durmaksızın konuşan otobüs teyzesi: memleket nere
he bizim orda 1akrabanın çocukluk arkadası vardı sizin soyad ne
he öyle mi bizimkilerin soyadı şeyde neyse işte benim torun var 1tane bilmemkaç yasına geldi daha da bulamadı birini sizin var mı tanıdık
hee yog mu peki o zaman... bizim kız da iş arıyo işte hede sektöründe tanıdıgnız var mı
hmm peki bu arada siz ne iş yapıyosunuz
bunalan annem: orospuyum*
...
5dakika içerisinde otobüs teyzesi muavini çagırıp yerini degiştirir
+sende mi askere dostum ?
-evet ama ben astek yapıcam *
+bende kısa dönem yapıcam. ama olsun üzülme ya. geçer seninkide, herkez şanslı doğmuyor işte *
-ha ne ?? mm yok ben istedim de şeyettiydim.
+olsun olsun geçer. takma şimdi, hanımeller yer misin ?
kacak dovusen ayı izmir-istanbul hattında klasik bir metro otobüs işletmesi yolculuğu geçirmektedir. muavin her zamanki gibi manyaktır, yolcular süperdir. yanında eski komando olan bir dayı oturmaktadır.
- sen şimdi hangi okuldasın?
+ tev inanç türkeş lisesi.
- inanç türkeş ha... hmm. (sessizce) alparslan türkeş'le bi alakası var mı ha?
+ (korrkarak) yok amca. inançla da bi alakası yok. üstün zekalı okulu bizimki.
- hmm üstünzekalı. sizin okulda ajan da vardır şimdi.
+ (ne alaka ya) bilmiyorum ben.
- ben de çok akıllıydım küçükken. tabi bizim zamanımızda yok öyle üstün zekalı okulu falan. benim iq'mu ölçememişlerdi.
+ çok güzel amca. naparsın kader işte. yazık olmuş.
- hee. öyle. neyse senin kız arkadaşın var mı?
+ var amca.
- iyi iyi. karı kız muhabbetine gireceksin, skiş yapacaksın ama derslerine de çalışacaksın.*
+ (hönk) haklısın amca...
"muzigin sesini biraz kisar misin" seklinde baslayip "nerelisin genc" ile devam eden samimiyetsiz ama yavsakca konusmalar. diyaloga girmek istemeyen kisi viking gibi davranip otobus yolculugunu yan tarafi bos, rahat rahat, sere serpe, uzata uzata, sallandira sallandira, yellendire yellendire gecirebilir.
ise yaramazsa her turlu pislikler yapilarak diyalogu baslatan zerzevat ogurtulup kacirilabilir.
(saat 13:00 yer istanbul otogar, adapazarı'na gidiliyor...)
+ ne dergisi bu?
- karikatür.
+ çizgi film gibim bir şey galibam?
- öyle yani işte.
+ kaç yaşındasın sen?
- yirmi.
+ e, yaşın da büyükmüş. evlendirsek çocuk yaparsın bir sürü. yaparsın di mi ha?
- hehe evet yani. öhöm...
+ o zaman niye okuyon ki böyle şeyleri çocuk musun yaşında büyük.
- yani bunun çocuklukla alakası yok. bu zaten çocuklara yönelik bir şey değil.
+ olur mu çocukça işte. adamlar falan çocukça.
(saat 14:00 gibi olmuştur)
- abi burada hiciv var. siyasi bir amaç da var. komik şeyler de var. ama siyasi şeyler de çok mesela.
+ o zaman haber izlemeye gerek yok hep burdan öğrencen.
- ya ne alakası var.
+ (yüksek sesle)e sen dedin siyaset dedin devlet dedin devlete karşı dedin adamlar terörist.
- ne diyorsun sen abi ya!
+ ya git işine biz senin yaşındayken ellerimizin üstünde okula gidip geliyorduk.
- ne okulu yirmi yaşında.
+ gidiyorduk işte sen söyle başka ne var bu dergide.
