yok daha neler denilesi durumdur. savunmak yada karşı çıkmak yerine konuya tamamen tarafsız olarak bakılıp değerlendirildiğinde iş dinden özgürlükten falan çıkıp bariz ayrımcılığa kaçıyo şu durumda, peki şöyle diyelim, o türbanlı bayan hamile de olabilirdi, yapmam, yer vermem diyen insanlar için, hoş bi durum mu? lütfen olaylara türbanlı/türbansız olarak değil mantık açısından bakın.
tipine bakarım eğer genç ve kendini kapalılığıyla pazarlayansa içimden bol bol küfreder iyice yayılırım koltuğuma. ama gerçekten kendi için kapanmışsa ve yaşlı ise kalkar yer veririm.
türbanlı/türbansız farketmez otobüs tıka basa doluyken,yer verilecek bayanlardır.
not:otobüste tıka basa dolu ise türbanlı/türbansız farketmez bayanlara yer veririm.
bundan çoook yıllar önce kapalı bayanların gerçekten inanarak kapalı olduğu bir dönemde bir bayan olarak benim de üniversitede yaptığım hadisedir. benim başaramadığımı başarıp saçlarını örttükleri ve islam'a uygun giyindikleri için kampüsten şehre inerken erkek arkadaşımı kaldırıp yanıma örtülü bayanları oturttuğum çok olmuştur. ama tabi bu çok önceydi. şimdiki gibi bir guruba mensup olmak için kafalarına curtlak rengi eşarplarla garip kubbeler yapıp, tayt ve çizme kombinmasyonu ile "açık" bayanlardan çok daha dikkat çeken bayanlar için "yazik" diyorum sadece. gerçekten mütevazi bir şekilde örtünmüş her bayana hala yer verilmesinden yanayım. bir bayan olarak zoru başarıyorlar. gerçekten kapananlara saygımız sonsuz fakat kafası kubbeli renkli hanımlara niye yer verilsin? o yeri hakkeden bir sürü insanımız varken.
-hüseyin abi bizim eve hırsız girmiş
-türban yüzünden mi len
-ne alaka a.q
----------------------------------------------
-namık abi bizim tualette aşırı bir koku var abi
-türban yüzünden mi
-yuh a.q
----------------------------------------------
-ya nermin gecen ayaktaydım gencin bir tanesi türbanlı bir bayana yer verdi biliyorsun ben 69 yasındayım
-ülke bölünyor nermin
-nermin yoksa şeriat mı geliyor
-ordu göreve
-nermin konuşssana
-ya bi git bihter ablaya gençten hoşlandın dimi seni gidi seni
gerzekliğin dik alasıdır.özürlü,hamile veya yaşlı olmayan bir kimseye sırf cinsiyetinden dolayı pozitif ayrımcılıkta bulunmaktır.ülkemiz benzeri,ataerkilliğin dibine kadar hissedildiği bir ülkede açıklaması,beklentiden başkası olamayandır.
türbana değil, yaşa ve/veya sağlık durumuna* göre yer verilir arkadaşım. yaşı benden küçük hanımlara, saydığım şartlar dahilinde değilse, sittin sene yer vermem. türbanlı veya türbansızmış, beni hiç alakadar etmez. allah'la kul arasına girecek kadar hanzo değilim.*
genelde türbanlı hanımlara yer verilir ama türbansızlara nadiren verilir. sebebi düşünüldüğü gibi ayrımcılık falan değildir. türbanı genelde yaşlılar takar. bu yüzden gelen kadın türbanlı ise yüzüne bile bakmadan yer veriyor insanlar. hatta bazen dikkat ediyorum yer veren açık kız, oturan türbanlı kızdan daha büyük. türbanlılar da alışmışlar, "sen benden yaşlısın abi yada abla" demiyorlar. şahsen bu konuda son zamanlarda kendime göre prensip geliştirdim. haline bakıyorum çok düşkün olmadıkça kimseye yer vermiyorum. türbanlı veya türbansız yaşlı kadınlara, kucağında çocuklarını rahatça taşıyan kadınlara(taşıyamıyorlarsa zaten ben verin kucağıma derim), hamileliklerinin başında olanlara ve erkeklere vermiyorum. ancak yürüyüşlerini değerlendirip ayakta durma kapasitelerini ölçüyorum, yeterince gücü olmadığını kestirdiğim birine kesinlikle veriyorum. isterse 10 yaşında bir çocuk olsun. bazen bazı salak türbanlılar bir alışkanlıkla tepeme gelip dikiliyorlar. ama yemez. eğer ayakta durabilmeyi göze alarak otobüse binmişsen ayakta duracaksın. ayakta duramayacak kadar halin yok ve paran yok da mecburen binmişsen amenna, başımın üstünde yerin var. bunları tüm sülalesi türbanlı biri olarak yazıyorum.
