-öndeki yolcunun koltuğunu sonuna kadar indirmesi
-koridora 158 saniyede bir hostesler tarafından sıkılan oda parfümümsü koku.
-akapella korolarına taş çıkartarak horlayan güruh.
gözünüzün önünde istifal eden çocuklar, otobüsü babasının malı sanıp koltuğu ağzınıza girene kadar yatıran öküzler, ağlayan bebekler, konuştukça kafa sken yaşlı teyzeler ...
-arka koltuktaki hanım teyzenin hemen hemen yol boyunca kusması,
-ardından kocasının, bi at bi deve mi yedin be kadın, diye hanım teyzeyi azarlaması
-çocuklarının bu ortamdan kötü etkilenip ağlamaya başlaması
koltukların darlığı, g.t yakan kumaşları, geriye yasladığınız da, "öff... pöfff" diye ses çıkarıp diz kapaklarını öldüresiye koltuğunuzun sırtlığına dayayan insanlar...
haceliz şaka falan yapmıyorum. bence muavnlerin gittiği bi kurs var: "yolcu, içeçek ve dudak payı: bir yolcu nasıl dizginlenir"
bu dudak payı muhabbeti nedir ya? olm bi nescafeyi ağız tadıyla, yeterli miktarda içemiycek miyim? ya da bi yaz sıcağında kana kana kola içmek haram mı bana?
dudak payı bırakan muavinler ve gelişmekte olan ülkelerin küresel piyasaya direnci. bu konuda bi panel var kuğulu parkta pazar günü. katılmayı düşünen arkadaşlarım için(hatun olarnlar) msn adresim(bi saniye; kalın dudaklı olanlar) baharscs_delikanlıyıksonunakadar69>hotmail.com
Yanında oturan kişinin sana ayağının koktuğunu söylemesidir.
Amca takmıştır sana illa da kokuyor der.
serefsizm molada ayagımı çorapla birlikte yıkadım yinede yaranamadım amcaya.
Napalım efenim öğrenciyiz.(Gb).
Bir haftalık çorabımla gitmiştim oysa daha eskileride vardı.
şanslıymış amca.
dayanamadı gitti.
Başkası geldi utancımda ayagımı g**tme sokacaktım nerdeyse.
hiç bişey demedi ulan kokmuyordu zaten.
amcaya dinletemedim öküz gibi bağırdı otobüste.
neyse geçti gitti umarım denk gelirsin amca yine.
Hesap sorulacak bilesin.
yaz günü yolculuklarında görmemişler gibi klimayı en soğuğa getirip donmamızı sağlamaları.
- abicim az biraz normal seviyeye getirin şu klimayı, dediğimizde
- abem o otomatiktir düzelir, şeklinde yanıt alınca;
t-shirt sayısını ikiye çıkarmış oluyoruz.
körkütük içirilen asker adayının otobüse kusması. madem içeceksin o zıkkımı bari bir gün önceden iç. geberdi millet kusmuk kokusundan. bak midem bulandı yine.
bana başımdan geçen en berbat yolculuklardan birini anlatmama neden olan başlık türüdür...istikamet istanbul-erzurumdur.
Yolculuğumuz otobüsün 1 numaralı koltuğunda geçmektedir...süreç şu şekilde vuku bulur...bagaj verilir...üst kattaki çay verilen yere anne ve babayla birlikte gidip oturulur...baba çay ister.anne söylenir.evde çay yok mu sanki denir.ve bu sırada otobüse binmeden önceki en önemli işlemi gerçekleştirir adı geçen yolcu bünyesi..ne midir?
Kulaklıklar kulağa takılır..hele de benim gibi yanındaki yolcuyla bütün yol boyunca daha daha nasılsınız muhabbetine girmekten ölesiye nefret eden bünyeler için.ama her zaman şans vuku bulmaz tabiî ki.
1 numaraya yerleştim.açtım son ses müziği...ta ki harem e kadar..yaşlı bir teyze binerken gözlerimin içine bakmasından anlarım ki 2 numaralı zat-ı muhterem teşrif etmişlerdir.uzun bi sessizlik.konuşmayı teyze başlatır.mecbur kulaklığı çıkarırsın.ve başlarsın o 4 senedir cevap verdiğin soruları tekrar ve tekrar cevaplamaya:
-Ben de yenişehirde oturuyorum...
*Hmm güzel teyzecim...
böyle böyle bu konuşma devam eder durur..kafan zaten kazan mal gibi sorulara cevap verirsin..lakin teyzemin istikrarına da hayran olmamak elde değil..her sölediğim şeye çok güzel diyen ikinci bi insan daha göremedim ben...bi sonraki durakta cam kenarı teyzeye verilir...her molada onu rahatsız etmemek gerekir.kulaklık takılır.bu sefer de yan taraftaki ikinci teyze.alırlar seni ortalarına başlarla muhabbete.
en sonunda ağlayacak noktaya gelinir gözler dolar.kurtarın beni diye bağırılır.tabi sessiz çığlıklarla... bu da yetmez otobüsteki muavin seni daha bi gıcık eder. bakmacalar tebessüm etmeceler ben buradayım dercesine tavırlar...yavaş giden şoför...buzlanan yollar...horlayan amcalar...otobüs koltuguna yapışan kıçlar...
Yolculuğun başlamasından 1 saat sonra bir dananın ayakkabısını çıkarmasıyla ortalığı kasıp kavuran,5 sene önce otobüste unutulmuş peynir bidonu gibi ekşi ekşi bir kokunun ortalığa yayılması ve nerden geldiğini bulamayan muavinin dananın hanımına ithafen ettiği doyumsuz iltifatlar eşliğinde geçen yolculuk...
kıl dönmesi. abi bodrumdan istanbula gelene kadar, 13 saat af edersiniz göt acısından doğru dürüst oturamadım. sürekli mabadımın pozisyonunu değiştirmek durumunda kaldım. uyku zaten haram oldu. allah kimseye göt zorundan dert vermesin.