bugün

anayasa mahkemesinde raporötördür. bir dönem çankaya üniversitesi ve ufuk üniversitesi nde anayasa hukuku derslerine girmekteydi.
derslere laptopu ve elinde neskafesiyle gelip amerikalı entel profösör özentiliğinde tavırlar sergileyen kişidir.
üniversitelerde türban serbestliği getiren Anayasa değişikliğiyle ilgili açılan davanın reddi yönünde görüş bildiren kişidir.

Anayasa Mahkemesinin anayasa değişikliğini esastan değil, sadece şekil yönünden inceleyebileceğini, esasa giremeyeceğini belirterek, türbanla ilgili yapılan Anayasa değişikliklerinde de şekil yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığını, bu nedenle ağırlıklı olarak davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiğine ilişkin görüş bildirmiştir.

Anayasa Mahkemesinin görevi gereği, anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden denetleyebileceğini, yapılan düzenlemenin de şekil yönünden Anayasaya aykırı olmadığını ifade etmiştir.

böylelikle sayın osman can hâla türk hukuk sistemine güvenebileceğimizin habercisi olmuştur. 367 kararından sonra oluşan güvensizlik bir nebze azalmıştır. ahmet altan bu durum için mucizeler ülkesi burası demiş. yazısı baştan sona şaşırmışlığın ifadesi. haklı da aslında. ben de şaşırdım raportörün kararını okuyunca.

darısı anayasa mahkemesi üyelerinin başına.*

http://www.ntvmsnbc.com/news/446688.asp
bugun itibariyle laiklerin hedefi olmuş kişidir.Yarın tüm laik medyanın manşetlerini süsyecektir.(hedef göstermek mi dediniz).Özellikle fethullahçı olup olmadığı, sülalesinde başörtülü bulunup bulunmadığı, eve ayakkabılarıyla girip girmediği didik didik edilecektir laik kuvvetlerce.

Laikleri bir endişe sarmıştır, ya bu dava emsal olurda ak parti de kapanmazsa diye.Bu ihitamlin önünü kesmek için hemen demeçler alınmaya başlanmıştır, ilgili ilgisiz kişilerde "olmaz öyle şey" babında.
hürriyet: raportörün 47. göbekten ninesi türbanlıymış.
milliyet: raportörün 76. göbekten dedesi müftüymüş.
cumhuriyet: eve çorapla giren raportör!!!
bu millet balık hafızalı derler de kimse üstüne alınmaz. istiklal mahkemelerine kadar gidip, temyizi gayr-i kabil kararlara değil hemen burnumuzun dibindeki 367 gibi anayasa mahkemesi kararlarına, şemdinli olayında aforoz edilen savcıya bakalım yeter.

not: olayı polyanna bakış açısı ile görenlere selam ederim.
(bkz: ferhat sarıkaya)
olayı basitleştirmiş, hukukçu olmayan kişilerin bile anlayabileceği bir kapsamda, anayasa mahkemesinin anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden inceleyebileceğini söylemiş raportör...doçent insan...!

bunu herkes biliyor muydu bilemem. fakat ben biliyordum.

ve de diyor ki bu değişklikte türban adı geçmiyor. üniversitede kılık kıyafet serbestisinin pekiştirilmeside herhangibir şekilde laikliğe zarar vermez.

pekiii....ey koskoca cehape'Nin hukukçu kurmayları...ortada bir sürü emsal varken, anayasa mahkemesinin daha önce yetkisine girmediği için reddettiği davalar varken, anayasa mahkemesinin anayasa değişikliklerini şekil yönünden incelediğini bilmiyor musunuz?

bilmezler mi efendim...bilmezler mi...çok iyi biliyorlar. işte hukuku zorlamak diye buna deniyor sanırım.