türbanlı olsun veya olmasın bir çok insan gibi benim açımdan da insanlar arasında fark yok. ama bir algılama problemimiz var. kadınlar bile türbanlı genç kızlara farkında olmadan yer veriyorsa bunun anlamı türban nedeniyle yüzüne bakmamamız. ya dikkatimizi çekmiyor, ya bakmamızı istemediğini, rahatsız olacağını düşünüyoruz.
başımdan geçen ilginç bir olay buna açıklık getirsin. kız olan kuzenimin üniversitesine gidip ordaki kızlara takılırdım. çoğuyla çıkmışımdır. bir tane türbanlı bir arkadaşı vardı, kızla bazen sohbet ettiğim ve sık sık grup halinde oturup kalktığımız, gezilere gittiğimiz halde adını dahi söyledilerse de öğrenmedim. sene sonunda kuzenimin oğlan kardeşleri tatile gitmişlerdi. bende ablamlarla gittim. aynı yer olunca kuzenleri aradım. arkadaşlarıyla tanıştırdılar. sonra arkadaşlarının ablası geldi. benimle aynı yaşta mavi gözlü, sarışın, güzel, modern bir kız. oğlanlar biz dolaşcaz akşam geliriz dediler. beni de çağırdılar ama ben yorgunum deyince kız beni eve çağırdı. kızı beğendiğim için anında kabul ettim. akşam yemeğinde buluşuruz diyen kuzenler ve kızın kardeşleri gitti. kızla eve gittim , beraber yemek yaptık, kalan zamanda tavla oynadık. neyse kuzenler geldi, gece diskoya falan gittik. yatmaya ablamların kaldığı eve gidecektim ama bırakmadılar. kız kendi yatak odasını verince daha çok şaştım ama sarhoş kafayla umursamadım. ertesi gün geç kalkmışım. çocuklar gitmişler. kız yemek hazırladı, beraber yedik, içtik. sonra yüzmeye gittik. bir ara susadım dedim. farkında değilim. kız eve kadar gidip su getirmiş. kendi kendime bu kız deli dedim, çünkü ev baya uzak. neyse akşam oldu. ben ablamlara gideyim falan dedim kız kal dedi. kendi kendime "iyi" deyip kaldım. gençler gene diskoya gidelim abi diye tutturdular. kız yorgunum gitmeyeceğim deyince, bende yorgunum siz gidin dedim. beraber içtik. ilerleyen saatlerde tahrik olup öpüşmeye, sonra sevişmeye başladık. 10 gün kadar kızla kaldım. sonra tatil bitti. kız beraber dönelim dese de kaldım. gidince kızın tanıştırdığı başka bir kızla birlikte olmaya başladım. neyse 2 ay sonra şehrime döndüğümde ailem kız istemeye gideceğiz diye tutturdu. ablam, kızla beraberliğimi anlatmış. o kız kuzenlerimin arkadaşları ve bir aile dostumuzun kızıymış meğer. tutturdular evleneceksin diye. en son kuzenimin okula gidip kim bu kız senin arkadaşınmış diye sorayım dedim. meğer kız, onun yanında devamlı gezen o kapalı kızmış. ben onun o kız olduğuna inanmadım. benimle baya bir dalga geçti. ama o kız gelince hemen sarıldı. yüzüne baktım ki o kız, o kızmış. neyse kızı birden bırakmak ayıp olacaktı. biraz konuştuk. meğer bana aylardır aşıkmış. bana çok iyi davranırdı ama ben iyi kalpli, terbiyeli olduğuna bağlamıştım. yazlıkta daha ikinci gün tanımadığı biriyle birlikte olmasından dolayı kolay kız gözüyle baktığımı itiraf edeyim. fakat bir yılı aşkın süredir yanımda ki kızmış, ben farketmemişim. yani anlayacağınız türbanlı olunca çoğumuz bir iş çıkmaz diye yüzlerine bakmıyoruz. ailem çok ısrar etse de evlenmedim. ben olmadan istemeye gittiler. bende ertesi günü kolumda bir başka kızla gidip, kızın yanında öpüşüp koklaştık. kız böylelikle ümidi kesti. herkes anılarını bu başlıkta paylaşmış. yaptığım kötü bir şey belki. ama o bana aylardır aşık olsa da o benim için ikinci gün beraber olduğum sıradan bir kız arkadaştı. kız, benim hakkımda hiç soru sormadığı için ben de ona sormamıştım. kız, beni bir yıldır tanıyor ve hakkımda herşeyi biliyormuş ama ben onu iki gündür tanıyordum ve hakkında hiçbir şey bilmiyordum. sonradan öğrendim ki herkes kızın bana aşık olduğunu biliyormuş ve o yüzden yazlıkta hep bizi yalnız bırakmışlar. zaten şaşırmıştım. hadi benim kuzenler neyse de, oğlan kardeşleri 2-3 yaş ufak da olsa bizi neden yalnız bırakıyorlar, sabah aynı odadan çıkıyoruz, yanlarında öpüşüp koklaşıyoruz bir şey demiyorlar diye...