(saat 15:00 gibi olmuştur)
- abi şimdi bak. bu dergi hiciv dergisi genel olarak. ama komik şeyler de var. böyle yazılar falan da var. çocukça şeyler de var evet ama büyüklere yönelik bir şey.
+ okuma bence.
- sana ne kardeşim sana ne?
+ ne demek sana ne! ta adapazarı'na kadar seninle gidecez olum.
- abi az kaldı zaten (içses: allah belanı versin öl geber git.)
+ hep dergi yıkamış senin beynini.
- (içses: lan kurtarın lan beni buradan.)
+ niye sustun.
- al abi dergiyi al oku bi...
(saat 16:00 gibi olmuştur)
+ *bu çok saçma. komik de değil.
- evet komik değil; ama manalı gayet de güzel.
+ ne manası. adam denize girmiş. balıklar da karada. onların ne işi var orada.
- abi evrim teorisi var ya... onunla alakalı bir şey o. yani adam orada demek isti...
+ ya olur mu öyle şey. balıkların ne işi var orada.
- abi evrim teorisi'nde öyle deniyor. yani balı...
+ olum bunları okuma okuma. beyin yıkar bunlar. hep beyin yıkar. bak inanmışsın balıkların karada yürüdüklerine. hiç gördün mü sen karada yürüyen balık.
- ya ne beynim yıkancak abi ben inanmam zaten evrim teorisi'ne falan.
+ niye okuyorsun o zaman.
- neyse abi az kaldı. (içses: geber lan)
(adapazarı'nda gitmemiz gereken yere yaklaşık 20 dakika kaldı. anonslar yapıldı)
+ memleket nere.
- dfgrdfg.
+ dfgrdfg mi, iyi bir yer değil orası.
- ya zaten babam orada doğmuş. ben normalde memletim şura, memleketim bura falan demiyorum. karnım nerede doyuyorsa, nerede mutluysam benim memleketim ora.
+ olur mu öyle şey. dfgrdfg kötü dedim diye böyle deme.
- ya yok.
+ hem baban nereliyse sen oralısın.
- e babamın babası da befaghealı. o nereli peki.
+ sen okuma böyle şeyleri bak düzgün konuşamıyorsun bile ayıp. *
* baktığı karikatür: (img:#28553)
bazen diyaloga gerek kalmaz. bir bakmışsınız sevişiyorsunuz.
bi kere yanıma tosun bir çocuk oturdu. fıçı gibi bi bebeydi. bunun yanında bi de hiperaktifti deyyus. böyle anlamsız ani haraketler çeşitli atraksiyonlar falan. neyse. uyudum sonra.
sabah uyandım ki bu bebenin kolu neredeyse ağzımın içinde. lan ne oluyo!! diyecek gibi oldum ki aaaaahh diyebildim. çünkü tosun, kolu ile omuza basıp öyle ayağa kalktı irkildi birden. öyle uyanıyormuş demekki hayvan.
diyalogumuz bunlardan ibaret yani.
- laan! aaaahhhh!
+ ha hıımff hor hooor hooor! (göbek kaşınarak)
muavin gider ve teyze başlar.
-tüh!görüyor musun?sen benden önce ineceksin?ben nasıl kaldıracam bu kadar uzu yolculuğu.
-gelmesemiydim acaba?
-bıt bıt bıt...
eskişehire gelinmiştir.
-hadi yine iyisin!senin az kaldı.ben nasıl dayanacağım.
-gelmesemiyim acaba?
-bıt bıt bıt...
kafamı s.kmişti resmen.yasaklansın yaşlı teyzelerin otobüsleri kullanması en azından şehirlerarasında rahat edelim ya.
omuz dürtülerekten;
+yahu çıkar şu kulağındaki zımbırtıları da iki laf edelim canım yiğenim. ankaradan beri böyle şarkı dinliyorsun, kulakların ağrıyacak.
-yok amca sağol ben böyle iyiyim.
+ne iyisi ben çıkar şunları. hah şöyle rahatla biraz.
-ananı avradını...
otobus kusadasından izmire gitmektedir. transit gidiyor. zaten duracak yer de yoktur arada.