peki madem biliyordun neden açtın davayı? hiç...! millet alışverişte görsün, insanlar gerilsin...! laiklik elden gidiyor diyeyim belki yargıyı da etkilerim...! ah ahhh...!
kendisini tanımam etmem sonuçta yasalara göre hareket etmiş ve bir öneride bulunmuş. bildiğim kadarıyla rapotörlerin her önerileri de kabul edilmiyor. hemen adama yüklenmeyin lan.
idolümüz.
akıbeti merak edilen, anayasayı bilen* hukukçulardan. fazla yaşatmazlar bu zatları içlerinde, 'sevgili' oligarşik yargıçlarımız. izlemedeyiz.
gün itibariyle kaptama davasının raporunu anayasa mahkemesi üyelerine dağıtan kişi.

raporunda "bir siyasi partiyi kapatmanın bir kişiyi idama mahkum etmekle aynı anlama geldiğini, siyasi partilerin Anayasaya uygunluğunu denetlerken bireylerin temel hak ve özgürlüklerine gösterilmesi gereken özenin siyasi partilere de gösterilmesi gerektiğini" belirtmiş
ayrıntı için
--spoiler--
http://www.haber7.com/hab...AKP-Kapatilmasin-dedi.php
--spoiler--
akrabamdır. ve kendisinden anladığım kadarıyla akp li değildir. ancak ; demokrat bir kişiliğe sahiptir. akp gibi kendine müslüman değildir. ayrıca bugun verdiği raporlarda da türkiye sosyalist işçi partisi hakkındaki davanın da reddini istemiştir. f tipi cezaevlerinin kapatılmasını savunmayı anayasal hak olarak görmüştür.
ellerinden öpülesidir.
gayet mantıklı ve öz bir ifade ile,

parti kapatma sadece şiddet eğilimi olan durumlarda uygulanır.başsavcının ak partiye istinad ettiği suçlar düşünce özgürlüğü ile ilgilidir.ak partiyi kapatmak insan haklarına aykırı bir harekettir.

diyerek hakikatleri ortaya koymuştur.
anayasa mahkemesinin pek de iplemediği raportörü.
haşim kılıç a sormak lazım, adamın fikirlerini beğenmiyorsunuz niye hep kıritik dosyaları aynı kişiye veriyorsun. yada anayasa mahkemesinde başka raportör yok mu?
(bkz: fethullah ci dediler ateist cıktı)
* * *
asıl görevi mütalaa ve savunmalarla konuyla ilgili içtihatleri derleyip bunları bir rapor halinde sunmak olduğu halde yüksek mahkemeye "akp yi kapatmayın" diye görüş bildirerek haddini aşan "hukuksuzluk" adamıdır.kendisinin aslen ne olduğu darbeye karşı bilmemkaçmilyon tek yürek organizasyonlarına katılımından ve akp yanlısı her türlü seminer,konferans vb. etkinliklerde boy göstermesinden anlaşılabilir.
Taraf Gazetesi'nin sorularına verdiği cevaplar kendisini fetullahçı, dinci, akpli olarak nitelendirenlere kapak olmuştur, hem de ne kapağı biliyor musunuz, en afillisinden bir rögar kapağı.

-------

1. En sevdiğiniz kelime?
Özgürleşme

2. Nefret ettiğiniz kelime?
Ama/fakat

3. Ne sizi heyecanlandırır?
Öğrencilerin gözlerindeki parıltı

4. Heyecanınızı ne öldürür?
Henüz tatmadım

5. En sevdiğiniz ses nedir?
Piyano sesi

6. Nefret ettiğiniz ses nedir?
Emir kipi içeren her türlü ses

7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
Hiyerarşik niteliği bulunan tüm meslekler

8. Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz?
Zamanda yolculuk

9. Kendiniz olmasaydınız kim olurdunuz?
Hiç kimse

10. Nerede yaşamak isterdiniz?
Siena

11. En önemli kusurunuz nedir?
Sert üslubum

12. Size en fazla keyif veren kötü huyunuz hangisi?
Sinema filmi seyretmek

13. Kahramanınız kim?
Hiçbir kahramanı sevmem

14. En çok kullandığınız küfür?
Aşşaaalık yaratık!

15. Şu anki ruh haliniz?
Tarihe tanıklık etmenin kaotik hali

16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?
Yasaklar belki güvenlik sağlar, ancak özgürleştirmez!