birebir benim tersimdir. otobüste herzaman ilk durakta bindiğimden kesin otururum. zamanla kalabalıklaşan otobüste başı kapalı yada çarşamlı kadın her ne durumda olursa olsun kesinlikle yer vermem. çarşaflı kadınla bazen dibimde dikilir. genciz ya yer vericez. yemin ediyorum elimle şiddetli bi şekilde ittiğim olmuşur. çekilin lan itler. ben annem için markete gitmezken her türlü gideceğin yolu biraz daha rahat gidesin diye kendimden fedakarlık mı yapıcam ben eşşek miyim. herşeyde örtünüyosun kapanıyon da dibime gelip sürtünmekten niye kapanmıyon.haa 20li kıza da yer vermiyorum.ne de olsa eşit muamele.ne de olsa ailesi kapalı olmayan bi ailenin çocuğuyuz.eşitlik var kanımızda.
saygı duyulması gereken bir harekettir. kişi kendi iradesini kullanıyordur.
Ama aynı zamanda Hamile bir bayana yer vermeyip, sırf Başı kapalı diye bir bayana yer veren erkek gaddardır (!) yok bildiğin öküzdür (!) kabul edilebilir bir tarafı yoktur.
Bu durumun tam tersi hali de mevcuttur.
bir şey daha düşündürücüdür; iyi hadi, ona kendi gibi düşünen bir erkek yer veriyorda, senin gibi düşünen bir öküz sana neden yer vermiyor????
son zamanlarda çok sık karşılaştığım olaydır. önceleri fark etmiyorda olabilirim. türbana yada türbanlılara karşı hiç bir önyargım yokken bunu yapan öküzler sayesinde bende iyice gıcık yapmıştır. evet öküz diyorum ben hamile hamile ayakta beklerken türbanlı bir bayan binice yer verenler var. önceleri yok mok yanlış anlış anlıyorum diyordum ama artık eminim etfafımızda böyle öküzler var malesef.
türbanlı bayanın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yapılan saygı gösterisidir. veren verir ama sorgulanması gereken oturan neden oturur. her teklif üzerine atlanacak bir fırsat mıdır?
sözlük suserlarının çeşitli anılarını paylaşmasını sağlayan başlık. tanımımızı edebimizle yaptığımıza göre ben de anlatayım anımı isterim;
sene 1998
yer istanbul
mekan üstanbul üniversitesi beyazıt kampüsü ana giriş ( hani şu meşhur kapı )
gün finallerin ilk günü
saat 08 30
güzel bir gündü bir saat süren bir otobüs yolculuğuna katlanmamak için 3 arkadaşla ortak tuttuğumuz taksiyle geldiğimiz okulun ana kapısında herzamankinden farklı bir kalabalık vardı. geçenlerde kapıya konulan özel güvenlik ekiplerinin arttırılması ve girişi darlaştıran metal dedektör konulmasındandır diye düşünürken sırada bekleyenlerin tartışıp sinirle geri döndüklerini gördük. geri dönenlerin çoğu kapalı giyimi seçen kızlar ve 6-7 kadar uzun saçlı, karışık ve değişik sakallı arkadaşlardı. mekan üniversite şehir istanbul olunca gayet normaldi aslında birbirinden çok farklı tip ve kılıktaki insanların aynı yerlerde olmaları bu yüzden taksimde dolaşmayı çok severdim. sıra bana gelince kapıdaki güvenlik sen geçebilirsin dedi bana turnikeli kapıdan geçip metal dedektöre yürürken 2. güvenlik durdurdu beni hafif kirli sakalımın üstüne kondurduğum nerede ise 3 haftalık top sakal olarak adlandırılan sakalımı işaret etti " böyle alamıyoruz " dedi. " memur muyum lan ben " dedim. finallere çalışmaktan uzadı onla mı uğraşçam sabah sabah dalga mı geçiyorsun " diye de ekledim ama yalan söylüyordum doğru dürüst çalışmamıştım hoşuma gidiyordu sakal, parlak yüzü yakıştırmıyordum kendime. uzatmayayım o gün beni, benim gibi sakallıları, küpeli erkekleri, metalci diye özetlediklerimizi, baş örtülüleri, tanınmış ülkücü ve solcuları okula almadılar. kimi aldılar ben de anlamadım ama süleymaniye tarafında ki arka kapıdan ben girdim ve finaller boyu parlak olarak gezdim. bana çok koymamıştı ama ertesi gün ana kapıda toplanan ve bini geçen karışık grubu gördüğümde olayın boyutlarını anlamıştım. ilk defa sağcı-solcu-aylak-serseri diye nitelendirdiğimiz herkesin aynı anda aynı yerde aynı istekle eylem yaptığını gördüm. " fişlerler m.na koyim " diyerek sanki tüm 657 kadroları beni bekliyor gibi yine arka kapıdan girmek istesem de kapandığını görünce mecbur eylem yapan arkadaşların önünden utana sıkıla finallere girdim. noldu derseniz 13 dersin 7 sinden büte kaldım.
