şayet ateist veya deist iseniz de bunu illa "oruç" adı altında gerçekleştirmeniz gerekmiyor. öğünlerinizi ertelemek gibi de düşünebilirsiniz.
benim bir arkadaşım, alkoliğin tekidir, hiçbir şeye inanmaz, boşa yaşayıp götünü kaşıyanlardan ama lakin ramazan ayı geldiğinde her şeyi bir kenara atar ve sanki samanyolu sırlar dünyasından fırlamış gibi bir nur yüze sahip olur. tuhaf ama öyle. inanmıyor ama tutuyor.
ve kendisinin ifadesiyle, arındığını dile getiriyor.
oruç tutarken ilk günlerde veya ilk haftalarda kendini gösteren baş ağrıları, öksürmeler bir nevi vücudun pisliklerden temizlenmesi olarak görülüyor.
ki zaten 1. haftadan sonra alışıyor insan ve daha kolay uyum sağlayabiliyor.
Bu sene evde olduğumdan yaptığım ibadet. işteyken yapması daha kolaydır nedense. Vücudun alışmasıyla da ilgili olabilir. Maalesef son yıllarda tutsam mı tutmasam mı diye ikilemlere giriyorum. Bu sene işe gittiğim veya sokağa çıkma yasağı olan günlerde tutarım diye düşünüyorum.
bu aralar her ne kadar işe gidemesem de, her gün mutlak suretle 6:30 - 7:00 sularında uyanırım.
önce evi toparlarım yapılacak işleri hallederim sonra kapıya çıkarım.
kapının önündeki sokak hayvanlarına ayırdığım kaplardaki suyu ve mamayı yenilerim.
bahçedeki bitkilerle ilgilenirim. kökleri çıkmış olanları toprağa oturtur, kurumuşları budar, ihtiyacı olana suyunu veririm.
işe gittiğimi farz edelim; bunu rutin olarak yine yapar + işe gider + saate bakmadan mesaimi bitirir + işimi yapmak için değil, empati yeteneğine sahip biri olarak karşıma gelen insanların iyi niyetimi suistimal etmelerine izin vermeden ihtiyaçlarını karşılarım sonra yola koyulur eve döner yemeğimi yapar, evimle ilgilenir, günlük ödevlerimi münferit ve umumi olarak yine yerine getiririm. zaten stresle ve yüklü sorumluluklarla geçen her bir günün sonucu kafamı yastığa koyduğumda yaptığım ve bana karşı yapılan yanlışlık ya da problemlerin beni vicdanen uyutmayacağını bilirim.
mükemmeliyetçilik değil, yurttaş olmak hani.
şimdi arkadaşlar en son geçen sene ve son diyebileceğim * bütün bir ramazan boyunca oruç tutmuş biri olarak o zamanki günlük rutinimi söyleyeyim:
sahura kadar bir şekilde şekerleme yap. çünkü erken yaşta kalp krizinden gitmemek ve göbeklenmemek için akşam yemek yedin uyumaman lazım.
sahurda ye ye ye ye mecburen uyu. yediklerin ağzına gelsin (reflü)
rutinini boz, işyeri esneklik gösterirse öğlene kadar uyu. öğlen kalk işe git kaydırılan ve bitmeyen mesainin sonunu bekle. insanlara yarım ağız cevap ver. karşındaki adam dangalak değil. kim olursa olsun tersler sen de azıcık karakter sahibiysen terslenirsin. aç olduğun yetmezmiş gibi keyfinin ağzına sıçılır.
açlığın ve susuzluğun hormonal düzeyi ters-düz etmesinden ve çevrende sürekli birilerinin ''akşam ne yesek, acıktık ya, gün bitmedi aq'' şeklinde söylenmesinden kaynaklı demoralize olup bırak börtü-böceği kendine bile zaman ayırmadan eve git uyu, iftarın gelmesini bekle.
evde birileri varsa kısmen şanslı ama bencilsin, sen uyursun onlar yemek yapar. tek ya da yemeği senden bekleyen insanlarla yaşıyorsan anksiyeten tavan yapsın. bir de evde seni anlamadığını düşündüğün insanlara durumu anlat ilişkilerin yıpransın. bu durumu hayır aq ne alakası var, böyle olmuyor? diye normalleştirmeyelim arkadaşlar. çünkü artık durumlar eskisi gibi değil. şartlar ve zaman değişti. insanlar gerçekten zor şartlar altında yaşıyor. bir anne bile evladına karşı bir şeyler yaparken bir süre sonra aşırı yüklenmeye başlayıp, psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor.
