orhan veli kanık

entry783 galeri52 video5
    1.
  1. türk şair.

    yıllardan sonra gelen kötülenme editi: orhan veli kanık başlığına yıllar önce sadece türk şair gibi bir tanım yapmışım. kötüleyen arkadaş sözlüğün o zamanlar yeni açıldığını ve benimde açabildiğim kadar fazla başlık açarak sözlüğün gelişimine katkıda bulunmak istedeğimden bihaber doğal olarak kötülemiş. yıllar sonra en sevdiğim şair hakkında yazdığım kötülenince bu açıklamayı yapma gereği duydum. bonus olarakta en sevdiğim şiirlerinden birini koydum.

    Ben Orhan Veli
    "Yazık oldu Süleyman Efendiye"
    Mısra-i meşhurunun mübdii..
    Duydum ki merak ediyormuşsunuz,
    Hususi hayatımı,
    Anlatayım:
    Evvela adamım, yani
    Sirk hayvanı falan değilim.
    Burnum var, kulağım var,
    Pek biçimli olmamakla beraber.
    Bir evde otururum,
    Bir işte çalışırım.
    Ne başımda bulut gezdiririm,
    Ne sırtımda mühr-ü nübüvvet.
    Ne ingiliz kralı kadar
    Mütevaziyim,
    Ne de Celâl Bayar'ın
    Sabık ahır usağı gibi aristokrat.
    Ispanağı çok severim
    Puf böreğine hele
    Biterim
    Malda mülkte gözüm yoktur.
    Vallahi yoktur.
    Oktay Rıfat'la Melih Cevdet'tir
    En yakın arkadaşlarım.
    Bir de sevgilim vardır pek muteber;
    ismini söyleyemem
    Edebiyat tarihçisi bulsun.
    Ehemmiyetsiz şeylerle de uğraşırım,
    Meşgul olmadığım ehemmiyetsiz
    Sadece üdeba arasındadır.
    Ne bileyim,
    Belki daha bin bir huyum vardır.
    Amma ne lüzum var hepsini sıralamaya?
    Onlar da bunlara benzer.
    40 ...
  2. 2.
  3. işte en sevdiğim:

    Kitabe-i Seng-i Mezar

    Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    Nasırdan çektiği kadar
    Hatta çirkin yaratıldığından bile
    O kadar müteessir değildi;
    Kundurası vurmadığı zamanlarda
    Anmazdı ama Allahın adını,
    Günahkar da sayılmazdı.
    Yazık oldu Süleyman Efendiye

    Mesele falan değildi öyle,
    To be or not to be kendisi için;
    Bir aksam uyudu;
    Uyanmayıverdi.
    Aldılar, götürdüler.
    Yıkandı, namazı kilindi, gömüldü.
    Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
    Haklarını helal ederler elbet.
    Alacağına gelince...
    Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

    Tüfeğini depoya koydular,
    Esvabını başkasına verdiler.
    Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
    Ne matarasında dudaklarının izi;
    Öyle bir rüzgar ki,
    Kendi gitti,
    ismi bile kalmadı yadigar.
    Yalnız şu beyit kaldı,
    Kahve ocağında, el yazi siyle:
    'Ölüm Allahın emri,
    'Ayrılık olmasaydı.'

    Orhan Veli Kanık
    27 ...
  4. 3.
  5. "[ş]iir geleneğinin yerleşmiş birçok kuralına karşı çıkan bir sanat devrimcis[i]"

    (bkz: oğuz atay)
    7 ...
  6. 4.
  7. garip akımının öncüsü şair. istanbulu dinliyorum ve anlatamıyorum güzel şiirlerindendir.
    6 ...
  8. 5.
  9. böyle de yatılmaz ki diyerek insanı alıp götüren büyük adam.
    4 ...
  10. 6.
  11. Bir garip Orhan Veli

