kahraman oluşu, yer verdikten sonra gururla otobüs camından dışarı bakması ve otobüs içindeki yolcuları iplememesinden belli olan şahıstır. yüreklidir, fedakardır, özeldir. tıpış tıpış arkaya yürüyecek düğmeye basacak ve inecektir.
nesli az olduğu için günümüzde artık "kahraman" sıfatıyla anılmaktadır. önce takdir edilir sonra da bir teyze veya amca tarafından sırtı sıvazlanır çünkü o artık bir kahramandır.
ibne gibin çıkarcı gibin gençtir bu. sinik gözlüklerimizi takalım da bakalım di mi.
şimdi bu genç hangi nedenlerle yer veriyor olabilir? sıralayalım:
1-otobüs baskısı: teyze cık cıklaması, uyuyomuş gibi yapan genci uyandırma amaçlı yaşlı amca dayaması **, arka koltuktaki hayatta başarısız ama ahlaki değerlere bağlı gibi görünüp rus hatunlara giden orta yaşlı kelin "şimdiki gençler..." söylevi...
2-hatunlara karizma yapma çabası: şimdi bizbizeyiz sözlükte. ne olduğunu anladınız. şimdi buraya esprili bişeyler yazdırmak için kastırmayın beni.
3-aile terbiyesi: ta küçüklükten çocuğun içine yerleştirilen kontrol mekanizmasıdır bu da. yer vermezse kurtlu gibi kıpırdanır. hele hele ki yer verdiği adam "sağol evladım ben ileride inicem" desin heme başka birini gözüne kestirir, yer vermeye çalışır. zaten cartman'a da o küfür ettiğinde elektrik şeyeden şeyi taktıklarında hiç hoşuma gitmemişti. bu adam da kendini rahatlatmaya çalışır. vicdanını susturmaya çalışır ama bilmez ki bugün "yer ver" diyen vicdan yarın neleri "ver" demez, di mi lan.
4-"o lastiği baban taksaydı" dedesi hayaleti: tarihte yer etmiş, kimi zaman ve mekan kırılmalarında tekrar tekrar süregelen bir spiriçual olay. bilirsiniz bizim halkımızın ruhani şeysi ve haleluyaları kuvvetlidir. şimdi söylence odur ki, hikayenin protagonisti dedemiz elinde bastonuyla otobüste ayakta durmaya çalışmaktadır ama baston da sürekli kaymaktadır. hikayemizin villaini (ki kendisi bazı kaynaklarda nosferatu ya da el diablo olarak da geçer) "dedee dedeee bastonunun ucuna bir lastik takarsan kaymaz" der. sonra ehehehe sonra şey olmuş ehehehehehe
(bkz: kendi hikayesine gülmekten hikayeyi anlatamayan ebleh insan) (bunu da not düştüm doldurayım bi ara)
sonra dede de hayatı boyunca o an için yaşamışçasına" zamanında o lastiği baban taksaydı sen şimdi orada olmazdın o yerde de ben oturuyor olurdum" demiş. yaaaa sözlükçü. hem de bunu bir kerede takılmadan söyleyebilmiş vay be. hem siz daha ak sakallı dedeler terbiyeli, ahlaklı olur sanın. dede lafı koymuş işte. sonra hayatının amacını gerçekleştirmenin verdiği huzurla orada yere yığılmış. derler ki o olaydan sonra dedenin ruhu otobüslere hapsolmuş ve yaşlılara yer vermeyen gençleri avlamakta, yaşına başına bakmadan gencecik kızları fortlamaktadır. işte bu dedenin gazabından korkan bazı gençler de ona buna vermektedir. *
bak sözlükçü inceledik işte. hepsinin bir çıkarı, bir içten pazarlıklı şeysi var.
yani demem o ki sözlükçü, bu yaşlılara yer veren çocuklar pırıl pırıl görünüp de içten pazarlıklı ibnelerler *, frijit olasıcalarlarlar ve basur kalasıcalarlar, har har har hatta.
Kalkıp yer verdiğine pişman olması muhtemel türünün son örneği.Çünkü yer verdiği kişi muhtemelen yüzüne bile bakmadan lakkadan oturacak , otururken suratı beş karış asık olacak kahramanımız ona yer vermek mecburiyetindeymiş gibi davranacak
olduğu için bizim son kahramanımızda,artık son kez yer vermiş olacaktır.
diğer yer vermeyenlerin salaklıkla suçladığı;
yer verdiği kişinin gözündeki parıltının ardından, diğerlerinden gelen "enayisin!" bakışları altında pişman olma noktasına kadar gelmiş zavallı kimlik.