Sistem çökmüştü çünkü.
Devleti hanedanlık olarak ele alırsak yıkılmıştır. Türk devleti olarak ele alırsak yıkılmamış, elinde kalan topraklarda sistem değişikliğine gitmiştir.
Osmanlı Ulus devlet ve milli egemenlik çağında hala hanedanlık anlayışını savunmuştur.
Federatif bir yapı yerine merkeziyetçi yapıyı korumaya çalışmıştır.
Yeni dünyaya karşı uyum sağlayamamıştır.
Sadece, saltanatı koruyacağım diye balkanlardaki meşrutiyet yanlısı ordu dağıtılmasa idi dahi Balkanlar 1.dünya savaşı öncesi elimizde olacaktı.
Ve birinci dünya savaşında Almanya ile Bulgaristan köprülü değil, Balkanlar ile doğrudan bir bağımız olsa belki pek çok cephe daha farklı sona erecekti.
Sadece siyasi ve idari sistemde mi geri kaldı?
Hayır. Eğitim, silah teknolojisi, sanayi inkılabı..
Daha da mı yıkılmasın?
Ama tüm geri kalışın ana nedeni zihniyet ve sistemin geri oluşudur.
ciddi söylüyorum bazı insanların bu konudaki görüşleri trajikomik.
koskocaman devletin sadece bir kişi tarafından yıkıldığını falan düşünüyorlar. ne alaka ya ?
benim kendi fikrime gelirsek -emin olmamakla beraber- bu devletin yıkılmasının temel sebebi sanayileşememe ama neden sanayileşemedi derseniz orasını bilemem. ona da tarihçiler baksın.
düzeltme : sanayi bir zincirin halkası gibi olaylara etki ediyor. yani aslında sanayide geri kalınca ekonomik, ekonomik olarak geri kalınca askeri alanda ve eğitim alanlarında da geri kalıyor. eğitimde geri kalırsan da bu defa sanayi geri kalıyor. yani bir döngü oluşuyor. işte bence - yani benim naçizane fikrime göre (bkz: swh)- osmanlı bu döngüyü kıramadı.
Tek ekonomik geliri fetih yoluyla başka milletlerin hazinesine çökmek ve ipek yolu ticaretinden aldığı pay ve vergi. Deniz yolları bulunup Amerika keşfedilince ipek yolundan gelen gelir bitti. O dönem Avrupa gemiler dolusu gümüş geldiği için gümüş enflasyonu yaşadı. işte tam bu dönemlerde şehzade Mustafa Amerika'ya koloni kurmayı düşünüyordu fakat kanuni tarafından idam ettirildi. Belki memleketin kaderini değiştirecekti ama ölüm müsade etmedi. Fetihlere gelince tüfek teknolojisini reddedip okla bozgunlara uğrayınca artık fetihlerden de altın gelmez oldu. Sanayi devrimine direnildi, matbaaya direnildi. Fransız devrimi oldu, azınlıklar uyandı ve bağımsızlık istedi. Devlet küçüldükçe islamcılığa sarıldı. Uzun askerlik süresi ve halkın ticaret ile uğraşan kişilere dünya işlerini dinden üstün tutuyor diye ayıpladığı için halk ticaret işlerini azınlıklara bıraktı. Azınlıklar matbaa özgürlüğüne müslümanlardan erken kavuştuğu için erken aydınlandı. Araplar ve Arnavutlar da isyan edince islamcılıkta çöktü. Sonra Türkçülük akıllara geldi ve bir orta asya furyası başladı. cumhuriyet döneminde de devam etti. Rusya'da deli petro eğitim, askeriye, mimari ve denizcilikte mükemmel reformlar yaptı. Biz Rusya'yı hala eski Rusya gördük, kibir yaptık ve bunun bedelini birkaç kez ağır bir şekilde ödedik. Napolyon savaşları, Ruslar, Balkan savaşları, Ermeniler, italyanların Trablusgarp Savaşı, Kavalalı isyanı, içerideki bazı zararlı cemiyetler ve Araplar belimizi büktü.
