben körüklünün ortasından 3. sıradaki koltuğa kadar yuvarlandığımı bilirim. ama ne bir utanma ne bir kızarma hiçbir şey olmamıştır. o mutluluğun verdiği sevinçle kendime kahkaha atıp inmiştim.
orta yaşlı bir amca poşet içinde bir karpuzla bindi otobüse, kapı karşısında bir koltuğa oturdu, poşeti ayağının yanına bıraktı, bikaç duak sonra otobüsün kapısı açıldı nasıl olduysa karpuz yuvarlanıp gitti, adam şaşkınlıkla karpuzun peşinden koştu, meyilli yolda karpuz ve sahibi kısa süreli kovalamacadan sonra otobüse geri döndüler, otobüste ki herkes gülerek onları izliyordu.