17. Mutluluk rüyanız nedir?
Etiğin temel kuralına göre davranan özgür bireylerden oluşan bir toplum

18. Sizce mutsuzluğun tanımı?
Öğrendikçe kaçınılmazlaşan şey!

19. Nasıl ölmek isterdiniz?
Acı çekmeden ve ölümün gözünün içine bakarak!

20. Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrı'nın kapıda size ne söylemesini istersiniz?
Beni tanımadın, ancak beni tanıdığını iddia edenlere göre daha dürüst olduğundan cennete hoş geldin!
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ders verirken, üniversite yönetimi tarafından görevine son verilen anayasa mahkemesi raportörü.

üniversiteyle ilişiğinin kesildiğini resmi bir yazıyla değil de, üniversiteye telefon ettiğinde fakülte sekreterinden öğrenmesi üniversite yönetimin ne kadar özgürlükten yana olduğunu, nasıl bilime değer verdiğinin de göstergesi.

hayırlı olsun diyelim, umarım üniversite yönetimi kendi görüşlerine uyan, kendi gibi düşünen bir akademisyen bulur.
ülkemizde özgürlük savunucusu olmanın ne kadar tehlikeli olduğunu gösteren şahsiyet. parti kapatmak adam öldürmek gibidir dedi, türbana özgürlük dedi, kendisine verilen cevap görevine son vermek oldu.

üniversitelerin politik düşüncelerin savunucusu durumuna gelmesi utanç verici. böyle bir durumda tükiye'den hiçbir üniversitenin dünyadaki en iyi 500 üniversite arasına girememesine şaşırmamak gerekir.

mahalle baskısı üniversitelerde yaşanmasın diye bağıranların bu yaptığı kampüs baskısı değil de ne?
çankaya üniversitesi'ndeki görevine son verilmesine şaşırmadığım zat. kovulması, üniversiteler siyaset yuvası olmamalı çığırtkanlıklarıyla tüm atatürkçü öğretim üyelerini temizleme amacı güdüp te işe rektör atamalarından başlayan ve kendi siyasi görüşlerine uygun adamları üniversitelere yerleştirip, kendi siyasi yuvalarını kurma eğilimindeki akp zihniyetinin etkisine tepki meselesidir.
bu aralar türkiye cumhuriyeti nin temel ilkelerine göz diken adam.
adeta birileri hani yobazı falan gelsin de değiştirsin diye hazırlanmış olan türkiye cumhuriyetinin temel ilkelerine göz diken çakal dır kendileri. zira ilkelere baktığımız da işini bilen hukukçular tarafından değil de lise öğrencileri tarafından hazırlanmış gibi duruyorlar.

hepimizin bildiği gibi ilk üç maddede devletin şekli şemali genel yapısı ve en önemlisi de laikliğinden bağsediliyor. dördüncü maddede ise o meşhur cümle 'ilk 3 madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' var. iyi de güzel kardeşim ya çakalın biri gelir de 4. maddeyi değiştirirse ne olacak? o zaman otomatikman ilk 3 madde değişime açılmayacak mı?
yaklaşık bir saattir karşıt görüş'te * erol taş kılıklı sabih kanadoğlu'nun karşısında dadaloğlu gibi esip gürlemektedir.
özgürlük kahramanı falan gibi sunuluyordu. çok entelektüelmiş vs. bugün balçiçek pamir'in programında sabih kanadoğlu karşısında rezil olmasını, iki cümleyi bir araya getirememesini izledikçe çok güldüm. bu adam ilkokul öğretmeni bile olamaz bu seviyeyle.
sabih kanadoğlu ile bugün bir tartışma programındaydı bu zat. * kanadoğlu taraftarı felan değilim, hatta sempatizan bile olamam ama nedense tartışma esnasında bir melih gökçek havası sezdim kendilerinde. sürekli bir susturma çabası "aa 2 dk izin verin"cilik felan. çok itici geldi tavırları.