islam dinine mensup kişilerin yılda 1 ay tuttuğu hede. açların halini anlamak için tüm gün oruç tutulur, sonra bin bir çeşit yemeklerle, tatlılarla oruç açılır. zaten bütün fakirler de öyle açıyor orucunu. e nerede kaldı fakirleri, açlığı anlamak? aç olan, fakir olan zaten tüm gün yine aç olacak, akşam da az bir şey yiyebilirse ne mutlu. toparlarsak; açarken öyle çok zengin, her türlü yemeği barındıran sofralardan kaçınmanın ibadeti daha mantıklı kılacağına inanıyorum. 3 tane hurma, bir bardak su, bir tas çorba ve yarım somun ekmekle çok daha lezzetli olur iftar.
bakara suresi '' kur'an, gerçekle yalanın arasını ayırıcı bir belge olarak, doğru yolu göstermek üzere, ilkin ramazan ayında indirildi. sizden oya erişen oruç tutsun. kim hasta ya da yolcu olursa , bu ay içinde tutmadıklarını öbür günlerde tutbilir. allah, sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. bu kolaylıklar sayıyı tamamlamanız , size gerçeğin yolunu gösteren allah ın büyüklüğünü bilip dile getirmeniz içindir. şükretmeniz umulur!'' '' ey inananlar ! sizin üzerinize oruç farz kılındı . nitekim, sizden öncekilere de farz kılınmıştı. günahlardan sakınmanız umulur! orucun günleri sayılıdır. sizden kim hasta ya da yolcu olursa, tutmadıklarının sayısı kadar fidye verirler. kim gönlünden gelerek iyilik yaparsa , kendi faydasınadır. ama oruç tutmanız sizin için daha iyidir.keşke bunu bilseydiniz!''
kesinlikle zayiflamak isteyenlerin uzak durmasi gereken dini hadisedir. oruc tutmaya diet gozuyle bakmak buyuk hatadir.
1- butun gun ac ve susuz kalan sisteminiz aksam yediginiz yemekleri depolar ve yakmaz. bir sure sonra bunlar yaga donusur.
2- gecenin bir vakti sahura kalkip yedikleriniz yine ayni sekilde "aman butun gun ac kalicam" korkusuyla sisteminiz tarafindan depolanir ve yakilmaz.
3- butun gun su icmediginiz icin metobolizmaniz dogru duzgun calismaz.
4- dini bir olaya "diet" gozuyle bakmak zaten sacmaliktir.
saglikli degildir. "organlarin dinlenmesi" olayi palavradir. en saglikli organlar, duzenli kullanilan organlardir. duzenli beslenme ve duzenli spor yaparak elde edilir.
ama ama ama ....oruc dini bir olaydir ve saygi gostermek icab eder. tutuyorsaniz allah kabul etsin.
günümüzdeki anlamı bazı kesimlerce iftardan sahura kadar homini gırtlak ye, sahura kadar uyanık kal, sahurdan sonra uyu, 12-1 gibi uyan, biraz televizyon izle, 2-3 gibi gene uyu, 5-6 gibi uyan, iftarı bekle, zengin iftar sofrasında ne bulursan ye, tekrar başa dön. şeklinde algılanan ibadet şekli. görülebildiği gibi açın halinden çok iyi anlanabiliyor. hakkıyla tutana saygım var.
açların halinden anlamak gerekçesi makul olmayan "ibadet". açların halinden anlamak, günün yarısında bir şey yemeyip iftar olunca yumulmak mıdır? "ramazan sofrası" diye bir kavram var, oksimoron gibi görünüyor durum sanki. insanların bir araya geldiği iftar vakitlerini ve ramazan sofrası ortamını eleştirdiğim anlaşılmasın, haddime de değil zaten, ancak açların halinin anlaşılacağı bir dönemde en son düşünülmesi gereken kavram, yemek tarifleri ve sofralarla sürekli vurgulanıyorsa, bahsi geçen gerekçe geçersiz gibi görünür. belki de "aç" argümanı bahanedir, olay sadece "ibadet"tir, manevi vicdanı rahat tutmaktır?