-kardes ne tarafa gidiyorsun?
+sizce? *
haa cevap mı? cevap yok..
3 saatlik ankara yolunda geveze teyzeyle yaşanan bir diyalog:
+ öğrenci misin sen kızım?
- yok değilim teyzee.
+ niye gidiyon ankaraya?
- gezmeye gidiyorum.
+ kimle gezcen tek başına mı gezcen?
- yok arkadaşlarım falan var onlarla.
+ annenin babanın haberi var mı?
- var tabi.
+ kaçıyosan falan söyle bana bak, ben kimseye demem.
- yok ya ne kaçması! ailemin haberi var!
+ tamam kızım zaten kaçıyosan da kendine edersin.
- aaaaaa!!!! **
otobüsün kalkmasına 5 dakika kala , su almaya gidip geldiğimde (aynı firmanın otobüsüymüş , rengi-deseni boyası ve yönü aynı ama farklı peronlarda) koltuğuma oturduğum ve diyalog başladı:
+pardon sizin numaranız kaç?
-burası benim koltuğum , bak...35-36 yazıyor biletimde.Muaviin , hanım yanımdaydı nereye gitti ya?
+Kardeşim baksana , beyefendiyle bize aynı numarayı satmışsınız..
muavin: abi sizin biletinizi görebilir miyim?
-tabi
Muavin: abi sizin bilet izmir otobüsüne
-E heralde...izmir'e gidiyoruz.Sen benim hanım nerde onu söyle , ben su almaya gidince panik olup o da mı indi beni aramak için?
Muavin:Abi bu ankara otobüsü yaw.izmir otobüsü bir öndeki peronda , kalkmak üzere.
- ne? *
izmir otobüsü kalkmak üzere ve içinde yaşananlar:
-36 koltuk nolu yolcu gelmeyecek mi?
hanım: su almaya gitti ama dönemedi , ben inmek istiyorum , bagajımız da var.
+alooow açın kapıyı , yetiştim.
hanım:nerdesin yaa , otobüs kalkmak üzere , sen hala sallanıyorsun...**
03.00 arabasiyla 23 agustos 2007 tarihinde, izmir den gelip, bursa terminali ne ugrayan ve direk istanbul a giden, arabada yasanan kisa bir diyalogdur; biraz terslemis olsam da abiyi, o da tersleme sonucunda pis pis baktiysa da, ayrilirken selami da cakmistir,
+ nereye birader ?
- bu araba nereye gidiyor ?
+ istanbul aa...
- hah, iste ben de oraya gidiyorum...
+ ( ukela - ukala degil - cok bilmis )...
- ( aldin mi ? )
vize almak icin istanbul yolculugu, saat sabahin 03.00 i, uykusuzluk, "acaba ya vermezlerse vizeyi" sorunu, ve nereye gidecegimi soran ve bu diyalogdan sonra, gemiye binene kadar tek kelime etmeyen, tanimadigim elin adami...
istanbul'dan memlekete gidiyorum. 2 numara koltuktayım ve yanımdaki herif suskun birine benziyor. derken otobüs öndeki kamyona arkadan çarpmak üzereyken kıl payı şerit değiştirir. ve yanımdaki adam başlar.
+şoförümüz ahmak herhalde.
ben: hımmm ..
+ne iş yapıyorsun?
ben: çalışmıyorum.
+ bende taksi soförüyüm.
ben: ( ulan 45 kişilik otobüste sen gel taksicinin yanına otur. bitmez bu yolculuk)
ve gerçektende o yolculuk asır gibi geçti.
+ öğrenci misiniz?
-bilmem
+kaçıncı sınıf?
-bilmem
+siz de mi istanbullusunuz?
-bilmem
+zor hayat tabii
-bilmem
+siz ne bilirsiniz?
- ya bi git uyuyacağım, rahat ver lan allahsız
+niye uyuyacaksınız daha saat kaç ki?
-bre deyyuz de get..
+hanım kızım okuyor musun?
-evet teyzecim.