Edit: kapitülasyonlar, dış borçlar, duyunu umumiye de cabası. Ayrıca eksileyen mal neresi yanlış? Sen nasıl çökmesini istersin ? Senin isteğine göre mi değiştireceğiz gerçekleri?
özellikle 16. yüzyıldan başlayarak (ve ağırlıklı olarak 19. yüzyılda) dünyada, avrupa'da ve ülke içinde ekonomideki gelişmeler ve bunların devlete etkileri faktörünü de kapsar.
vahhabiliktir. tek başına yeterli değil diyorsanız ayrıca yavuz döneminde bilimi bırakıp yazılan kitaplar yeterli diye düşünülüp yeni yöntemlere başvurmamak.
temel olarak iki büyük dalgayı yakalayamamalarıdır. birincisi rönesans ve reform hareketleri, ikincisi de bunlara bağlı olarak gelişen sanayi devrimi süreci olmak üzere kritik noktalardaki geç kalınmışlığın sonucudur osmanlının yıkılışı. gelin görünüz ki aynı coğrafyada türkiye devleti cumhuriyeti olarak hala sanayi devrimi sürecini tamamlayabilmiş değiliz. 21. yüzyıla gelinmiş, hala yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği iş kazaları, çocuk işçiler, yerli otomobil üretme çabaları...
1) kafes sistemi..
kafes sistemi ile içine kapanık, insan ilişkilerinde başarısız, dış işlerden haberi olmadan tahta çıkan, liderlik vasfı olmayan çaylak padişahlar yetişmiştir..
2) kadınlar saltanatı..
hürrem sultan ile başlayan safiye sultan ile devam eden kadınların yönetime alttan alta karışması..
3) aslında kanuni hem en iyi devri hemde en kötü devri yaşatmıştır. fakat kötü gidişat, parlak gittiği sanılan dönemin içinde görülmemiştir.
4) avrupalıların sürekli kendini geliştirmesi, hele ki 17.yüzyılın başlarında avrupalılar el gücü yerine daha kolay bir güç yolunu keşfetme veya geliştirme yönüne giderken osmanlı'nın haala 13.-14. yüzyılda ki gibi kılıçla tokatla savaş kazanacağını sanmaya devam etmesi.. ki fatih sultan mehmet şahi kullanarak surları yıkmış, avrupalılar bu sayede feodaliteyi yıkma sürecine girmişlerdir.. böylesine bir güç elimizde varken sürekli geliştirme, üstüne katma yönüne çalışmayıp, eldekilerle savaşma zihniyetine devam edilmiştir.
5) tabi ki bu süreci bana göre başlatan padişah 3. Mehmet'tir. kendisi annesi safiye sultan ın etkisinde kalmış, 15 yaşındaki oğlu şehzade mahmud u annesi safiye sultan ın kışkırtmaları ve taht korkusu yüzünden boğdurmuştur. haliyle yerine gelen çocuk padişahlar bu sürecin bozulmasını başlatacaktır.. 2. osman (13 ) 4. murad ( 11 ) 4. mehmed ( 6 ) yaşlarında tahta çıkmışlar ülkeyi çakal sadrazamlar ve kadınlar yönetir olmuştur..
Koca osmanlı imparatorluğu iki nedenle batacak bir devlet değildi. Temel nedenleri aşağıdaki gibidir.
Merkezi Yönetimin Bozulması;
-Şehzadelerin sancaklara gönderilmemesinden dolayı, devlet işlerinde yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan devletin başına geçmelerinde rolü vardır.
-Padişahların tecrübesizliğinden yararlanan saray kadınlarının ve ağalarının devlet yönetiminde etkili olmaları.
-Küçük yaşta tahta çıkmaları (IV. Mehmed 6 yaşında tahta çıkmıştır).