    Ben Orhan Veli
    Ben ORHAN VELi. 1914'te dogdum. Bir yasında kurbagadan korktum. Iki yasında gurbete çıktım. Yedisinde mektebe basladım. Dokuz yasında okumaya, on yasında yazmaya merak saldım. On üçte Oktay Rıfat'ı on altıda Melih Cevdet' i tanıdım. On yedi yasında bara gittim. On sekizde rakıya basladım ve sarkı söylemesini çok sevdim. On dokuz yasından sonra da avarelik devrim baslar. Yirmi yasından sonra para kazanmasını ve sefalet çekmesini ögrendim. Yirmi beste basımdan bir otomobil kazası geçti. Çok asık oldum. Hiç evlenmedim. Ben ORHAN VELi... Ben ORHAN VELi...


    Yazık oldu SÜLEYMAN EFENDi'ye mısra-ı meshu'runun yazarı. Duydum ki merak ediyormussunuz hususi hayatımı. Anlatıyım; evvela adamım. Yani sirk hayvanı filan degilim. Burnum var, kulagım var -pek biçimli olmamakla beraber- Bir evde otururum, bir iste çalısırım. Ne basımda bulut gezdiririm ne sırtımda mühr-ü nübüvvet, ne ingiliz kralı kadar mütevazıyım ne de Celal Bayar' ın ahır usagı gibi aristokrat. Ispanagı çok severim, puf böregine hele biterim . Malda mülkte gözüm yoktur. Valla yoktur... Oktay Rıfat la Melih Cevdet'tir en yakın arkadaslarım. Bir de sevgilim vardır pek mutebel, ismini söyleyemem. Edebiyat tarihçisi bulsun. Ehemmiyetsiz seylerle de ugrasırım. Mesgul olmadıgım ehemmiyetsiz sadece yazarlar arasındadır. Ne bileyim belki daha bin bir huyum vardır ama ne lüzum var hepsini sıralamaya. Onlar da bunlara benzer...
    14 ...
  12. 7.
  13. GEMILERIM
    Elif bamın yapraklarında gemilerim, yelkenli gemilerim
    Giderler yamyamların memleketlerine
    Gemilerim yan yata yata
    Gemilerim yan yata yata
    Gemilerim kursun kalemiyle çizilmis
    Gemilerim kursun kalemiyle çizilmis
    Gemilerim kırmızı bayraklı
    Elif bamın yapraklarında Kız Kulesi gemilerim
    11 ...
  14. 8.
  15. YALNIZLIK SIIRI
    Bilmezler yalnız yasamayanlar nasıl korku verir sessizlik insana
    Insan nasıl konusur kendisiyle
    Nasıl kosar aynalara bir cama hasret bilmezler
    O gece gördüm onun gözlerinde gördüm
    Gün ne güzel dogmus meger acık denizde
    Onun saçları ögretti bana dalgayı
    Çalkandım durdum dalgalar içinde
    14 ...
  16. 9.
  17. isim gücüm budur benim,
    Gökyüzünü boyarım her sabah,
    Hepiniz uykudayken.
    Uyanır bakarsınız ki mavi.
    Deniz yırtılır kimi zaman,
    Bilmezsiniz kim diker;
    Ben dikerim.
    Dalga geçerim kimi zaman da,
    O da benim vazifem;
    Bir bas düşünürüm basımda,
    Bir mide düşünürüm midemde,
    Bir ayak düşünürüm ayağımda,
    Ne halt edeceğimi bilemem
    16 ...
  18. 10.
  19. Anlatamıyorum

    Ağlasam sesimi duyar mısınız,
    Mısralarımda;
    Dokunabilir misiniz,
    Göz yaşlarıma, ellerinizle?

    Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
    Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
    Bu derde düşmeden önce.

    Bir yer var, biliyorum;
    Her şeyi söylemek mümkün;
    Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
    Anlatamıyorum.

