bugün

türklere en kudretli dönemlerini yaşatan bir imparatorluğa yapılan iftira beyandır.
Ordusunun, sarayının, halkının resmi dili Türkçe olan bir devlete atılan iftiradır.
Doğrudur. Ulan devleti kuran Türkler ama bu padişah olacak herifler asli kurucu unsuru bırakmış elin Hristiyan dönmesi devşirmelerine vermiş yönetimi. Ticaret de yahudi dönmelerinde. Dön baba dönelim ebenin amını görelim demişler herhalde.
(bkz: vurun şu pis türkün başını).
*Osmanlı'da zengin kesimin hep yunan,ermeni, süryani olması türklerin genelde hep orta halli veya fakir olması

*yörükler ve türkmenlere yapılanları baz alırsak kısmen doğru önerme

Ama hakkını da yememek lazım yine türk kültürünü iyi yaşatmıştır.
bir realite. anadolu köylüsü türk, osmanlı yönetimi boyunca açlıkla pençeleşti. padişahların maceracı savaşlarında heba oldular. isyan edenleri katledildi.
Osmanlı Devleti Resmi Dili Osmanlıca (Yazılış bakımından Arapça Okunuş bakımından Türkçe sentez bir dil) Bayrağı Türk Bayrağı olduğunu söyleyecek kadar bilgisiz Osmanlı Devleti'nin Bayrağı defalarca değişmiştir. 1793 yılında ilk defa Ay Yıldızlı bir görünüme sahip olmuştur. Adı Üstünde Osmanlı Devleti Bayrağıdır Halkın çoğu Türk olduğu dönemler olmuştur bazen Arap Bazen Slav ırkı Nufüsen daha fazla olduğu dönemler olmuştur. Belki Tarih kitaplarında Türk Devleti olarak görülsede Bu devletin yine çilesini Türkler çekip sefasını Araplar Gayrimüslimler sürmüşlerdir. Bu duygularımı ve düşüncelerimi bir Türk Milliyetçisi olarak söylüyorum yüzyıllardır türklere yazık etmişlerdir.
Türk imparatorluğu diye biz demiyoruz yabancıların yaptığı osmanlı haritasına bakarsanız "turkish empire" yazdığını göreceksiniz

Osmanlı nın resmi dili türkçe, bayrağı türk, halkın çoğunluğu türk ama hala türk değil diyenler var muazzam.
osmanlıda yönetenlerin asıllarının Türk olmaması yüzendendir.
Uydurulmuş bir hadisedir.
"ırkçılık bu devrin en dehşetli hastalığıdır" demiş alim bir zat,

ırkçılar osmanlının türkçü olmadığına neden şaşırıyor anlayamıyorum, zira osmanlı ümmetçiydi,
ırkçılık; hastalık olduğu kadar da gerizekalılıktır, zira kimse hangi ana-babadan hangi ırk'a mensup olarak doğacağını kendisi seçemez,
e kendi seçemediğin bir özelliğin ile övünmek-yerinmek dünyanın en dangalakça eylemi olsa gerek.

düşünsene; koca bir imparatorluksun, yönettiğin sınırlar içinde 70 tane ülke var, türkçülük yapmak kadar salakça bir eylem olabilir mi bu durumda?
ülke değil osmanı aliyedir. bir ailenin sahipliğini yaptığı ülkemsi şeydir.
yuh yedi sülalene yuh vicdansız ulan yuh denilecek olaydır. islami ne şekilde karalayacaginizi sasmissiniz yahu bilader gidin kök tengriye inanın elinizi tutan yok. ama ıslami karalamayın.
son zamanlarında dış baskı nedeniyle nispeten doğru olan durumdur.
moda oldu bu aralar osmanlıya saldırmak. Torun kendinde eksik olan adamlığın hesabını dededen sormaya çalışıyor.
Osmanlı hayranı değilim, hatta pek hazzettiğim söylenemez; ancak milliyetçilik bilincinin tüm dünyada 17. yüzyılın sonlarına doğru başladığını, bundan önce tüm dünyada milliyetçi değil, din odaklı bir toplum yapısı olduğunu bilmeyenlerin ya da anlamayanların eleştirdiği durum. Osmanlı hiçbir zaman türkçü olmadı ama başka bir ırkı arkasına alıp türkleri de ezmedi. Bu bilinç oluşmadığı içindir ki, cumhuriyet döneminde millet bilinci oluşturulmaya çalışıldı. Osmanlı'ya bir eleştiri getirilecekse, bu türkleri sevmiyorlardı üzerinden getirilirse, bu eleştirinin hiçbir dayanağı olmaz.
Imparatorluklarda ırk, dil, din aranmaz.
osmanlı devleti, etnik türk milliyetçiliğine düşmandı; türke veya türkmene değil.