-Önemli makamların liyakata bakılmadan rüşvet ve iltimas yoluyla dağıtılması gibi nedenler etkili olmuştur.
-Devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Deneyimsiz kişiler tahta geçmiş, bu nedenle merkezi yönetim bozulmuştur.
Ekonominin Bozulması;
-Coğrafi Keşiflerin etkisiyle ticaret yollarının yön değiştirmesi ve gümrük gelirlerinin büyük ölçüde azalması
-17. yüzyılda Avusturya ve iran ile yapılan savaşların yüklü harcamalara yol açması
ihracatın azalması, ithalatın artması ve kapitülasyonların giderek Avrupalı devletlerin sömürü aracı haline gelmesi
-Sömürgelerden Avrupa’ya yüklü miktarda altın ve gümüşün gelmesi, bu madenlerin bir miktarının Osmanlı ülkesine girmesi ve paranın değerini düşürerek enflasyonu artırması
-Vergilerin yükseltilmesi üzerine köylerde yaşayan insanların vergilerini ödeyemeyerek tarımsal üretimi bırakmaları
-Saray masraflarının artması
gibi nedenler etkili olmuştur. Köyden şehre göçler sonucu üretim azalmıştır fazladan asker alımı ile askeri masrafların artması gibi nedenler de etkili olmuştur.
Askeri Sistemin Bozulması;
-III. Murat döneminden itibaren kapıkulu ocaklarına kanunlara aykırı asker alınarak sayılarının artırılması
-Yeniçerilerin geçim sıkıntısını ileri sürerek askerlik dışında işlerle uğraşmaları
iltizam sisteminin yaygınlaşması üzerine tımar sisteminin önemini kaybetmesi ve eyaletlerde asker yetiştirilmemesi
-Askeri bilgisi olmayan insanların komutanlık rütbelerine getirilmesi
Avrupa’da meydana gelen harp teknolojisindeki gelişmelerin takip edilmemesi
-Yeniçerilerin sayılarının artmasıyla kendilerini büyük bir güç olarak görmesi.
gibi etkenler Osmanlı askeri sisteminin bozulmasına neden olmuştur.
Sosyal Alandaki Bozulmalar;
-Tımar sisteminin bozulması, nüfusun artması ve Anadolu’da çıkan Celali isyanları halkın devlete olan güvenini sarsmıştır. 17. yüzyılda başta istanbul olmak üzere büyük şehirlerin nüfusları hızla artmış, bu durum şehirlerde işsizliğe ve güvenliğin bozulmasına neden olmuştur. Sonuç olarak, devlet bu isyanları güçlükle bastırdı ve halkın devlete güveni azaldı.
Eğitim Sisteminin Bozulması;
-Eğitim sisteminin temelini oluşturan medreselerin çağın gerisinde kalması ve Avrupa’da eğitim alanında meydana gelen yeniliklerin takip edilmemesi.
-Pozitif bilimlerin medreselerin müfredatından çıkarılması.
-Medrese öğrenimi görmemiş pek çok kişiye ilmi rütbeler verilmesi.
-Yeni doğmuş çocuklara müderrislik unvanının verilmesi ve beşik uleması diye adlandırılan bir sınıfın ortaya çıkması.
Dış Etkenler;
-Coğrafi Keşiflerle zenginleşen ve ekonomilerini güçlendiren Avrupa devletleri, Rönesans ve Reform hareketleriyle düşünce ve bilim hayatında önemli atılımlar yapmıştır. Osmanlı imparatorluğu Avrupa’daki teknolojik ve bilimsel gelişmelere ayak uyduramamış, Avrupa’nın gerisinde kalmıştır.
-imparatorluğun batıda Viyana,doğuda iran'a kadar ulaşmasıyla imparatorluğun doğal sınırlara ulaşması.
-Avrupalıların Haçlı anlayışıyla Osmanlı imparatorluğu’na hep birlikte saldırmaları duraklamaya neden olmuştur.