    Orhan Veli Kanık

    lisede ve ortaokulda edebiyat kitabında yerini alan ve ezberletilen çok değerli şiirlerden biridir.
    20 ...
  20. 11.
  21. bir elinde cımbız
    bir elinde ayna
    umrunda mı dünya

    dizeleriyle hatun kısmına ironili bir şekilde yaklaşmış şairimiz.
    16 ...
  22. 12.
  23. tarihin beğenerek andığı insanlar daima dönüm noktalarında bulunanlardır;işte o da bir dönüm noktasıdır, şiire çok daha başka bir anlatım getirmiş ve artık be nesile intikal ettiği için an'ane olmuştur.o kitapların öğrettiğinden daha fazlasını arayan sanata yeni kayıtlar sokan zaattır...

    deli eder insanı bu dünya; bu gece,bu yıldızlar,bu koku,bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç...
    4 ...
  24. 13.
  25. şiiri kurallardan ve kafiyelerden ayıklayarak basitleştiren,biçimden çok anlama önem veren ve türk şiiri için kilometre taşı olan şair.türkiye'de birçok insan orhan veli'nin şiirlerini okuduktan sonra bunu ben de yazarım demek gibi bir hataya düşmüştür fakat orhan veli şiiri bu derece anlamlı bir şekilde basitleştirmek için yıllarca çalışmıştır.ayrıca met-üst türkiye'de üç insandan beşi şair der bunun da en önemli nedeni orhan veli'dir.
    4 ...
  26. 14.
  27. hayatı boyunca kafiyeye karşı çıkmış fakat ne acı tesadüftür ki mezar taşı kafiyeli bir şekilde yazılmıştır.

    orhan veli
    1914-1950

    şimdi veliciğimin kemikleri sızlamıyor mudur? sorarım size.
    59 ...
  28. 15.
  29. Ankara'da posta çukuruna düştükten bir hafta sonra ölmüştür. ama asıl ölüm sebebi çukura düşmeden önce geçirdiği trafik kazasıdır. bu trafik kazasında beyin sarsıntısı geçirmiştir. ölüm sebebi bu beyin sarsıntısıdır. ama çukura düşmesinin sebebi de bu kaza olabilir.
    4 ...
  30. 16.
  31. yenilikçi karşıtı olan ve bu durumun farkında olmadığı için acıdığım edebiyat öğretmenimizin "orhan veli fransız özentisi, ölçüsüz uyaksız şiiri edebiyatımıza getirdi" gibi sözlerle eleştirdiği aslında ölçü ve uyağa çoğu şairimiz kadar dikkat etmemişse bile en az onlar kadar ve çoğundan daha fazla insanı etkileyen şiirler yazmış olan şair.
    6 ...
  32. 17.
  33. domates, zeytin, soğanı yemez; sarmısak ve ciğerden nefret eder;sucukla pastırmaya bayılırdı. her çeşit balığı, pilavla makarnanın salçalısını, sebzelerden enginarı, kuru fasulyeyi iştahla yerken, süt ve çiğ yumurtadan adeta kaçar ama,sütten yapılmış tatlılarla yumurtanın çok pişmişini severdi. ilk zamanlar tütünden nefret etse de kısa zamanda tiryakisi olur. koyu çay, şekersiz kahve ve şarap içmeyi sever; göksu deresi'nin denize döküldüğü yerdeki kırmızı eve hayrandır. yürümeyi çok sever, bazen beyoğlu'ndan sarıyer'e kadar yürüyerek, ıslık çalarak gittiği olurdu.

    m.şeref özsoy
    8 ...
  34. 18.
  35. 19.
  36. istanbul deyince aklıma
    yahya kemal gelirdi bir eyyam
    şimdi orhan veli gelir.
    deminden beri dilimin ucundasın orhan veli
    deminden beri senin tadın senin tuzun
    senin şiirin senin yüzün
    yaralı bir güvercin misali
    başımın üstünde dolanır durur
    gelir sessizce konar bu şiirin bir yerine
    neresine mi arayan bulur
    erbabı bilir
    deli eder insanı bu şehir deli
    kadehlerin çınlasın orhan veli

