Listen to the Beatles and the sound of laughing Ed McMahon, we got high
Educated by a world so full of self and lost in space, too much pride
Cosmonauts and dirty thoughts are juggling the juggernaut, Soviet Spy
Every now and then when I remember to befriend, the little things in life
Hey you're fine
I wanna listen to the radio
Driving down Calexico highway
And now I know the signs for sure
Hold my hand
I want to share it all with Mary
Results are gonna vary now
Later on I'll read to you the things that I've been needing to say goodbye
Walk away from mom and dad to find the love you never had, tell no lies
Carry on and write a song that says it all and shows it off 'fore you die
Take a little breath before you catch an early death there is so much sky
Hey you're fine
I wanna listen to the radio
Driving down Calexico highway
And now I know the signs for sure
Hold my hand
I want to share it all with Mary
Results are gonna vary now
Skinny brains and little stains upon your
Face teenage remains tell me more
Lifted in the fifties when you really rather drifted through time, let's soar
Hey you're fine
I wanna listen to the radio
Driving down Calexico highway
And now I know the signs, for sure
Hold my hand
I want to share it all with Mary
Results are gonna vary now
bir kez eroin bağımlısı oldunuz mu bunun asla bir geri dönüşü yoktur. hiçbir zaman bundan tam anlamıyla kurtulamazsınız. hayatınızı değiştirebilirsiniz, alışkanlıklarınızı, belki de bu kötü bağımlılığınızı, ama her zaman sizi geri çeken, tekrar kullanmanıza iten içinizdeki o istek bitmeyecek. o tecrübeyi tekrar yaşamak isteyeceksiniz.
"I heard your voice through a photograph" derken baktığı fotoğrafların bile (ki alakası hiç olmasa bile) ona onu hatırlattığını belirtiyor. foto ona uyuşturucuyu hatırlatan bir kişi ya da yer olabilir.
"I thought it up and brought up the past" ona geçmişi hatırlattığını söylüyor.
"Stranger things could never change my mind
I’ve got to take it on the otherside" burada "other side" a bir giriş yaptın mı, o uyuşturucudan bi tattın mı, bir daha geri dönüşün olmadığını belirtiyor. sen artık diğer taraftasın ve burada yaşamak zorundasın.
"The ashtray’s full and I’m spillin’ my guts" eroin bağımlıları çok sigara içer, bu onların kafasını daha bi uçurur. spilling my guts burada uyuşturucuyu bırakmaya çalışanların kusmasını belirtiyor olabilir.
"She wants to know am I still a slut" insanlar genelde eroini "she" diye tabir eder. çünkü eroin bozuk bir ilişki gibidir. sen onu seversin, sana müthiş zamanlar yaşatır sonra sana cehennemi yaşatır. kendisine slut yani sürtük derken she nin yani eroinin sürtüğü olduğunu belirtiyor, hala onun olup olmadığını merak ediyormuş hatta eroin. hayat kadınının seksten aldığı zevk gibi ondan zevk alıyor...
"I Don't believe it's bad" derken uyuşturucunun kötü olamayacağından bahsediyor. aslında kötü olduğunu biliyor, biliyorlar. bu meretin içine düşmeyenler bu hissi tam bilemez, anlatması zor.
"I yell and tell it that
It’s not a friend
I tear it down I tear it down
And then it’s born again" uyuşturucu hayatını mahvediyor, bunu sen de biliyorsun. nefret ediyorsun ondan. o senin arkadaşın değil, onu yeniyorsun, ama tekrar geliyor. hem de çok kolay bi şekilde. yolda giderken onu kullandığın yeri görüyorsun, birlikte içtiğin arkadaşlarından biri seni arıyor. facebook'da takılırken hiç beklemediğin bi anda sana onu hatırlatan bir şey ile karşılaşıyorsun. kullanan birisini görüyorsun ve onla arkadaş olmak istiyorsun. liste uzar gider...
--spoiler--
BURASINI AÇIK BIR ŞEKiLDE ANLATACAĞIMDAN DEDiĞiM GiBi RAHATIZ OLANLAR OKUMASIN
--spoiler--
"Scarlet starlet and she’s in my bed
A candidate for a soul mate bled
Push the trigger and pull the thread I’ve got to take it on the otherside" onu enjekte ederken, eğer turnike kullanıyorsan onu koluna bağlarsın ki damar görünebilsin. sonra şırıngayı sokar ve kana karışması için pistonu ittirirsin. pistonu itmeden önce turnikeyi açarsın. ve otherside'a tekrar hoş geldin. buradan kaçışın pek kolay değil.
Dünya sikime ahiret daşşağıma hissinin yanısıra ufak da bir hüzün veren rhcp şarkısı. Hava sıcak olacak, 25-30 derece, Açacaksın abi bu şarkıyı, çökeceksin bi göl kenarına, elinde bir bira, boş boş bakacaksın göle. Öyle bi şarkı.
Edit: hayır, değil. Californication'da ortam kurak, göl yok, hava 35-40 derece . Lanet, pis bir sıcak; öyle ki bu ortamda bulunmana doğrudan sebep olan ilk nedeni sorgulayan türden, "hay aklımı sikeyim" dedirten cins.
bazı şarkılar vardır onları dinleye dinleye ısınırsınız, ısındıkça seversiniz, bazı romanlarda, filmlerde ve aşklarda olduğu gibi zamanla tutulursunuz. ama bazı şarkılar vardır ki henüz ilk melodisini duyduğunuzda takılıp kalırsınız ve sözleri girer ''how long how long will i slide
seperate my side'' diye, ve bir bakmışsınız ki bağlanmışsınız. aynı ilk görüşte aşklar gibi sevmezsiniz, ona aşık olursunuz.
hatta içinden bazı cümleleri mottonuz bile olabilir; ''once you know you can never go back'' vb.
15. yılını deviriyor şarkı. geçmiş güzel günlerimi getiriyor aklıma hep hüzünle beraber.