oruç sözcüğü selçuklular tarafından farsçadan alınmış rocik sözcüğünün türkçede söylenişidir. islamın şartlarından ve beş temelinden biri ramazan ayında oruç tutmaktır. oruç da namaz gibi bir farz-ı ayındır. hicret'in ikinci senesinde medine'de farz kılınmıştır.
güneşe tapmadan köken aldığı söylenen ibadet biçimi. güneşi çok seviyorum, o bir daha çıkana kadar aha da bir şey yemiyorum anlamında idi o herhalde zamanlar.
yuce dinimizin en sevdigim ibadetlerinden biri yanlis anlasilmasin ibadetler arasinda kiyaslama yapmam hasa ! ama ben oruc ibadetinden buyuk zevk ve manevi tatmin almisimdir her zaman, orucun kisideki en buyuk etkisi sahsi kanaatimce, onu dinginlestirmesidir, ruhunu saflastirmasidir, sozgelimi insanlar orucluyken kavga etmezler, kotu soz soylemezler, olumsuz dusuncelerden uzak dururlar, cunku seytan oruc tutan insana yaklasamaz.
orucun faydasi buyuktur dostlarim, ramazan ayi disinda da belirli gunlerde oruc tutabiliriz.
bir tabak tarhana koydu
önüne bir avuç maydanoz;
parmaklarını tuttu,bileğini,
kolunun içini öpüp bıraktı,
soğanı kırdı, böldü ekmeği ve
bekledi: zaman hızla içine
akıyordu..
yiğit özgürün konuyla ilgili bir karikaturu:
-cocuk: simdi hocam agzımızda suyu dolandırıp yutmadan cıkarırsak oruç bozuluyo mu?
-hoca: bozulmaz.
-cocuk: peki agza suyu aldık... hafiften dolandırıyoruz... inceden bademcige dokunuyo... derken hop, bi damla yapıstı diyelim bademcige... lıp, lıp , nefesle bi içeri bi dısarı girip cıkıyo...
-hoca: tam o anda cehennemi dusun...
-cocuk: haa... olmuyo diyosun... tamam simdi suyu agza aldık...
-hoca: lıkır lıkır iç itoglu it, bi bok olmaz senden...
diet yapmak icin birebir. ayrica aclarin halini bir ay boyunca anlamak icin bir ay ac kalmak mantiksiz geliyor bana . o zaman evsizlerin halini de anlamak icin 1 ay sokakta yatalim.
nimetin kıymetini bilmek, yoksulların halinden anlamak, yoksul ve çaresizlere karşı merhamet duyguları uyandıran, içimizdeki nefisle mucadeleyi ve sabrı öğreten, allah için yapılan bir ibadet.
islamdaki oruc tutma ritueli col kulturune aittir. islamiyetten cok once de vardı. colde yasayan gocebe kulture sahip kabileler bir yerden bir yere intikal ederken kaynakların kısıtlı olması sebebiyle sabırlı guclu iradeli olmak zorundadırlar. tıpkı develerin susuzluga karsı dayanıklı olması gibi col insanı da ozellikle aclık ve susuzluga karsı irade kazanmak kendini dayanıklı kılmak icin bu tarz davranıslar gelistirmistir. yani islamiyetten once col insanının kulturunde bu tarz bir davranıs vardı. oruc bir cesit iradenin ve haz gudusunun kontrol altında tutulmasına donuk col kulturune ait bir davranıstır.
müslümanların en önemli tecrübelerindendir. bu ibadet sayesinde açlığın önemi, susuzluğun önemi ve fakir, çaresiz insanların yaşadığı zorluklar öğrenilir.
yüce yaradanın bakara suresinde " ... öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. kim o anda hasta veya yolcu olursa başka günlerde kaza etsin. allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez .. " şeklinde emrettiği ibadettir . kısacası o ' nun bize verdiği nimetlere karşı şükretmektir . öyleki tüm güzellikleri içinde barındırır . zengin ile fakiri aynı sofrada buluşturur .