1. city lights (charlie chaplin)
2. greed (erich von stroheim)
3. intolerance (david w. griffith)
4. nanook of the north (robert flaherty)
5. shoeshine (vittoria de sica)
6. bronenosets potyomkin (sergei m. eisenstein)
7. la femme du boulanger (marcel pagnol)
8. grand illusion (jean renoir)
9. stagecoach (john ford)
10. our daily bread (king vidor)
ufo teoremine ve bu varsayım üzerinden; hükümetlerin mevcut hadiseleri "halktan gizlediklerine" dair, sürekli surette gündemde tutulan eleştirilerin mesnetsizliğine ulaştıran bir testte görev almış, sinema tarihinin en büyük yönetmen ve oyuncularındandır. bu test: bir radyo programında mars'lıların dünyamızı işgale geldikleri ve çevreye zarar verdikleri yönünde bir piyesti. halk bunun farkında olmaksızın; real bir hadise olduğunu öngörüp galeyana geldi. her yan telaşlı insanlarla doldu. ortalık karıştı.
kuşkusuz buradan çıkarılacak sonuç; küçük bir radyo piyesi veya televizyon filminden dahi etkilenen halka; olası bir istila haber verildiğinde, ortaya çıkacak kaos ve korku dakikalarını öndeyileyen hükümetlerin, mevcut ufo olaylarını gizlemelerinin çok gerekli ve yerinde bir tutum olduğudur.
çok akıllı bir adammış helal olsun.
genç yaşında babasını kaybetmiş. akabinde sürekli okumuş çalışmış tiyatro üzerine..
ntv nin dünyayı sarsan günler belgeselinin 16.bölümünde mars istilasında yaptığı oyun çok güzel anlatılmış.
sene 1940 lar.
o zamanlar tv yok.
radyo dan yayın yapılıyor. halkın da eğlencesi bu.
orson welles in radyosunun reytingi düşük. gece olduğunda; adını alman generalin isminden alan hindenburg zeplininin kazası gibi canlı anlatımı gibi mars istilasının da canlı anlatılması isteniyor.
gerisini anlatmayım spoilere girer. belgeseli izleyin. oyunun ne sonuç doğurduğunu, halkın tepkisini, orson welles in dönüm noktasını öğrenin.
10 ekim 1985, tarihinde vefat eden abd'li aktör, yönetmen ve yapımcıdır...
çektiği filmler ;
1934-hearts of age
1941-citizen kane
1942-the magnificent ambersons
1946-the stranger
1947-the lady from shanghai
1948-macbeth
1952-othello
1955-mr. arkadin
1958-touch of evil
' i know what itis to be young , but you don't know what it is to be old ' şarkısıyla klasikler arasına girmiş aslen yönetmen olan şahsiyet . yaptığı parça dinlenilesi , https://www.youtube.com/watch?v=QDnXEllpelQ
--spoiler--
''Yalnız doğarız, yalnız yaşarız, yalnız ölürüz. Sadece sevgimiz ve arkadaşlığımız sayesinde bir anlığına yalnız olmadığımız illüzyonunu yaratırız.''
--spoiler--
En kaba saba edward rochester yorumlarindan biri kendisine aittir.
Rochster bir onceki yuzyila ait bir ruha ve usluba sahiptir oysa. Karsisindakine kanli canli oldugunu hissettirmez, soguklugunu hissettirir ve avini bu sekilde ceker kendisine. Orson welles bu karakter icin fazla 'guncel', fazla çiğ kalmistir kanimca.
Yamulmuyorsam jane'e ayaklarini yikatan buydu. Olmaz olsundur oyle mr. rochester...
touch of evil'ın başındaki 9 dakikalık plan sekansı ve citizen kane'de keşfedip sinema dünyasına hediye ettiği net alan genişliği (özellikle yemek sofrası sahnesi) mükemmel olan yönetmen.
26 yaşında citizen kane filmini çekmiş olan amerikalı yönetmendir. filmin dünya sinemasında kült filmler arasında yer almış olması kendisinin ne denli dahi olduğuna dair bir ipucudur.