+nerde okuyorsun?
-Ankara Üniversitesi.
+ohh ohh maşallah pek de güzel.
-sağolun.
+yaşın kaç kızım?
-19 teyze.
+iyi iyi...
bir sessizlik ve ardından
+ işte benim de oğlum var. senin yaşlarında sayılır. bak güzel kızım,oğlum şu koltukta oturuyor. maşallah onunda son yılı üniversitede. pek de saygılı, ahlaklıdır.
-merhaba samsun'a gidiyorsun heralde
+evet ( nası da anladın helal )
-öğrencimisin orada ?
+evet evet. 19 mayıs çevre müh.
-aa bende
+aa şansa bak ( banane ya, uyucam ben )
-senin isim ne ya, niye hiç hatırlamıyorum seni ben
+bende seni hatırlamıyorum.
-neyse tanışalım artık, aynı bölümdeyiz ne de olsa.
+olur. ama sonra uyucam tamam mı ?
-ha ? şimdi uyu istersen. ( kızgın bakışlar )
+çok sağol. hadi samsun'da görüşürüz.
-iyi geceler. ( bi daha uyanma )
o gün çok önemli bir sınavdan çıkılmış , sabaha kadar ders çalışılmış ve öğrenci uyumak için kendini otobüse zor atmıştır.amaç 6 saatlik eskişehir - istanbul yolunu uyuyarak gitmektir.
- okuyon mu?
+ evet... horrr
- nerde okuyon?
+ horrr
- oğlum nerede okuyon?
+ istanbul üniversitesinde amca.
- ha iyi iyi...
(üzerinden ne kadar zaman geçti bilinmez , otobüs bir ara sarsılmış olabilir*)
- otobüste pek bi rahatmış.
+ evet...
- eskiden böyle otobüsler yoktu , biz köye hoplaya zıplaya giderdik.
+ ...(!) (içses : ne diyon amca sen)
- otobüslere tavukları felan da bindirirlerdi , öyle giderdik. ne günlerdi be...
+ evet amca. (içses: allahım (?) şaka mı bu ? ne bu?)
(konuşma hızını kesmeden işkence halini alarak devam etmiştir ve eskişehir otogarı)
- benim bi kızım var o da okuyor.
+ allah bağışlasın amca.
- sağol oğlum , o da başka şehirde gidiyor geliyor iki ortada...
+ yaa... (içses: lan amma konuştun servis şurada bineyim de kurtulayım a.q.)
(servis)
- oğlum sen nerde okuyordun ?
+ abidigıcıfışşş... (içses: sus a.q. bir sus)
9D'de günden dönen teyzeler arasında heykel'e yolculuk yapılmakta. otobüs tıkış tıkışken birisinin sana baktığını farkediyorsun. içinden 'yer isteyen teyze bakışı' diye geçirirken ayakta olduğunu hatırlıyorsun. inanmakta zorluk çekiyorsun; 'yer veren teyze bakışı'imiş. tabi yanındaki delikanlıyı kaldırıp seni çağırıyor. arkadaşına oturmasını söylüyorsun, teyze tam karşında,sana bakıyor ve gülümsüyor devamlı. içinden kızına benzetti heralde diye masum düşünceler geçirirken, muhabbet başlıyor. uzun bir sorgudan geçiyorsun. bu arada fedakarlık yapıp yerini verdiğin arkadaşın pis pis sırıtıyor sana. teyzeyle tek başına muhabbet etmek zorunda kalıyosun. oturan o olsa da. yolculuğun sonlarına doğru can alıcı soru geliyor;
-yavrum, ben seni çok beğendim. oğluma almak istiyorum seni.sevgilin var mı? yoksa bir tanışın. bak evde hemen şurda.bir çay içeriz.
+hönkk. yok teyzecim. evlenmeyi düşünmüyorum.okuyorum ben,daha master yapıcagım.hem dersimde kalabilir,belki mezun olamam.( ya ne diyorum ben )
arkadan gülüşmeler. bursa işte deyip rezilliğini unutmaya çalışıyorsun.