çünkü osmanlı devleti çok uluslu bir devletti, aynı zamanda farklı dinlerden insanlar da yaşıyordu bu devlette. bu nedenle etkin bir türk milliyetçiliği gütmek demek, 1800'lerden sonra başlayan millî dağılmanın, 1400'lerden başlaması anlamına geliyordu. bu nedenle osmanlı sultanları; veziri azamlığa kimi zaman bir arnavutu, kimi zaman bir sırp asıllıyı, ancak çoğu zaman da bir türkü getirirdi ki, tebaa milliyetçilik yapıldığı şüphesine düşmesin.

yoksa osmanlı türk düşmanı da ne demek?

osmanlının türkmenlere karşı yürüttüğü politika da, safevî devletine biat eden türkmen boylarına karşıdır, tüm hakaretler de bu boyların mensuplarına edilmiştir. göçebe oldukları için vergi konusunda sıkıntı yaşayan/çıkaran, alevî oldukları için safevî devletine yatkınlık yapıp, şah ismail'e biat eden bu türkmen boyları, imha edilmek zorunda kalınmıştır.

osmanlı, kendisine düşman türklerin düşmanıydı...
evet maalesef doğru. türklere o zamanki adıyla türkmenlere yani oğuzlara yapmadıkları aşağılama zulüm kalmamış. şalvarı şaltak eyeri kaltak osmanlı, ekmede biçmede yok almada varsın osmanlı gibi bir türkmen şiiri vardı ağır vergilere isyan eden.
uç sol ve kemalist tayfada sık görülen durumdur. anlamadığım şah ismail'i pek severler ama iran deyince söverler, komik.
edit: başlığı ters okumuşum. ona göre değerlendirin.
yanlış bir iddiadır.

bir kere osmanlı ülke değildi.

türklere de düşmam değildi. ancak son zamanlarda tebaaya sırtını döndüğü inkar edilemez.
böyle akla mantığa hakikate aykırı ahmakça fikirlerle zehirliyorlar bu milleti...
iddia edilmeden önce daha derin araştırma yapılmasında yarar olan, aşırıya kaçmış bir genelleme.

--spoiler--
"sultan murad han gazi kosova gazası'ndan edirne'ye geldi. veziri halil paşa'ya "halil! kızımı çeyizledim çıkardım, şimdi dilerim ki oğlum sultan mehmed'i evereyim. ancak, dulkadiroğlu süleyman bey'in kızını alayım derim. hem o türkmen; bizimle doğruluk eder." dedi."
--spoiler--

(bkz: aşık paşazade tarihi)
(bkz: ikinci murat)
osmanlılar, "ulusun soy ve köküyle olan tüm bağlantılarını, öz benlik
bilincini, töre ve ülküsünü, bir kozmopolit pota'da eritip yok etme çabasına
girişmekten çekinmediler. devlet kısa zamanda türk devleti olmaktan
çıkarıldı."
bu nedenle, türkçüler, özellikle cumhuriyet döneminde osmanlılardan "türk
ırkını yok etmek isteyenler" olarak söz etmişlerdir.

kaynak: ali kemal meram, türkçülük ve türkçülük mücadeleleri tarihi

"efendiler, diyebilirim ki bugünkü felaket ve sefaletin tek nedeni bu hakikatin gafili bulunmuş olmamızdır. gerçekten, yedi asırdan beri cihanın muhtelif yanlarına sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini (yabancı) topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna karşılık daima tahkir ettiğimiz ve aşağıladığımız
ve bunca fedakarlığına ve iyiliğine karşı nankörlük, küstahlık ve cebbarlıkla uşak derecesine indirmek istediğimiz bu gerçek sahibin huzurunda utançla ve saygıyla gerçek durumumuzu alalım"

mustafa kemal atatürk
milliyetçiliğin fransız devrimine kadar varolmadığını bilmeyenlerin tespitidir.
her olgu kendi gerçekliği içinde olduğu tarihsel koşulları içinde değerlendirilmelidir ama ne yazık ki bu ülkenin okullarında bu en temel düşünce sistematiği bile öğretilememektedir.