zamanında isyan etti diye sırpların kafasını kesip kule yapmış enteresan icatları olan bir devlet. ışid de kafa kesip ibret olsun diye video yayınlıyor. kimin kimin peşinden gittiği, kimin kimin kafasını yansıttığı bence ortada. iki kafa da korkuyla insanları sindirmeye çalışan, karşıtları yok etmek için elinden geleni yapan kafa. iyi ki ikisini de sevmiyorum ve savunmak zorunda değilim.
--spoiler--
*Osmanlılar, Venediklilerle ispanyollar gibi gemilerini çektirmek için “forsa” denilen ve gemilere zincirle çakılı esirler kullanırlardı. Bunlar daha ziyade, Karadeniz sahillerini vururken tutulan Dinyeper Kazakları ile Akdeniz korsanları idi. Kürek cezası bu adetten kalmadır.
*Osmanlılarda, yeniçerilere silah yapan ve tedarik eden ve bunları nakil vasıtasıyla orduya yetiştiren askeri sınıfa “cebeci” denirdi.
*Osmanlıların kemal devrinde şehzadeler sancaklara gönderilerek oraların başında yetiştirilir ve divana da riyaset ettirilirdi. Eğer şehzadeler pek gençse bu divana onların mürebbileri olan lalaları vekaleten riyaset ederdi.
--spoiler--
--spoiler--
Osmanlı tahtı babadan oğula kalırdı. I. Ahmet değiştirip, hükümdarlığın, hanedanın en büyük erkeğine kalması usulünü koymuştu. Bundan sonradır ki Osmanlı şehzadeleri sarayda hususi dairelerde bir nevi mahpus hayatı geçirip cahil ve atıl kalmışlardı.
--spoiler--
Çok hızlı girip ortalığı darma duman edip hemen sıvışan birlikler, akıncılar, bana kalırsa en etkili birlikleridir. Bu birlikler bir çok büyük ordunun alamadığı yerleri çok hızlı almış, kendinden sayıca kat kat olan birlikleri devirmeyi başarmıştır. Ne zaman bu birlikler işlevini yitirmeye ve degersizleştirmeye başlandı işte o zaman Osmanlı savaş meydanında geride başladı.
Osmanlı sarayının buzu, Keşiş (Uludağ) dağından getirilirdi. Hususi kayıkları vardı. Sultanlara ve kadıefendilere günde ikişer okka buz tayin edilmişti.
yıkılmasında reddedilse bile hilafetin çok büyük sebebi vardır. nutuk'ta atatürk'ün lozan barış konferansları arasında bu konuya değindiği bir kısım var.
Şöyle başlıyor: "Hilâfet konusunda halkın şüphe ve endişesini gidermek için, her yerde gerektiği kadar konuştum ve açıklamalarda bulundum. Kesin olarak belirttim ki, «milletimizin kurduğu yeni devletin mukadderatına, işlerine, bağımsızlığına, ünvanı ne olursa olsun hiç kimseyi karıştıramayız! Milletin kendisi, kurduğu devleti ve onun bağımsızlığını koruyor ve sonsuz olarak da koruyacaktır!»
Millete anlattım ki, bütün Müslümanları içine alan bir devlet kurmak görevi ile yükümlü imiş gibi hayal edilen bir halifenin, görevini yerine getirebilmesi için, Türkiye Devleti ve onun bir avuç nüfusu, halifenin emrine tâbi tutulamaz. Millet buna razı olamaz! Türk halkı bu kadar büyük bir sorumluluğu bu kadar mantıksız bir görevi üzerine alamaz.
Milletimiz, yüzyıllarca bu anlamsız ve boş görüşten hareket ettirildi. Fakat ne oldu? Her gittiği yerde milyonlarca insan bıraktı. Yemen çöllerinde kavrulup yok olan Anadolu evlâtlarının sayısını biliyor musunuz? dedim. Suriye’yi, Irak’ı elden çıkarmamak için, Mısır’da barınabilmek için, Afrika’da tutunabilmek için ne kadar insan telef oldu, bunu biliyor musunuz? Ve sonuç ne oldu görüyor musunuz? dedim.
Halife’ye dünyaya meydan okutmak ve onu bütün islâm dünyasının işlerinde söz ve yetki sahibi kılmak düşüncesinde olanlar, bu görevi yalnız Anadolu halkından değil, onun sekiz on katı nüfusa sahip olan büyük Müslüman kitlelerinden beklemelidirler! Yeni Türkiye’nin ve Yeni Türkiye halkının, artık, kendi varlık ve mutluluğundan başka düşünecek bir şeyi yoktur… Başkalarına verilecek bir zerresi kalmamıştır! dedim..."
neyse, sonuç olarak yaşadığımız topraklar, osmanlı'nın hüküm sürdüğü son topraklardır. osmanlı devleti tüm yapısı ile yıkılmış ve sonlanmıştır.
o günleri iyi bilip, bugüne ve geleceğe odaklanmak gerekiyor. maalesef bazı kişiler o günleri iyi bilme kısmında takılıp kalıyorlar.
osmanlı hanedanlığı ve onun sömürdüğü halktan oluşan bütünün adı. bugün osmanlıyı savunanları sanırsın ki ailenin devamı. oysa onun dedesi de o sömürülen zavallı halktan biri... cahil bırakılmış, soyulup soğana çevilmiş, savaşlarda para uğruna ölmüş gidecek yeri olmayan zavallı halk... hani derler ya padişahım çok yaşa...
osmanlıyı batıran şudur demeye gerek yok. birden fazla sebep var çünkü. hilafeti aldı ama aynı zamanda o gün hala işlevsel olan ticari yollara hakim oldu. hazine ağzına kadar doldu.
osmanlı değişen dünyaya ayak uyduramadığı için yıkıldığı bariz belli. (bu çok fazla şeyi kapsıyor)
Osmanlı Devleti ders alınması ve sahip çıkılması gereken bir tarih dönemi.
bugün onun bıraktığı alanların çoğunda doğan devletlerin idareleri zayıf kalmıştır.
devlet yönetimi sadece saray insanına verildiği için devlet sona erdikten sonra ortaya çıkan yeni devletleri yönetimi çok da iyi beceremeyen kişiler aldı.
tabi ki devlet yönetme gibi geleneklere doğrudan uyum olmadığı için bu devletler 80-90 yılda kendilerini geliştirebilmiş değiller.
buna karşın devlet politikasında akla bilime uygun ve zeka ithalatı gerçekleştiren avrupa ve abd gelişti.
ez cümle. osmanlının yıkılmasından daha büyük sorun ortada sahipsiz kalan yeni devletçikler oldu. bugün dünyanın yarıya yakınında gerçekleşen savaşlarda osmanlı devletinin yıkılması, akabinde bölgesel iradenin sağlanamayışı ve yine osmanlının aşırı yayılmacı fetih politikasının da payı var.
Bugün bu ülkenin bu hale gelmesin de Osmanlının rolü var diyen insan cahildir,okumamıştır,araştırmamıştır.Böyleleri köpekler den daha tehlikelidir uzak durunuz.
Dünyaya adaletiyle, üstün ahlakıyla nam salmış, lakin torunlarının allahtan uzaklaşması sebebiyle varlığını koruyamayan devlettir. Devlet-i aliyye dir. Hz. Ali nin devletidir. Şu an reklam arası vermiştir, reklam da bitmek üzeredir!
Gurur duyulmasi gerekilen devletimiz, gecmisimiz, tarihimiz.
en köklü tarihe sahip oldugumuz icin butun milletler tarafindan hunharca kiskaniliyoruz amerika ozentileri de bir seyi hic bilmiyorlar o ulke daha portakalda vitaminken osmanlinin adini duymayan duyup korkuya kapilmayan millet yoktu..