şimdi bu iki durum arasındaki net farka gelelim.
alttaki insan oruç tuttuğu için cennete gidecek ama üstteki insan oruç tutmadığı için cehennemde cayır cayır yanacak mı?
ben cevabı vermeyeyim ama 1 senenin insani olarak çok şey öğrettiğini söyleyeyim, gerisini siz düşünün.
edit: bazı aç arkadaşlar rahatsız olmuş galiba. size enerji harcamamak adına gerçekleştirdiğiniz akşama kadar telefon başı mesaisinde kolaylıklar ve başarılarınızın devamını dilerim.
Edit 2: Bu düzeltmeyi üç gün sonra yapıyorum. Buyrun:
oruç fakirleri anlamak için değil nefsi terbiye etmek için tutulur. çünkü fakirleri fakir olmadan anlayamazsınız, fakirlere yardım etmek her zaman yapılması gereken bir şey.
hem siz dayanamazsınız. oruç tutana değil tutmayana zor gelir.
Muslumanlara ramazan ayinda farz olan ibadettir. inanmayan yada farkli bir dine mensup insanlarin bu konu hakkinda yorunlarda bulunmamasi gerekir. inanci geregi tutanada, inancsiz olup tutmayanada saygili olunlidir. Neden tutmuyorsun yada neden tutuyorsun sorularini kimseye sormayin.
Oruç tutmak islamda farz olan ibadetlerden sadece biridir. Namaz kılmak nasıl farz ise oruç tutmakta farzdır. kimse Namaz kılmayan oruç tutamaz ya da tesettüre girmeyen oruç tutamaz diyemez. Böyle bir şeyi deme hakkı yoktur. Namaz ayrı zekat ayrı tesettür ayrı oruç ayrı bir ibadettir. Cahil kesim tarafından kabul gören görüşün aksine sadece aç kalıp fakirlerin halinden anlamak değildir. Oruç her şeyden öte bir ibadettir. Nefis terbiyesidir. Ve Ramazan kur'an ayıdır. Bu ayda yapılan ibadetin diğer aylara göre daha faziletli olduğu kabul edilir. Ve oruç gayette sağlıklı bir uygulamadır. Şuan dünyada Oruç adı altında çeşitli diyetler yapılıyor. Azıcık araştırma ile bilgilenebilirsiniz gençler. Hiç olmazsa bi Google amcaya sor. O cevaplar. https://youtu.be/bxCM6E2elaE
Çoğu insan tarafından nasıl, ne şartlar altında yapılması gerektiği bilinmeyen ibadet şeklidir....
Bir çoğu bütün gün boşu boşuna aç kalıp, eşine dostuna stres yaşattırıyor....
Geçen şirketten birisini aldım, bi yere giderken onu da başka bi yere bırakacağım. Sordum niyetliymiş, o yüzden arabada bişi yiyip içmedim. Normal şekilde gidiyoruz, ulan bu of şu karının göte bak, of şunun memeler harika....
Dedim olum sen boşuna aç kalıyon, böyle oruç mu olur? En azından ben tutuyorum sen hiç tutmuyorsun diyor yavşak... Ulan sen tutuyon ama boşa tutuyon!!!!
Oruç tutmanın anlamı sadece yemekten içmekten kendini mahrum bırakmak değildir. Sen oruç tutarken, yemek yemediğin için açın halinden anlayacaksın, nefsini terbiye edeceksin, öyle yeme içme milletin karısının kızının götüne başına bak, olmaz...