şimdi ben otobüste ne zaman bir başörtülü görsem yer veririm. ne zaman güzelimsi bir kız görsem yer veririm. ne zaman bir yaşlı teyze görsem yer veririm. bugüne dek tek yer vermediğim kadın türü kürk veya kürk imitasyonu giyenlerdir ki inançla şunla bunla ilgisi olmaksızın gıcık olduğumdandır. otobüse de senelerdir binmiyorum ama yalan değil hayatımda 5-10 kere yer vermişimdir.
uzattım ama diyeceğim o ki; başı örtülü veya değil sen o insanları okula alma, memur olmalarına izin verme sonra kalk otobüste yer veriyorlar diye laf et. olacak iş değil arkadaş, "sana ne lan kimin kime yer verdiğinden dallama demek istiyorum" dallamayı içimden diyorum. jipe binen türbanlıdan sonra otobüslerden de mi atalım bunları. isterseniz tapularına el koyalım arabalarını alalım akbillerini üsküdar da topluca kız kulesine karşı yakalım he ne dersiniz. yahut otobüste türbanlılar için ayrı bir yer yapalım nasılsa hepsi aynı, simge kullanmanın cezasını verelim elbirliği ile. tampona bağlayalım arkadan sürüklensinler mesela olma mı bebeğim.
ben bugün otobüse binsem bana biri dese ki senin g.tün büyük zor taşıyosundur al otur. teşekkür bile ederim ben. ne iyi insanlar var derim, içimden "sensin lan g.t " de derim ama o ayrı. ama sana noluyor da yok o ona yer vermiş, sadece türbanlılara veriliyormuş, özürlüye bile verilmiyor falan fıstık. toplu bir örgüte üye de bunlar ortak mı hareket ediyorlar kuzum. özürlü sakata yer vermeyen türbanlı-türbansız isterse başbakan olsun hayvandır zaten de diğerleri ekip çalışması mı yapmış ne bu genelleme. yeter lan artık.
(bkz: türban üzerinden genelleme yapma çılgınlığı)
herkese verdiğin gibi yer vermektir fakat o bayanın sizin verdiğiniz yere oturmaması küfürlerin en büyüğünü gerektirir. oturduğum yerin sıcaklığından günaha girecek!
20 yaşında bir hanım; tesettürlü, arabası olmadığı için hastaneye karnındaki bebeğini kontrole dokuz ay boyunca otobüslerde gitti geldi. boş yer varsa oturuyordu. ilk koltuklar hamile, gazi, yaşlı, malül kişilere aittir kuralı daha yoktu o zamanlar. yer bulamaz sa o uzun hastane yolunu ayakta gidip geliyordu. aradan 4 buçuk yıl geçti bu hanım ikinci çocuğuna hamile kaldı. bu sefer arabası vardı. ama bazen otobüsle gitmesi gereken zamanlar oluyordu hastaneye. ve yine yer bulursa oturuyordu bulamazsa ayaktaydı. şimdi; bu tesettürlü hanım, bırakın tesettürlü olduğu için yer verilmesini, hamile olduğu halde ayakta yolculuk etmiştir. ben daha ömrümde hiç görmedim tesettürlü birine yer verildiğini bu bir.
ikincisi maalesef ülkemizde ne yaşlıya, ne hamileye, ne çocukluya velhasıl kimse kimseye yer vermiyor. verenler birkaç istisna.