toplu taşıma araçlarında, servislerde ve diğer çeşitli motorlu taşıtlarda uyuyamama durumudur. bir uyanıp pir uyanan insanların en büyük sıkıntılarındadır. serviste horultu, gurultu ve uyku kaynaklı muhtelif seslerden başka bir şey duyulmazken olanca uyanıklıkla bunları dinlemek, etrafı izlemek, uyumayı denemek başaramamak gibi sinir bozucu bir süreçtir.
uyku düzeni ile ilgili sorundur. mesela şahıs gece yolculuklarından hoşlandığı için gündüzü uyuyarak geçirir ve geceye gözleri faltaşı gibi açık olarak başlar. bu yüzden gözüne uyku girmez.
eğer şoförün sinir oynaksa veya başka bir otobüsle müşteri yarışındaysa, özel halk otobüslerinde sık sık yaşanabilecek bir durumdur. Zaten zar zor yakaladığınız uyku modunun bir sag bir sol sallanarak yerden yere vurulmasıdır. şekeri elinden alınmış çocuk üzüntüsü yaratır insanda.
gerçekten uykunuz varsa uyuyabilirsiniz. taa ki iett nin kırmızı külüstür man otobüslerine denk gelene kadar. o amortisörsüz körük arkası araç kısmı sizi öyle bi savururki, otururken bile zor duruyorsunuzdur yerinizde, nasıl uyuyabileceksiniz?..
ikarus vb araçlara binildiğinde yaşanabilecek durum. yeni konulan* belediye otobüslerinde ise tam tersi geçerlidir, insanın uyuyası gelir sessiz ortamda.
üniversiteye kayıt yaptırmak için sinop'tan erzurum'a 822 km yolu giderken başıma gelen hadisedir. alışık olmadığımdan mıdır nedendir bilinmez uykudan gebermekte olmama rağmen uyumayı başaramamışımdır.
etkileri çok kötüdür, bütün gün yorgun hissedersiniz, başınız ağrır, allah kimsenin başına vermesin diyorum sözlük..
Kisinin uykusunun safligindan kaynaklanan durumdur. Ufacik bir sarsinti da gözler acilir, tekrar uyumaya calisilir; fakat söför abimiz, yollarin kivrakligiyla otobüsü tempomata bagladigindan sarsmaya baslayinca yine uyku dagilir.
Cam kenari aslinda uyku icin en ideal yer olarak düsünülür, kafa cama dayanir, bu seferde canim sarsilmasindan uyunmaz. Koridor kenari ise sürekli muavinin gelip gecerken, carpmasi sonucu uykuyu böler. En arka sirada ise; motorun sesi, söför abimizin vites degistirirken debriyaja tam basmamasindan kaynaklanan sesler sonucu cehennem azabina dönüsebilir.
Bir de otobüs icindeki hava da bu konuyla alakalidir.
Yolcu sayisi ne kadar coksa, nefes almak, kabin sicakliginin artmasi sonucu zorlasabilir. Hatta arada ayakkabilarini cikarmis yolcu veya uyku da seyahat ederken coktan ucmus, sali saliveren yolcularin sayesinde uyuyamayan yolcularin, yolculuklarini renkli bir hale getirir. Bu durumu da göz önünde bulundurarak, kolonyali mendil dagitan sirketler secilmesi tavsiye edilir.
Başıma gelen olaydır. Tam 24 saattir uyumamamın ardından otobüs yolculuğu yapmam gerekti, cam kenarında oturuyordum, kafamı cama yasladım ve otobüsün sarsılmasıyla ritmik bir "küt küt küt" sesi... ve ona eşlik eden arka koltuğumdaki yaşlı teyzelerin dedikoduları "a-aa cık cık cık" şeklinde. Bunlar ekolu bir biçimde repeat yapar şekle geldi ve sonuç; 36 saat uykusuzluk.