    (bkz: bedri rahmi eyuboğlu)
    12 ...
  37. 20.
  38. En büyük hayranı M. Şeref Özsoy olan şairdir. Eline Orhan Veli'yle ilgili ne geçerse toplar. şair üzerine bir de kitap yazmıştır "kanıksadığım biri" adında.
    Beyoğlu'nda bir ara sokakta Orhan Veli şiir evi" vardır. ikinci el kitaplar, dergiler, çay, kahve vb ile hoş zaman geçirilebilir.
    6 ...
  39. 21.
  40. bekliyorum
    öyle bir havada gel ki;
    vazgeçmek mümkün olmasın..
    27 ...
  41. 22.
  42. pencere, en iyisi pencere;
    geçen kuşları görürsün hiç olmazsa;
    dört duvarı göreceğine
    7 ...
  43. 23.
  44. bakakalırım giden geminin ardından
    atamam kendimi denize, dünya güzel
    serde erkeklik var, ağlayamam.
    19 ...
  45. 24.
  46. garip akımı ile türk şiirinin istemeden de olsa içine etmiş şair.. yapmak istedikleri yanlış anlaşılınca, herkes onun gibi yapamayınca bu hale geldi işte.. herkes şair oldu.. yazık!
    4 ...
  47. 25.
  48. Birisi o incecik, o dal gibi kız,

    Şimdi galiba bir tüccar karısı.

    Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.

    Ama yine de görmeyi çok isterim,

    Kolay mı? ilk göz ağrısı.



    ikincisi Münevver Abla, benden büyük

    Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları

    Gülmekten katılırdı, okudukça

    Bense bugünmüş gibi utanırım

    O mektupları hatırladıkça.



    ........çıkar

    ........dururduk mahallede

    ........halde

    ........yan yana yazılırdı duvarlara

    ........yangın yerlerinde



    Dördüncüsü azgın bir kadın,

    Açık saçık şeyler anlatırdı bana.

    Bir gün de önümde soyunuverdi.

    Yıllar geçti aradan, unutamadım,

    Kaç defa rüyama girdi.



    Beşinciyi geçip altıncıya geldim.

    Onun adı da Nurinnisa.

    Ah güzelim

    Ah esmerim

    Ah

    Canımın içi Nurinnisa.



    Yedincisi, Aliye, kibar kadın.

    Ama ben pek varamadım tadına.

    Bütün kibar kadınlar gibi

    Küpe fiyatına, kürk fiyatına.



    Sekizinci de o bokun soyu.

    Elin karısında namus ara,

    Kendinde arandı mı küplere bin.

    Üstelik ........

    Yalanın düzenin bini bir para.



    Ayten'di dokuzuncunun adı.

    iş başında şunun bunun esiri,

    Ama bardan çıktı mı,

    Kiminle isterse onunla yatar.



    Onuncusu akıllı çıktı

    ........ gitti ........

    Ama haksız da değildi hani.

    Sevişmek zenginlerin harcıymış

    işsizlerin harcıymış.

    iki gönül bir olunca

    Samanlık seyranmış ama,

    iki çıplak da, olsa olsa,

    Bir hamama yakışırmış.



    işine bağlı bir kadındı on birinci.

    Hoş, olmasın da ne yapsın,

    Bir zalimin yanında gündelikçi,

    .leksandra

    Geceleri odama gelir,

    Sabahlara kadar kalır.

    Konyak içer sarhoş olur,

    Sabahı da iş başı yapardı şafakla.



    Gelelim sonuncuya.

    Hiçbirine bağlanmadım

    Ona bağlandığım kadar.

    Sade kadın değil, insan.

    Ne kibarlık budalası,

    Ne malda mülkte gözü var.

    Hür olsak der.

    Eşit olsak der.

    insanları sevmesini bilir

    Yaşamayı sevdiği kadar.

    http://www.orhanveli.net/...sadigimbiri/herbahar.html
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük